Şanlıurfa da trafik ne kadar kalabalık ve çekilmez ise son zamanlarda bir o kadarda emniyetin araba çekme sevdası çekilmez oldu. Şanlıurfa emniyetine bağlı trafik görevlileri nerde bir araç görseler çekmeye başladılar.
Geçen hafta dışardan gelen bir misafirimle beraber gece saat 22.15 de balıklıgöle gittik, orada tünelin girişine yakın aracımı park ettim. Misafirimle beraber biraz dolaştıktan sonra saat 23 civarında geldik ki aracın yerinde yeller esiyor. Oysa ben aracımı çok düzgün park ettiğim gibi yolda her hangi bir engel de teşkil etmiyordu aracım.
Yanlış anlaşılmasın, bu yazdıklarım sırf benim aracım çekildi diye değil. Başıma gelenle beraber benzer mağdur olanların dertlerini de dile getirmek için bu yazıyı kaleme aldım...
Aracım benim adıma kayıtlı ve trafik yetkilileri isterlerse anında cep telefonuma ulaşıp aracımı çekmemi isteyebilirler. Ama kolay yolu seçip aracı yüklettikleri gibi çektirmişler.
Her bir aracın çekilmesi demek; aracın yıpranması demek, yaklaşık 200 TL maddi zarar demek…
Gecenin saat onunda ve düzgün park edilmiş, yolu engellemeyen bir araç hiçbir uyarı yapılmadan neden çekilir anlayamadım. Tabi kendilerine göre bir izahı vardır onların… Kanunlar, yasalar, mevzuatlar, falan-filan… Ancak yazılı kurallar ve kanunlar her zaman vicdani değildir. Vicdan kişilerin içinde taşıdığı bir cevherdir.
Yolu kapatmamış, yanlış durmamış, tehlike ve engel oluşturmamış bir aracı; gece saat 10 (22) den sonra araç sahibine ulaşmadan ve uyarmadan çekmek hiçbir vicdanla bağdaşmaz.
Trafik görevlilerinin yaptığı kanuni olabilir. Ama vicdani değildir. Çünkü kanunlar vicdani değerler içerisinde yapılmadıktan sonra, kanunlar sadece kanun olarak kalırlar ve o kanunlar topluma daha fazla zarar ve sıkıntı verirler.