Asıl mesleği bir diş doktoru olan ve 13 Yıldır Dutla İlgili Araştırmalar yapan Gülnur Esma Gürler'ın yazdığı Göbeklitepe'nin Kutsal Vakfı: DUT isimli kitabı ile 2019 yılının Göbeklitepe olmasını fırsat bilere bölgenin en önemli ekonomik geliri olması beklenen, İsmini tarihi İpek yoluna verilen Kara Dutun tekrardan öneminin kavranmasını ve Göbeklitepe ile birlikte yeninden canlandırılmasını istedi.
Bilim adamları paneller düzenleyen, çeşitli üniversitelerde uzmanlarla temaslar, televizyon programları, makale ve sunumlarla dutun önemini anlatan Gülnur Esma Gürler Göbeklitepe'nin Kutsal Vakfı: DUT isimli kitabı ile ilgili açıklamasında şunları söyledi:
Sevgili Dostlar
Bendeniz Ağız,Diş ve Çene cerrahisinde doktora yapmış bir diş hekimiyim. Ancak 13 yıldır dutla ilgili araştırmalar yapıyorum. 2006 yılında memleketim Erzincan Kemaliye'de, dutu her yönüyle incelemeye çalışan, yalnızca duta spesifik olan dünyanın ilk panelini, alanında çok değerli bilim adamlarıyla gerçekleştirmiştim. Ne yazık ki bu panel insanların basit hesaplarına ve basiretsizliklerine kurban gitti.
Sonrasında çeşitli üniversitelerde uzmanlarla temaslar ,televizyon programları, makale ve sunumlarla dutun önemini başta kendi insanlarımıza anlatmaya çalıştım.
Özellikle Göbeklitepe'de altında 2 tane mezarın bulunduğu Karadut'un varlığını öğrendikten sonra hiç vakit kaybetmeden alelacele yayınlamaya karar verdiğim "Göbeklitepe'nin Kutsal Vakfı:DUT" isimli kitapçığımda vurgulamaya çalıştığım gibi bu ağaç şimdiye kadar farkına varılmamış ekonomik,tıbbi,ve kutsi özelliklerinin yanısıra medeniyetler ittifakında bir sembol olarak kullanılabilme potansiyeliyle de çok önemlidir.
Tarihin en önemli ticaret yolu olan ve bugün yeniden canlandırılma aşamasındaki YENİ İPEK YOLU projesi 27 trilyon dolarlık bir hacme sahipken bu yola adını veren dutun esamesi okunmamaktadır.
Oysa bu ağaç şimdiye kadar değerlendirilmemiş kökü, kabuğu,meyvesi,yaprağı ile bir biyoendüstri hammaddesidir.Ekonomik,ve çok önemli tıbbi özelliklerinin yanısıra dünya üzerinde her din ve kültürde bir mistik sembol olarak kullanılmış olması bakımından da çok ilginçtir...Hatta ipek böceğinin kelebeğe dönüşümü gibi insanın da tekamülünü ,aynı zamanda sabrı,bereketi,bilgeliği sembolize ettiği için, bu kutsal ağaç insanlığı gölgesinde birleyecek yeni bir ülkünün simgesi olabilir.
Dünyanın henüz tanımadığı,tamamen organik,genetiğini tektipleştirmenin mümkün olmadığı bu süper gıdayı sahiplenmeli ,bununla küresel markalar yaratmalı ; ve yeni ipek yolu ile bunları tüm dünyaya pazarlamalıyız.
Özellikle 2019 yılının Göbeklitepe yılı ilan edilmesi şansını çok iyi kullanarak dutu da dünyaya bir Türk markası olarak tanıtmalıyız..
Dr.Dt.Gülnur Esma Gürler