Harran Üniversitesi Osmanbey Yerleşkesi Fen Edebiyat Fakültesi anfisinde gerçekleşen ve Moderatörlüğünü Yrd. Doç. Dr. Mahmut Kayanın yaptığı konferansa konuşmacı olarak, İslam Tarihçileri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şeker ve Ahi Evran Üniversitesi Ahilik Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Öğr. Gör. Kazım Ceylan katıldı.
BU ŞEHİRDE HALİL İBRAHİM BEREKETİ VAR
İlk konuşmayı yapan Prof. Dr. Mehmet Şeker; Türk-İslam tarihinde daha çok Anadolu'da görülen Ahilik, aslında İslâm medeniyetinin temel unsurlarını bünyesine almış bir Türk kurumu olarak kabul edilmiştir. Bu haliyle Ahiliğin el kitaplarından sayılan ve ahilerin âdeta başucu kitabı olarak benimseyip okuyageldikleri Fütüvvet-nâmeler de Arapça, Farsça ve Türkçe olmak üzere farklı dillerde kaleme alınmışlardır. Bunlar kültür kaynaklarımız arasında önemli bir yer tutmaktadırlar. Şanlıurfamız ahilik olarak örnek gösterilecek bir şehir, misafirperver ve cömert insanlarımız var. Bu şehirde Halil İbrahim bereketi ve sofrası var diye konuştu.
AHİLİK BİR HAYAT FELSEFESİDİR
Ahiliğin özünde Peygamberimizin, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış felsefesinin olduğunu dile getiren Kazım Ceylan; Ahilik medeniyetimizin en önemli kuruluşlarından, müesseselerinden birisidir. Biz ahiliği şöyle tarif ederiz; imanın amele dönüştüğü, Anadolunun vatanlaşmasını, Osmanlının cihan devleti olmasını sağlayan dünyevi ve uhrevi bir sistemdir. Ahilik bir hayat felsefesidir, bir medeniyet hareketidir. Ahiliği diğer ekollerden ayıran en önemli hususlardan birisi, hem bu dünyaya ait bir nizam sunabilmesi, hem de bu dünyayı bir imtihan yeri bir hazırlık yeri olarak görüp ahirete ait görüş ve düşüncesinin olmasıdır. Yani ahilik, inancın bir ölçüde hayata geçirilmiş şeklidir. Ahiliğin özünde Peygamberi Ekberin, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmak düsturu prensip olarak yer almıştır dedi.
Konferans, soru cevap faslının ardından sona erdi.