Birecik Baraj gölü nedeniyle bir bölümü sular altında kalan, sakin ve huzur veren özelliğiyle Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'nin ‘Sakin Şehir’ ağına dâhil ettiği Halfeti, tüm sıkıntılarına rağmen yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
Tarihi taş evleri ve doğal güzellikleriyle Güneydoğu'nun son yıllarda gözde yerlerinden Halfeti'ye gelen turistler, özellikle bir bölümü sular altında kalan ‘batık kent'i tekne turuyla geziyor.
Ziyaretçiler, tur sırasında birçok medeniyete ev sahipliği yapan Rum Kale'yi uzaktan da olsa görme fırsatı buluyor. Su altında kalan caminin minaresi ve terk edilmiş eski yapıların bulunduğu Savaşan köyü de ilgi gören yerler arasında bulunuyor.
Suriye ve bölgede meydana gelen olaylar nedeniyle turist sayısında azalma görülen Halfeti, tüm olumsuzluklara rağmen ayakta durmaya çalışıyor. Birecik Barajı'nın yapımı sırasında önemli bölümü su altında kaldıktan sonra ‘Güneydoğu'nun Saklı Cenneti’ ya da ‘Kayıp Kent’ olarak anılan ilçe, özellikle bayramda yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.
Yeşil ve mavinin birleştiği Halfeti'de, su altında kalan yerleşim yerlerinin üzerinde teknelerle dolaşan turistler, ilçenin doğal güzelliğine hayran kalıyor. İlçesinin önemli bölümü 2000 yılında Birecik Barajı'nın yapımıyla birlikte su altında kaldı. İlçe sakinlerinin sular altında kalan evleri 15 kilometre uzaklıkta kurulan yeni yerleşim merkezine taşındı.
Öte yandan Halfeti’de en büyük sorunların başında park sorunu, işletmelerin ve tur teknelerinin denetimsizliği ve en önemlisi turistlerin geldiği yerlerin düzenlenip sahiplenilmemesi olarak karşımıza çıkıyor. Herhangi bir rehberin bulunmadığı turlarda tarihi yerler hakkıyla tanıtılamıyor. Bazen küçük yaştaki çocukların yüzlerce insanı taşıyan tekneleri sürmesi ve herhangi bir kaza olması durumunda sahil güvenliğin olmaması da dikkat çekiyor.
Devletin ilçeyi sahiplenmemesinden şikâyet eden ilçe halkı ise, bu sahipsizliğin hem kendilerine hem de ilçeye turist olarak gelen insanlara zarar verdiğini belirterek, yetkililerden ilçeye sahip çıkmalarını istiyor. (Osman Gülebak-İLKHA)