20 Haziran Cuma günü Türkiyenin en uzun, dünyanın beşinci uzun sulama tüneli olan Suruç Tünelinden ovaya su verilirken, ilçe halkı tarafından yıllardır beklenen an davul zurna ile karşılanmıştı. Kanallara suyun bırakılmasıyla birlikte acı haberler gelmeye başladı.
Oysaki Suyun bırakılmadan önce Kaymakamlık tarafından, Toplum Destekli polis birimleri tarafından okul okul, köy köy dolaşılarak broşürler dağıtılarak bire bir vatandaşlarla seminerler düzenlendi. Bu yapılan çalışmalardan halkımız ders çıkarmadığı gibi ailelerine geri dönüşümsüz acılar yaşatmaktadır.
Suruç İlçe Kaymakamı Abdullah Çiftçi; 20 Yıldır suya hasret olan İlçemizde 20 Haziran günü kanallara suyun bırakılmasıyla birlikte, dökülen sevinç gözyaşları maalesef acı bir olayla sevinç gözyaşlarımız yerine acı gözyaşlarına bıraktı. Özelikle yanı başımızda Harranda ve diğer bölgelerimizde sık sık duyduğumuz boğulma olaylarına karşı su öncesi uzman ekiplerle birlikte olayın tehlikesini anlatmak için, İlçemizde gezmediğimiz köy ,okul kalmadı, vatandaşlarımız bilgilendirdik. Ama mallesef ilçeden ilk boğulma haberi geldi. Serinlemek amacıyla Suruçtaki Taşbasan Göletine giden 23 yaşındaki Mazlum Kıvık, gölde akıntıya kapılarak hayatını kaybetti. Bizim gençlerimize uyarımızdır ki, havalar sıcak mümkün olduğu kadar göletler de ve kanallarda yüzmesinler, ilçemizde ki yüzme havuzlarımızda yüzerek serinleyebilirler. Yoksa bu gidişle ailelerimize daha çok acılar yaşatırız. Çağrım özelikle gençlerimize dir. Kanallarda ve göletlerde yüzmek tehlikelidir.
Suruç ilçemiz yıllardır hasret olduğu suya kavuştu. Suyun acıya dönüşmemesi için lütfen gölet ve kanallar da yüzmeyelim çocuklarımızın yüzmesine izin vermeyelim.
Kaynak: Suruç Meşale