Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Çağdaş Gazeteciler Derneği gibi basın kuruluşlarının, taraflı davrandığı, bir kısım gazete ve gazetecileri sahiplenerek bir kısmını görmezden geldiği şeklindeki yaygın kanaat son haftalarda şahit olduğumuz iki ayrı polis baskını karşısındaki tavrıyla iyice pekişti. Basın özgürlüğünü savunduğunu dilinden düşürmeyen basın kuruluşlarının başkanıyla yöneticilerinin, bu söylemlerinde samimi olmadıklarını Doğru Haber gazetesi ile Odatv adlı internet sitesi karşısındaki çelişkili tavrıyla bir defa daha görüldü.
BASIN KURULUŞLARI, DOĞRU HABER'E BASKINA HÂLÂ SESSİZ
28 Ocak 2011 tarihinde, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla Hizbullah operasyonu çerçevesinde, Doğru Haber gazetesinin İstanbul Esenler'deki merkezine emniyet mensupları tarafından baskın yapıldı. Sabah erken saatlerde başlatılan arama gün boyunca devam etti. Polis araması akşam saatlerine kadar sürerken, aynı gün, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, yazarları Sait Şahin, Mehmet Ali Gönül ve Fikret Gültekin'in de evine baskın yapılarak gözaltına alındılar. Mehmet Ali Gönül ve Mehmet Göktaş mahkeme sonrası serbest bırakırken, Sait Şahin ve Fikret Gültekin ise tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Yaklaşık üç hafta önce Doğru Haber gazetesine yapılan baskın gün boyunca haber kanalları tarafından saat başı bültenlerinde ekrana getirilirken, devletin resmi kurumu Anadol Ajansı başta olmak üzere birçok ajans da baskınla ilgili birden çok haber fotoğrafı abonelerine servis etmişti.
ODATV BASKININA İSE BASKIN BİTMEDEN TEPKİ GÖSTERDİ
Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün "Ergenekon Terör Örgütü'' soruşturması kapsamındaki talebi üzerine, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda, önceki gün internet yayını yapan Odatv'nin merkezinde ve yöneticisi Soner Yalçın ile Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt, Barış Pehlivan'ın ev ve iş yerlerinde arama yapıldı. Mahkeme arama sonunda, Yalçın, Terkoğlu, Bozkurt ve Pehlivan'ın gözaltına alınmasına karar verdi.
BASIN KURULUŞLARININ YAPTIĞI, İKİYÜZLÜLÜK DEĞİL Mİ?
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Çağdaş Gazeteciler Derneği gibi basın kuruluşları, Doğru Haber gazetesine yapılan baskınla ilgili bugüne kadar sessiz kalıp, hiçbir açıklama yapmazken, önceki gün Odatv'ye yapılan baskın karşısında ise baskın sona ermeden açıklamalar yaptılar. Basın kuruluşlarından yapılan açıklamalarda, baskını şiddetle kınadıkları belirtildi. Söz konusu basın kuruluşları 29 Ekim 1999 tarihinde Akit'e yapılan baskında, Yayın Kurulu üyesi Hasan Karakaya ile Hasan Hüseyin Maden'in günlerce gözaltında tutulmasına rağmen sessizliğe bürünmüş, herhangi bir tepki vermemişlerdi.
GÖKTAŞ: BASIN KURULUŞLARININ TEPKİ GÖSTERMESİNİ BEKLEDİK
Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, konuyla ilgili olarak Akit'e yaptığı açıklamada, söz konusu basın kuruluşlarının Doğru Haber gazetesine yapılan baskında, Odatv'ye yapılan baskındaki gibi tepki vermeleri gerektiğini söyledi. Basın kuruluşlarının gazete binasına yapılan baskına tepki vermemesini eleştiren Göktaş, basın kuruluşlarını takındıkları tavırlarından dolayı kınadıklarını belirtti.
Yaklaşık üç hafta önce Doğru Haber gazetesine yapılan baskın gün boyunca haber kanalları tarafından saat başı bültenlerinde ekrana getirilirken, devletin resmi kurumu Anadol Ajansı başta olmak üzere birçok ajans da baskınla ilgili birden çok haber fotoğrafı abonelerine servis etmişti.
TGC'NİN DOĞRU HABER BASKININDAN HABERİ BİLE OLMAMIŞ!
TGC Başkanvekili Turgay Olcayto Akit'e yaptığı açıklamada, Doğru Haber gazetesine yapılan baskından haberleri olmadığını savundu. Olcayto, Odatv'ye yapılan baskının ise kamuoyuna yansıdığını ve Odatv'nin imtiyaz sahibi Soner Yalçın'ın da cemiyete üye oldukları için baskından haberdar olduklarını iddia etti. Ancak Doğru Haber gazetesine yapılan baskının gazeteler, televizyonlar ve ajanslarda haber olduğunu hatırlatmamız üzerine Turgay Olcayto, yine de haberlerinin olmadığını söyledi.
HÜSEYİN KULAOĞLU - HÜSEYİN YAZICI / YENİ AKİT