Şanlıurfa’da Mekke’nin Fethi Coşkusu

Furkan Derneği’nin düzenlediği “Fetih Peygamberi ve Mekke’nin Fethi” konulu konferans ve etkinlik programına Şanlıurfa halkı büyük ilgi gösterdi.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Furkan Eğitim ve Hizmet Derneği adına Yakup Şahin beyefendi açılış ve selamlama konuşması yaptı. Ardından sinevizyon gösterisi ve büyük fetihler gerçekleştiren Fatihlerin temsilî olarak anlatıldığı “Fatihler Geçidi” yer aldı.

Fatihler Geçidi’nin ardından Grup Furkan sahne aldı. Grup Furkan’ın seslendirdiği ilahi ve marşların ardından Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin “Fetih Peygamberi ve Mekke’nin Fethi” konulu konferansları yer aldı.

Konferanslarında Hocaefendi, şu hususlara değindi;

HİCRETİ GÖZE ALAMAYANLAR FETİHLER GERÇEKLEŞTİREMEZLER

- Peygamberimiz hendek kazılırken bir kaya parçası çıkınca balyozu eline aldı ve 3 defa vurdu. Her seferinde taştan ateş çıkıyor ve peygamberimiz ‘Allah-u Ekber’ diyordu. Sahabe çok yorgun ve takatleri kalmamış bir haldeydi. Peygamberimiz o haldeyken fetholunacak yerlerin müjdesini veriyor ve Konstantiniyye (İstanbul) fetholunacak diyordu.

- Peygamberimiz Mekke’den Medine’ye hicret ederken ‘Ben seni severim ey Mekke, ama beni bırakmıyorlar’ diyordu. Mekke’den ayrılmak istemiyordu. Müşrikler peygamberimizi öldürmek isteyince Allah hicreti emretti. Ve hicret fethi hazırlıyordu. Fetihler hicret ile mümkündür. Ailesini, vatanını bırakamayanlar Fatihlerden olamazlar. Hicreti göze alamayanlar fetihler gerçekleştiremezler.

- Allah azze ve celle peygamberine ‘sana apaçık bir fetih açtık’ buyurmakta ve devamında ‘Allah sana olan nimetini tamamlasın’ buyurdu. Peygamberimize verilen nimetin tamamlanması İslam Medeniyetinin kurulmasıdır. İslam’ın tam olarak hâkimiyeti gerçekleştiğinde Müslümanlar dünyanın imamı olduğunda nimet tamamlanmış demekti.

- Kabe’nin yapılışının amacı tevhiddi. Bütün insanlar Kâbe’nin etrafında dönsünler hep merkezin etrafında dönsünler. Her zaman Allah azze ve celle’ye itaat etsinler. İnsan tavaf ile Allah’a ‘Rabbim hep senin dairende kalacağım, o sınırların dışına çıkmayacağım’ demiş olmaktadır. İnsanlar da tüm kâinatla birlikte tavaf esnasında dönmekte ve Allah’ın belirlediği merkezden ayrılmaması gerektiğini göstermektedir.

- Hz. Peygamber hicretten sonra 8. Yılda çalışmalara başladı. Yaptığı gizli çalışmaları hanımına bile söylemiyordu. Sadece eşyalarımı hazırla diyordu. Hz. Ebu Bekir soruyordu ve o da bilmiyordu. Küçük bir birliği Necid tarafına gönderiyor ve hedef şaşırtıyordu. Aslında hedefi Mekke idi. Bir zaman sonra tüm ashabı toplamış ve ilan etmişti. Allah rasulü Mekke’ye haber etmiyor ve kan dökülmesini istemiyordu.

İSLAM’IN FETİHLERİ BARIŞ ANLAŞMASIYLA BAŞLAMIŞTIR

- Hudeybiye bir fetihtir. İslam’ın fetihleri barış anlaşması ile başlamıştır. Hayber’in Fethi, Mekke’nin Fethi Hudeybiye barış anlaşması ile başlamıştı.

- Mekke fethedildiğinde peygamberimiz devesinin üzerinde başını o kadar eğmişti ki neredeyse sakalı devenin hörgücüne değecekti. Bir saltanat sahibi insan gibi değil, mütevazı bir kul gibi Mekke’ye giriyordu. Bu haliyle anlatıyordu ki, bu güç Allah’tandır. Fetihten sonra tüm Mekke’liler peygamberimizin ne yapacağını bekliyorlardı. Efendimiz (SAV) sordu: ‘benden bu gün ne bekliyorsunuz?’ Mekkeliler, ‘Sen Kerîm bir kardeşimizin oğlusun. Senin baban çok kerîm idi’ dediler. Efendimiz (SAV), Yusuf kendisini kuyuya atan kardeşlerine ‘size bugün kınama yok, hepiniz özgürsünüz’ demişti. ‘Ben de aynen böyle söylüyorum’ diyordu. Tüm Mekkeliler sevinmişlerdi.