Bingöl’de faaliyet yürüten Kalem-Der, düzenlediği programla geçen yıl 6-7 Ekim tarihinde PKK yandaşları tarafından katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarını andı. Yoğun bir katılımın olduğu programda, Yasin Börü ve dava arkadaşlarının hayatından kesitler anlatıldı.
Bingöl Belediyesi Kültür merkezinde düzenlenen program, Kur’an tilavetiyle başladı. Özlem ajans sanatçılarının seslendirdiği ezgi ve ilahilerin ardından konuşan Rehber TV programcılarından İbrahim Yaz, 6-7 Ekim saldırılarda hayatını kaybeden Yasin Börü ve arkadaşlarının Tevhid bayrağının sancaktarlığını yaptığını söyledi.
Saldırılarda Diyarbakır sokaklarının şehir eşkıyalarıyla dolduğunu söyleyen Yaz, “Ellerinde her türlü silahlarla, dindar ve Müslüman avına çıktılar. Onların hedefi neydi? Onu iyi bilmemiz lazım. Şehir eşkıyalarının en büyük hedefi; İslam ve Müslümanlardı. O eşkıyalar, sakallı Müslüman avına çıkmışlardı. Onlar, çarşaflı bayanları görünce saldırdılar. Medrese ve Kur’an kurslarına hücum ettiler. İslami derneklere baskınlar yaptılar. Bazı İslami derneklerde Müslümanları diri diri yakmak istediler. Ama Allah onlara bu fırsatı vermedi.” ifadelerini kullandı.
6-7 Ekim’de PKK yandaşlarının sadece birkaç Müslümanı değil; yüzlerce Müslümanı katletmek istediklerini belirten Yaz, böylece Müslümanları sindirmeyi amaçladıklarını söyledi.
“Yalan ve iftirada HDP/PKK’ye kimse yetişmez”
Yaz, “Muvahhit ve baş eğmez Müslümanlar bu coğrafyada oldukları müddetçe onlar hedeflerine ulaşmayacak. 6-8 Ekim sürecinde büyük bir yalan propaganda yarışına girdiler. Bu coğrafyada yalan ve iftira yarışında kimse onlara yetişemez. Yalan ve iftiralarla Müslümanları hedef tahtası haline getirdiler.”dedi.
“Yasin ve arkadaşları Tevhid’in bayraktarlığını yaptı”
Yasin Börü ve arkadaşlarının hangi mücadele uğruna şehit olduklarını iyi tahlil edilmesi gerektiğini vurgulayan Yaz, “Yasin ve arkadaşlarının davası et dağıtma davası değildi. O gün, herkesin korkudan evine kapandığı bir günde, Yasin ve arkadaşları Tevhid’in bayraktarlığını yapıyordu. Yasin ve arkadaşları biliyorlardı ki o gün onlar sokaklarda olup, fakirlere kurban eti ulaştırmasalar, korksalar ve çekinseler, Amed’in sokakları Müslümanlara dar olacaktı. Dolayısıyla bugün burada oturuyorsak, bugün Amed’te başı dik geziyorsak, bunu bu coğrafyada dökülen şehitlerinin kanlarının bereketine borçluyuz. Bu çok önemli bir etkendir. Şayet onlar o bedeli vermeselerdi, şayet onlar o meydana inmeselerdi, doğrusu süreç, Müslümanlar için daha farklı olabilirdi.” şeklinde konuştu.
“Zalimler yok olmaya mahkûmdur”
Yaz, konuşmasına şöyle son verdi: “O gün sokakları yakıp yıkan şehir eşkıyaları, maddi güçlerine ve ellerinde bulunan silahlara dayandı. Ama bir şeyi unuttular. Evet, müminlerin sayısı az olabilir, Allah Resulünün hayatını okuyanlar çok iyi bilir. Sayıca az olabiliriz, ama sırtımızı Allah’a dayadık mı bize korku yoktur. Zalimler yok olmaya mahkûmdur.”
Program yapılan duayla son buldu.
(İLKHA)