Notice: Undefined index: id in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 28

Notice: Use of undefined constant amp_dizin - assumed 'amp_dizin' in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 39

Notice: Use of undefined constant amp_blocks_dizin - assumed 'amp_blocks_dizin' in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 40

Notice: Undefined index: direct_link in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 92
Milletin Menfaati Mi Kendi Menfaatleri Mi?
Notice: Undefined index: iliski_video in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 25

Notice: Undefined variable: string in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 33

Notice: Undefined index: video_kodu in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 33
Balıklıgöl HABER - Sondakika Şanlıurfa
2014-04-22 18:55:02

Milletin Menfaati Mi Kendi Menfaatleri Mi?

Mehmet Emin Kuş

22 Nisan 2014, 18:55

Ağızları açıldı mı millet adına, ya da Türk milleti adına diyorlar. Ama biz hangi milletten bahsettiklerini henüz anlayamadık. Çünkü millet başka düşünüyor bunlar başka. Millet iş, aş, geçim derdinde onlar ideoloji peşinde, millet Türk, Kürt, Arap, Çerkez vs dili ırkı ne olursa hepimiz kardeşiz diyor. Bunlar sürekli ayrılık/ırkçılık yapmaya çalışıyorlar. Biz şimdiye kadar millet adına, halk adına diyip halktan yana milletin menfaatine aldıkları kararlarını, bir icraatlarını görmedik. Yoksa bunlar halk derken, millet derken sadece kendilerini ve kendileri gibi düşünenleri mi? Kast ediyorlar.

Asıl olan millettir, insandır, halktır. Milletler kurumlar için, hükümetler için var olmaz.

Tam aksine kurum ve kuruluşlar hükümet ve devlet milletin menfaati için vardır.

İnsanların ve insan haklarının koruyucusu ve teminatı için vardır/var olmalıdır.

Aksi düşünülmemelidir. Halkın huzursuz olduğu, korku içinde yaşadığı, statükocu ve elit tabakanın tahakkümü altında yaşadığı toplumlarda insan haklarından ve demokrasinin varlığından bahsedilemez.

Her şeyin yasak olduğu, insanların baskı altına alındığı bir toplum felaketin eşiğinde demektir.

Vatanın/ülkesini dış tehditlerden ve tehlikelerden koruması gereken kişi ve kurumların ellerinde ki güçlerle halkı korkutması ve baskı altına alması faşizm ve dikta rejimlerde olur. Demokrasinin ve insan haklarının egemen olduğu gelişmiş ülkelerde böyle şeylerin olması tahayyül bile edilemez. Kendilerini her şeyin üstünde görüp millete tepeden bakan, halkı cahil/karar veremez, anlamaz gözüyle gören bozulmuş ve miadı dolmuş resmi ideolojinin savunucuları ve bekçileri her şeye karşı gelirler. İyi yapsan da, kötü yapsan da birdir onlar için.

Çünkü kuru kafaları bir şeye çalışır. O da menfaatlerini ve ideolojik baskı rejimlerini korumaktır.

Bakmayın siz bunların bazı argümanların arkasına saklandıklarına. O argümanlarla kendilerini korurlar sıkıştılar mı? Hemen şöyle derler: Atatürk ilke ve inkılâpları, laiklik, cumhuriyet elden gidiyor.

Laik bir ülkede şöyle olamaz böyle olamaz.

Falan filan aslında Atatürk yaşasaydı en başta bunları kovardı. Çünkü bunların çoğu sahte Atatürkçüdürler. Kardeşim bu ülkede Atatürk'le bir sorunu olan yok sorun sizin Atatürk üzerinden geçinmeniz ve Atatürk üzerinden düzeninizi korumanızdadır.

Sorun monarklaşan resmi ideolojinizdir. Size tavsiyem kendinize gelin ve halkın değerlerine saygı duyun. Halkın düşüncelerine önem verin ve elinizde bulunan güçle milletin karşısında değil asli göreviniz olan milletin yanında ve hizmetinde olun halkı hizaya getirmeye çalışmaktan vazgeçin

Yaşını başını almış hukukçular, profesör unvan lı kişiler kanal kanla dolaşıyorlar. Soruyorsun mevcut anayasa darbe anayasası mıdır evet diyorlar. Değiştirilmesi gereklimidir diyorsun ona da evet diyorlar. Ardından bir ama geliyor. Âmâsı da şu bu hükümet değiştiremez diyorlar.

Nedenmiş o bu hükümet uzaydan mı geldi yoksa Polonya'dan mı? Bu hükümet bu milletin oylarıyla ve hem de yüzde kırk yedi alarak geldi diyorsun. Zamanda şöyle diyorlar ama yüzde elli üç de oy vermedi diyorlar. Kelime oyunlarına bakar mısınız? Yüzde elli üç, peki ben onlara diyorum ki getirin yüz de elli üç'ü bir hükümet kurun nasıl olacakmış bu e olmaz tabi vermeyene değil verene bakılır.

Millet kime yetkiyi vermişse o hükümet olur kimde hükümet olursa milletten aldığı yetki ile mevcut anayasanın belirlediği şekilde yeterli sayıyı yakalarsa işte o zaman uluslar arası/evrensel hukuk sistemine uymayan, kendi halkına güvenmeyen darbe sonucu halka dayatılan bu anayasayı değiştirebilir. Ve hatta acilen değiştirmelidir. Çünkü bu konuda geç bile kalınmıştır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.