Uyuşturucuyla mücadeleye yasa engeli var

Uyuşturucu çeteleri, operasyonlara rağmen faaliyetlerine devam ediyor. Zira yasalardaki boşluktan dolayı şüphelilerin mal varlıklarına el konulamıyor. Cezaevlerine giren zehir tacirlerinin akrabaları, aynı işi rahatlıkla sürdürüyor. Şüphelilerin mal varlığının uyuşturucudan kazanılıp kazanılmadığının ispat yükümlülüğünün yargıda olması en büyük sorun.

Zaman'ın haberine göre Emniyet, her yıl yüzlerce operasyonda, tonlarca uyuşturucu ele geçiriyor. Rakam her yıl daha da artıyor. Bu da uyuşturucuyla mücadelede bir şeylerin eksik olduğunun en büyük göstergesi. Polis ya da jandarma operasyon yapıyor, şüpheliler gözaltına alınıyor. Mallara el konuluyor. Mahkeme, delil durumuna bakarak çete elebaşılarını tutukluyor ancak mal varlıklarına el koyamıyor. Dolayısıyla uyuşturucu baronunun dışarıdaki akrabaları, var olan sermayeyi rahatlıkla kullanarak işi sürdürüyor. Mal varlıklarına el koyulamamasının sebeplerinden biri söz konusu para ya da malların uyuşturucudan kazanılıp kazanılmadığının ispatının yargıda olması. Savcılar bu konuda büyük sıkıntı yaşıyor. Birçok olayda da çete elebaşılarının mal varlıklarının uyuşturucudan kazanıldığı ispat edilemiyor. Dolayısıyla el koyma kararı da almak mümkün olmuyor. Konunun uzmanları, yasal düzenlemenin şart olduğunu söylüyor.

Amerika ve birçok Avrupa ülkesinde uyuşturucu şüphelileri mal varlıklarını yasal yollardan kazandıklarını kendileri ispat etmek zorunda. Bu da devlete ödediği vergi oranıyla ortaya çıkarılıyor. Büyük oranda vergi ödediği zaman da bu parayı nereden kazandığı incelemeye alınıyor. Kara para aklanmasıyla ilgili bu şekilde birbirini kontrol eden birden fazla sistem geliştirilmiş durumda. Ancak Türkiye'de mal varlıklarının uyuşturucudan kazanıldığını ispat yükümlülüğü savcılıklarda olduğu için uyuşturucuyla mücadelede etkin bir sonuç alınamıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Uyuşturucu Araştırma Komisyonu raporunda da ispat yükümlülüğünün iddia makamı ile davalı taraf arasında paylaşılmasına yönelik bir düzenleme öneriliyor. Komisyona göre bu uygulama benimsendiği takdirde delillendirmeye ilişkin problemler büyük ölçüde ortadan kalkacak. Böylece suçluların, kaynağı belli olmayan mal varlıklarına el konulabilmesinin önü açılacak.

Eski Emniyet Müdürü ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Cengiz Derdiman, insanları endişeye sevk etmeme hakkını göz önünde bulundurmak suretiyle yeni hukuki projelerin üretilmesi gerektiğini belirtiyor. Derdiman, 'Uyuşturucuyla Mücadelede Ulusal ve Uluslararası Polisiye ve Hukukî Sorunlar ve Çözüm Önerileri' konulu raporunda da bu tür suçların soruşturulmasında etkili bir mücadele için mal varlığının kara para olmadığının ispatının, şüpheli kişiye yüklenmesi gerektiğini belirtiyor.
dunyabülteni.net