Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in küçük çocukların camiden kovulmasının yanlış olduğunu beyan eden sözleri gündemdeki yerini korurken yaklaşan Yaz Kur’an Kursları, Cami ve çocuk eğitimi konusunda değerlendirmelerde bulunan Şanlıurfa’nın tanınmış vaizlerinden Abdulaziz Kutluay, yaramazlıklarına tahammül edilmeyerek camiden kovulan çocukların, gelecekte toplumun başına bela olma ihtimaline dikkat çekti.
Çocukları kesinlikle camiden kovulmaması gerektiğinin altını çizen Kutluay, “Çocukları camiden kovmayın, nefret ettirmeyin. Çocuk koşarsa, yaramazlık yaparsa buna tahammül edin. Bugün bu çocukların camideki, Kur’an Kurslarındaki seslerine tahammül edemeyenler, yarın bunlar büyüdüğü zaman öyle ses getirirler ki memleketi havaya uçururlar. Bundan dolayı çocuklara tahammül etmek lazımdır. Asr-ı Saadette çocuklar nasıl eğitilirdi, nasıl Mescid-i Nebevi’ye gelirlerdi, Peygamberimiz ve sahabeler mescidi nasıl çocuklara sevdirirlerdi bunun taklidini çok iyi yapsınlar. Aksi takdirde dediğim gibi bugün onların gürültüsüne tahammül edemez, onları camiden ve kurstan kovarsak yarın öyle bir gürültü yaparlar ki; camiyi de yakar, kursu da yakar, Molotof da atar, bomba da atar.” şeklinde konuştu.
Çocuk eğitiminde dayak yerine sevgi ve ikna yolunun kullanılması gerektiğini belirten Kutluay, “Çocuklarımıza iman esaslarını ekmeliyiz. Bu öncelikle anne ve babanın görevidir. Bu da olmazsa çevrenin görevidir. Mutlaka çocuklarımıza iman eğitimi, din eğitimi vermeliyiz. Yüreklerine iman sevgisini oturtmamız lazımdır. Bu da güzel bir fırsattır. Özellikle karne aldığı zaman, evde yaramazlık yaptığı zaman dayak hiçbir zaman eğitici değildir. Dayak korkutucu ve ürkütücüdür. Belki atacağımız dayak çocuğunuzu size düşman ettirir. Çocuğu kime düşman ettirmek istiyorsanız onunla korkutun. Babasıyla korkutursanız babasına düşman olur. Dayısıyla korkutun dayısıyla düşman olur. Çocuklarımızı sevgi ile ikna ile eğitmemiz lazım. Yoksa dayak hiçbir zaman eğitici bir metot değildir.” dedi.
“Çocuğun ilk sözü Allah olmalıdır”
Eğitimin anne karnında başladığını söyleyen Kutluay, “İslam’da eğitim anne karnında başlar. Hatta anne ve babanın evlenmesiyle başlar. Yani kaliteli bir anne, kaliteli bir baba elbette ki kaliteli bir nesil yetiştirecektir. Anne karnında eğitim derken şunu kast ediyoruz. Sizin konuştuklarınızı, hareketlerinizi o çocuk ruhen hisseder. Ama ifade edemez, hatırlayamaz o ayrı bir şeydir. Onun ruh yapısında sizin yaptığınız her şey etkili olur bunu bilmek lazımdır. Bir de helal gıda ile çocukları eğitmemiz lazımdır. Anne sütünü, rahmindeki çocuğunun gıdalanmasını hepsini helal yolla yapması lazım. Doğduktan sonra da Peygamberimizin sünnetleri bize rehberdir. Çocuğa güzel isin koymaktır, sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okumaktır, kıbleye yönünü döndürmektir. Çocuğun ilk sözü Allah olmalıdır. Allah lafzını ona çok iyi telkin etmek lazımdır.” İfadelerini kullandı.
“Anne ve baba çocuğuna model olmalıdır”
Gelecekte, çocukların şekillenmesinde basit hataların büyük izler bırakacağını sözlerine ekleyen Kutluay, sözlerine şöyle devam etti: “Anne ve baba çocuğuna model olmalıdır. Kız çocuğu genellikle anneyi, erkek çocuk ise babayı taklit eder. Eğer baba evde sigara içiyorsa, oğluna git bakkaldan sigara al diyorsa unutmayın ki gelecekte sigara tiryakisini yetiştiriyorsunuz. Anne bugün örtündü, tesettüre büründü ki öyle olması lazım mümine hanımefendiler. Namaz kılıyorsa çocuk gelip yanında namaz kılacaktır, başını örtecektir. Gelecekte çocukların şekillenmesinde basit hatalar büyük iz bırakır. Önce anne ve baba bilgiyle dolacak ve taşacak, daha sonra o taşmayla çocuklarını dolduracaktır. Geleceğin nesillerini bilinçli anne ve baba yetiştirir.”
“Ebeveynler çocuklarını camilere, Kur’an Kurslarına göndersinler”
Bu yaz döneminde çocukların eğitim yuvalarına gönderilmesi gerektiğini söyleyen Kutluay, “Bu yaz döneminde değil de sene boyunca çocuklarımızı eğitim yuvalarına göndermemiz lazımdır. Bu yaz döneminde Kur’an kursları açılıyor. Bu kurslardaki görevli arkadaşlarımız eğitiyorlar. Eskiden bu gibi imkânlar yoktu. Çeşitli engellemeler vardı. Yaş olacak, kayıt olacak gibi engellemeler bir hayli vardı. Ama şimdi hamd olsun engellemeler ortadan kalktı. Herkese de tavsiye ediyoruz. Çocuklarını yaz dönemi camilere, Kur’an kurslarına göndersinler. Kur’an kurslarında ki hocalarımıza da çok iş düşüyor. Çocuklarla yakından ilgilenmeleri, kursu sevdirmeleri, Kur’an eğitimini sevdirmeleri lazım. Bilhassa onların çocuk olduğunu unutmamak lazımdır. Oyun hevesleri olabilir, bulunduğu mekânlarda, caminin içinde veya Kur’an kursları binasında oynayabilirler. Bu çocuklarla yakından ilgilenmek lazımdır. Özellikle çocuklara kızmamak gerekiyor.” ifadelerini kullandı. (Ramazan Casuk-İLKHA)