Su hayattır.
Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan yemek yemeden haftalarca canlılığını sürdürebilirken susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Kanın %92'si, kemiklerin %22'si, beynin ve kasların %75'i sudur. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri, vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi vücudun su dengesinin korunması ile mümkündür.
Su olmadan "Yeşil" olmaz. Sebze, meyve ve bilumum bitki suyla hayat bulur. İnsanın vücudu nasıl su ile hayatı idame ediyorsa bitkilerde aynı sistemle çalışırlar.
Ama aynı zamanda "su ölüm"dür.
Su hayat karartıyor.
Su gencecik insanları alıp götürüyor hayattan.
Medyada 'boğulma sezonu açıldı", "Baraj yine bir can aldı", "Kanal yine bir can aldı", Kanal can almaya devam ediyor", "Kanalda ölümden başka ses gelmiyor" gibi başlıklarla gencecik yaşta hayata veda edenlerin hazin sonunu haberleştiriyoruz.
Atatürk barajının faaliyete geçmesi ve GAP eylem Planının uygulanması için su kanallarının Harran, Akçakale ve Ceylanpınar ovalarında geçmesi ile "Akıcı su" ile tanıştık.
Denizi olmayan Şanlıurfa ve Baraja komşu iller suya kavuşunca yüzme öğrenmeden suda yüzmeye başlayınca ölüm kaçınılmaz oldu.
Ölümlerin önüne geçmek için uyarılar çare olmadı.
Baraj gölünde ölümlerin önüne geçmek için "Suya girmek yasak" önlemi Başarsız olunca Başbakanlık tarafından GAP bölgesindeki illeri kapsayan Sosyal Destek Programı (SODES) projesi kapsamında Atatürk Barajı Gölü üzerine yapılan "yüzme havuzu" yapıldı. Bu şekilde akıcı ve derinliği bilinmeyen suda yüzmek güvenli hale geldi.
"Yüzme havuzu" projesi hayata geçti ve güvenli olması nedeniyle insanlar "Yüzme havuzuna" hücum ettiler.
Umarım "Yüzme havuzu" projesi gelişir ve yaygınlaşır. Kanallar için ise benim bir önerim olacak.
Ana sulama kanallarının yanı başında beli aralıklarla havuzlar yapılabilir. Havuzlara durumuna ve yerine göre "akan su" veya "durgun su" olacak şekilde tasarlanabilir. Böylelikle insana ve doğaya hayat veren su "insanı hayattan koparan" katil olmaktan çıkar. Bu öneriyi mülki amir mi yapar veyahut birilerine mi yaptırır bilemem. Nasıl olacaksa bir an önce bu ölümlerin önüne geçilsin.
Fırat nehrinin yüzyıllardır akıyor. İnsanlar sudan ve zenginlikten yüzyıllardır yararlanamadılar. Tam yararlanmaya başlayınca bazı "ocak"lara ateş olarak düştü/düşüyor.
İLGİLİSİNE
Bugün artık kimse ölümcül hakikatlerden ölmüyor; çok fazla panzehir var. (Nietzsche)