800 yıllık geçmişiyle bölgedeki en önemli tarihi yapılardan biri olan Han-El Ba’Rur Kervansarayı’nın restorasyonuna başlandı.
Şanlıurfa’nın Harran ilçesine bağlı Göktaş Mahallesinde bulunan ve Eyyübiler döneminde inşa edilen tarihi kervansarayın restorasyon ihale işlemleri tamamlanarak restorasyonuna başlandı. 2017 Yılında Şanlıurfa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün talebi ile 2018 Yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım Programına alınan Harran–Eyyüpnebi Turizm Yol Güzergahında bulunan kervansaraydaki restorasyon çalışmalarının 450 günde yaklaşık 6 buçuk milyon TL maliyetle tamamlanması planlanıyor.
Restorasyonun tamamlanmasından sonra Kervansaray, bölgeyi ziyaret eden turistler ve tur grupları için Dinlenme ve Ziyaret Merkezi olarak planlanarak bulunduğu kırsal bölgedeki halk için de istihdam kapısı olacak.
Tarihi değeri çok yüksek olan ancak kaderine terk edilen Han-El Ba’Rur Kervansarayı’nın restore edilecek olmasını memnuniyetle karşılayan bölge halkı da restorasyonun tamamlanmasıyla birlikte bölgelerinin hızlı bir şekilde kalkınacağına inandıklarını belirterek restorasyonun gerçekleşmesini sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Şanlıurfa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Gaziantep Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ettiler.
HAN EL-BA’RUR KERVANSARAYI
Harran'ın 27 km. güneydoğusundaki Göktaş Köyü'nde bulunan Han El-Ba’rur, Eyyubiler dönemine tarihlenmektedir. TektekDağları olarak anılan dağlık bölgede Harran-Bağdat yolu güzergâhında bulunan kervansaray; mescit, muhafız odası, ahırlar, hamam ve yazlık odalardan oluşmaktadır. Yapı, Anadolu Selçuklu kervansaraylarının tüm özelliklerini taşımaktadır. 43.30x44.80 metre ölçülerinde kareye yakın bir avluyu çevreleyen kervansarayın biri kuzeyde, diğeri de batıda olmak üzere iki kitabesi bulunmaktadır. Giriş kapısı üzerindeki kitabeden anlaşıldığına göre; kervansaray, İsa oğlu el-Hac Hüsameddin Ali Bey tarafından 1128- 1129 tarihlerinde yaptırılmıştır. Hanın ismi olan "Ba‘rur" kelimesi Arapça'da "Keçi gübresi" anlamındadır. Rivâyete göre, hanı yaptıran kişi, burayı kuru üzümle doldurmuş ve yoldan geçen veya kervansarayda konaklayan misafirlerine ikram edermiş. Geleceğe dönük olarak "Benden sonra gelenler burayı keçi gübresi ile dolduracaklardır." demiştir. Yapı, Moğol istilasından sonra harap hale gelmiştir.