Meme kanseri teşhisinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri’nin(KETEM) önemli rol oynadığını dile getiren Bursa Halk Sağlığı Müdürü Doktor Özcan Akan, erken teşhis için kanser taramasının önemine dikkat çekti.
Bursa Halk Sağlığı Müdürü Akan, meme kanserinde erken teşhisinin önemini vurgulamak ve kansere karşı farkındalık oluşturmak amacıyla belirlenen ‘1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı’ kapsamında açıklamalarda bulundu.
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunun bilgisini veren Akan, “Meme kanseri yılda yaklaşık 15 bin kadını etkilemektedir. 2000’li yıllardan beri tüm kanser istatistiklerimizde kadın kanserlerinin yüzde 20 ila 25’ini meme kanseri oluşturuyor” dedi.
KETEM’in vatandaşların kanser ve kanserde erken teşhisin önemi hakkındaki farkındalığını arttırmada oldukça başarılı işler gerçekleştirdiğini belirten Dr. Akan, “Kanser taramaları gönüllülük esasına dayanır ve vatandaşlarımızın katılımı ile başarıya ulaşabilir. Bursa’da daha fazla vatandaşımızın kanser taramalarına katılımını sağlamak ve erken teşhis şansını artırmak amacıyla; 2015 yılında Bursa’ya 3 yeni KETEM kazandırılması için çalışmalara başladık. Yıldırım’da KETEM birimi hizmete girdi. Nilüfer ile İnegöl ilçelerinde de KETEM birimleri oluşturulması için çalışmalarımızda son safhaya geldik. Bu birimlerimizde yapılacak tarama çalışmalarıyla daha çok erken teşhis gerçekleştireceğiz” ifadelerine yer verdi.
İki yılda bir tarama yaptırılmalı
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisinin memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesi olduğunu vurgulayan Akan daha sonra, “Normalde 20 yaşından sonra her kadının ayda bir kez kendi kendine ve yılda bir kez de doktorda meme muayenesi yaptırması önerilir. Bu nedenle, erken dönemde hastalığın yakalanması için kadınların bilgi sahibi olması gereklidir. 40 yaşından sonra da iki yılda bir mamografi çekilmesi önerilmektedir” şeklinde bilgilendirmede bulundu.
Yüzde yüze yakın başarı sağlanabilir
Meme kanseri tedavisinde, erken evrelerde, yüzde yüze yakın başarı sağlanabildiğinin altını çizen Akan son olarak, “İleri evrelerde tedavi seçimleri hastaların yaşam kalitesini düşürecektir. Radikal meme cerrahisi, kemoterapi ve radyoterapi ile sadece yaşam kalitesi düşmeyecek ayrıca kamu maliyetleri de artacaktır. KETEM’de olduğu gibi, toplum tabanlı taramaların yapıldığı merkezlerde ise yüzde 85 oranında erken evrede teşhis gerçekleştirilmektedir. Unutulmamalıdır ki; erken teşhis hayat kurtarır, meme koruyucu cerrahiler ve meme onarımı ise hayata bağlar” ifadelerini kaydetti.
(İLKHA)