Süreç kararlılıkla ilerliyor

Çalışmalar kararlılıkla ilerlemektedir Başkanlık sisteminin yanı sıra son günlerde ülkemizde terörün bitirilmesi noktasında yapılan bazı çalışmalardan en önemlisinin ‘Çözüm Süreci’ olduğunu belirten AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen, “Yeni Anayasa taslağı üzerinde görüşmeler sürerken Türkiye’de mevcut hükümet sisteminin durumu ve Başkanlık Sitemine ilişkin tartışmalarda yoğunlaşmıştır. Zira bu gün, Türkiye’nin en önemli Anayasal sorunlarından birisi hükümet sistemidir. Bu çalışmalar ciddiyetle sürerken, Çözüm Süreci çalışmaları da kararlılıkla ilerlemektedir. Biz hükümet olarak bu yolda yeni Türkiye özlemiyle yürüyoruz” dedi.

Başarıya ulaşmanın gayreti içerisindeyiz Şu anda çözüm sürecinin kararlılıkla ilerlerken, Türkiye’de güzel ve umut verici gelişmeler yaşandığını belirten Şanlıurfa Milletvekili A.Emin Önen, “Bu durumdan ciddi şekilde birileri içeride ve dışarıda rahatsız oluyor. Bunlardan bazıları terör örgütüne, ‘silah bırakma, terörden vazgeçme’ diye akıl veriyorlar. Bazıları ise, terör örgütünden doğacak boşluğu doldurmak için rol kapma noktasında alçakça eylemlere girişiyorlar. İşte partimize yapılan saldırı, Adalet Bakanlığına, Adliyeye ve son olarak ta genç, inançlı ve adil bir hakimize yapılan saldırı gibi. Biz artık analar ağlamasın, şehit cenazeleri gelmesin diye bir süreç başlattık. Bu çözüm sürecine birikimi bulunan ve toplumun çeşitli kesimlerinin itibarını kazanmış yazar, sanatçı, akademisyen ve STK temsilcilerinden oluşan akil İnsanlar heyetini de seçtik. Heyetler 9 kişilik gruplar halinde 7 bölgemizde faaliyet gösterdiler. Bölgelere göre oluşturulan her grubun başkan, başkan vekili ve sekreteri oluşturulmuştu. Çok güzel çalışmalar yaptılar. Hükümet olarak biz, bu heyetteki Akil İnsanların görüş ve önerilerini dinledik, onlarla istişarelerde bulunduk. Hem de onlar bölgelerimizde bir kısım etkinlikler gerçekleştirerek halkımızla, sizlerle, kanaat önderleriyle buluştular, konuştular, fikirlerinizi, taleplerinizi aldılar, hükümetimize ilettiler. Bilindiği gibi; Akil İnsanlar temsili bir kadrodur, bunun dışındaki kesimlerle de bu konuda irtibatımızın olmayacağı anlamına gelmez. Biz bu süreçte en geniş katılımla başarıya ulaşmanın gayreti içerisindeyiz ve bu gayretimizi çok açık, net ortaya koyuyoruz ve koyacağız” diye konuştu.

CHP’nin tavrı Önen; bu konuda muhalefet partilerinin görüşlerini de şöyle açıkladı;
“CHP, yine statükocu zihniyetin, sorunu ulusalcı ve devletçi genel bakış açıları ile örtüşmediğinden, belli konulara indirgeme, ilgileniyormuş gibi görünüp geçiştirme yaklaşımı içindendir. Yani Genel Başkanları Kılıçdaroğlu’nun belirlediği laf üretme rotası içindeler. Bu zihniyet değil miydi? referandum sürecinde bile 12 Eylül anayasasına sahip çıkan. Referandumda 'Evet' kararı çıkmasaydı, CHP 'Ne güzel, 12 Eylül Anayasasının değişmemesini engelledik' diye sevinecekti. CHP'nin sürece bakış açısı yanlış olduğu için hiçbir rüzgâr onlara yaramıyor. Pusulaları da 12 Eylül rejiminin kazanımını Cumhuriyetin kazanımı olarak takdim etmek. Bunları da artık kimse yutmuyor. Gelinen bu noktada CHP, Kılıçdaroğlu'na çok büyük bir umutla bağlandı, fakat kısa süre içinde bir balon olduğu ortaya çıktı.”

MHP'nin aldığı konum AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Emin Önen, MHP ile ilgili de şöyle dedi;
“MHP ise bu süreçten memnun değil ve süreçten memnun olmayanların oyunu almayı hedefliyor. Süreci inkar etme, görmezden gelme, yok sayma veya çatışma ortamına götürme gibi eğilimleri var. Örneğin; Genel Başkanları Devlet Bahçeli’nin ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ sloganına, ‘Onun da zamanı gelecek’ demesi bu yüzyılın, bu günün Türkiye’sine ait sözler değildir. Bu siyaset, soğuk savaş döneminin siyasetidir. Bugün her kesimden vatandaşımız, Bahçeli’nin bu sözlerine makul bakmıyor, doğru bulmuyor.”

Dil, din, ırk ayrımı gözetilmeksizin herkes tarafından benimsendi
Yeni Türkiye özlemiyle yürüdüklerini belirten AK Parti Milletvekili Önen, “Öyle bir Türkiye yükseliyor ki, bu Türkiye’nin ayağında artık prangalar olmayacak. Öyle bir Türkiye yükseliyor ki, bu Türkiye 76 milyonun daha güçlü şekilde bir olduğu, beraber olduğu, kardeş olduğu, çalıştığı, ürettiği ve büyüdükçe büyüdüğü bir Türkiye olacak. Ekonomisiyle daha güçlü bir Türkiye’yi inşa ediyoruz. Dış politikasıyla çok daha aktif, çok daha itibarlı, çok daha etkili güçlü bir Türkiye’yi inşa ediyoruz, demokrasisiyle örnek bir Türkiye’yi inşa ediyoruz. Bütün planlara, bütün senaryolara, bütün tezgahlara rağmen birbirine sıkı sıkıya sımsıkı kenetlenmiş bir ve beraber olmuş bir Türkiye’yi inşa ediyoruz. 76 milyonun kendisini ifade edebileceği yaşam tarzıyla, kimliğiyle, kültürüyle, gelenekleriyle varlığını idame ettireceği, kimsenin kimseye zulüm etmeyeceği, hakkına tecavüz etmeyeceği bir Türkiye’nin özlemiyle yürüyoruz” diyerek bu gayretlerinin ülke genelinde Türk-Kürt-Laz-Çerkez, Alevi-Sunni gibi dil, din, ırk ayrımı gözetilmeksizin hemen herkes tarafından benimsendiğini ve bir an evvel gerçekleşmesi özlemi içersinde olunduğunu belirtti.