Hem bir buçuk aylık aradan sonra yeniden yazmam hayırlı olsun, Hem de T. C. Cumhurbaşkanı ve Başbakanı hayırlı olsun. Yeni Başbakan büyük bir sorumluluk altına girmiş bulunuyor. Bu bir fedakârlıktır. Bir lider için fesahat ve belağat sahibi olmak olmazsa olmaz şartlardan birisidir. Davutoğlunda bu konuda sıkıntı yoktur. Ancak nutuk atmak Başbakan olmak için yeterli değildir. Siz nutuk atarsınız ama birileri sizin boynunuza ip takıp sizi arkanızda sürüklerse attığınız nutuklar işe yaramaz. Biz böyle başbakanları da gördük. Bu itibarla Sayın Davutoğlu zorlu bir yükün altına girmiştir. Onun işi iki açıdan zordur:1-Erdoğan Gibi Bir Cumhurbaşkanıyla Çalışmak Açısından:Çünkü Erdoğan T.C. Siyaset tarihinin en etkili ismidir. 17 ve 25 Aralık darbeleri dâhil en az beş darbe girişimini bertaraf eden bir isimdir Erdoğan. Başka bir deyimle, son 20 yıla damgasını vurmuş bir isim. Hatırlayın; 1994 yılından beri konuşulan bir isimdir Erdoğan. Dokuz seçim kazanmış ve 12 yıl Başbakanlık yapmış bir lider
İşte böyle bir cumhurbaşkanı ile çalışmak kolay değildir.
Üstelik Cumhurbaşkanı Başbakan Davutoğlundan şunları bekliyor: Partisinin 2015 seçimlerinde Anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa veya Referandum sayısına ulaşmasını bekliyor. Çünkü başkanlık istiyor. Sayın Erdoğan. AK Partiyi korumasını ve daha da büyütmesini istiyor. En önemlisi de Ak Partiyi örgüt ve cemaatlerin etkisinden kurtarmasını istiyor. Ebetteki, her şey Anayasa değişikliğine bağlı olacak.
2-Paralel yapıyla Mücadele AçısındanParalel yapıyla mücadele hükümetin programına girecek kadar önemli bir konu haline gelmeye başladı. Ancak bu konuda dikkat etmek gerekiyor. Bir taraftan hükümetin ve Sayın Erdoğanın bu konudaki ısrarları, diğer taraftan cemaat medyasının kendilerini mağdur ve hükümeti saldırgan göstermek için çabaları sürüyor. Anlayacağınız kıran kırana bir mücadele var ortada. Paralel yapı olduğu düşünülen cemaat elemanları, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde hükümetin gerçekten hırsız olduğu yolundaki çalışmalarını sürdürüyorlar.
Açık söylemek gerekirse her şey Anayasa değişikliğine bağlı. Aksi takdirde başta Paralel yapıyla mücadele olmak üzere birçok şey zorlaşabilir. Bir de eğer mücadele dengeli sürdürülmezse, kamuoyu hükümetin cemaatle mücadelesini haksız bulup cemaatin mağduriyetine inanabilir. Dolayısıyla bu konuda hassas bir denge söz konusudur.Seçimlerde Sayın Erdoğam miting meydanlarına inmez ama partiye desteğini farklı şekillerde sürdürür. Eğer Ak Parti 330 ve üzeri bir üye sayısına ulaşırsa halk onu Başkan görmek istiyor anlamı çıkar. Velhasıl Sayın Erdoğan her konuda ağırlığını hissettirecektir. Allah Davutoğluna kolaylık versin.