Ancak sebepsiz sanılan ve uzun sürebilen hıçkırıklar, beyin ve kalp gibi hayati organlardaki bir hastalığın habercisi olabiliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı'dan, bu ilginç durum hakkında bilgi verdi.
Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyaframın istem dışı kasılmasının ardından, ses tellerinin bulunduğu gırtlak bölgesinin aniden kapanmasıyla oluşur. Dakikada 10-30 kez tekrarlayabilen bu kasılmalar, diyafram haricinde kaburgalar arasındaki kaslarda da saptanabilir.
Hıçkırık çoğu zaman kısa süreli ve zararsızdır. Küçük bebeklerde, çok hızlı yemek yiyen, bu sırada hava yutan kişilerde görülebilir. Aşırı gülme, gıdıklanma, fazla sigara ve alkol kullanma, histeri gibi durumlarda da geçici hıçkırık ortaya çıkabilir. Ancak bazen günlerce ve haftalarca kesilmeyip ciddi şekilde rahatsız edici olur.
Profesör Doktor Birsel Kavaklı, bu türdeki hıçkırıkların beyin içi kanama, beyin tümörleri gibi merkezi sinir sistemi hastalıklarından mide hastalıklarına kadar çok farklı nedenleri olabileceğini söylüyor: "Bazı reflü hastaları sadece hıçkırık şikâyetiyle doktora başvurur. Bu kişiler uzun süreli hıçkırık nöbetine tutulur ve başka reflü belirtisi de göstermez. Bu hastaların reflüsü tedavi edildiği zaman hıçkırık da geçer."
İşte hıçkırığı geçirmek için pratik öneriler
- Nefesini elinden geldiğince tutarak diyafram yanıltabilirsin. Böylece yeniden normal soluklanma ritmine dönersin.
- Buzlu su, limon suyu veya sirke içmek, gırtlaktaki spazmı çözebilir.
- Bir tutam karabiber koklandığında oluşan hapşırık ve ardından gelen şok soluklanma, diyafram kaslarını etkileyerek yeniden normal ritme dönülmesini sağlar.
- İki, üç adet kesme şeker yemek de olumlu sonuç verebilir.
- Bu yöntemlerle geçmeyen hıçkırık için sakinleştirici, kas gevşetici gibi çeşitli ilaçlar da etkili olabilir. Geçmediği takdirde doktora başvurmalısın.
Kaynak: Kadın ve kadın