İnsan Hakları Derneği Urfa Şubesi, 90'lı yıllarda kaybedilen yurttaşlara ait olduğu düşünülen kemikler konusunda inceleme başlatılması için Cumhuriyet Savcılığı'na başvuruda bulundu.
Urfa'nın Siverek ilçesinde yer alan Ayvanat bahçeleri bölgesindeki bir inşaat kazısında 30'a yakın insanın kemiklerine rastlandı. 1990'lı yıllarda mesire alanı olarak kullanılan ve korucuların denetiminde olduğu iddia edilen bölgeden çıkan kemikler, dün Siverek Cumhuriyet Savcılığı tarafından kazı alnından toplanıp Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Kemiklere rastlanılması sonrası 1990'lı yıllarda kaçırılıp kaybedilen bir yurttaşın ailesinin müracaatı üzerine alanda incelemelerde bulunduklarını belirten İHD Urfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, kemiklerin ilk incelemesinde söz konusu yıllara ait oldukları kanaatine vardıklarını belirtti.
'Kemikler 1990'lı yılları işaret ediyor'
İncelemeden sonra savcılığa gidip, kemiklerin 1990'lı yıllarda kaybedilen yurttaşlar ile alakası olabileceğini, kendilerinde bilgi ve belgelerin olduğunu, istenirse kaybedilen yurttaşların yakınlarından DNA testi için kan örneği alınabileceğini ilettiklerini ifade eden Babaoğlu, "Kemikleri incelediğimizde 1990'lı yıllara ait olabileceği kanaatine vardık. Daha önce Viranşehir'de ortaya çıkan kemikleri de incelemiş ve süngerimsi, çürümüş olduklarını ve 60 yıllık olabileceği kanaatini bildirmiştik. İnceleme sonucunda da 60 yıllık çıkmıştı. Buradaki kemikler ise, daha taze, parlak ve çürümemişti. Bu yüzden bu kemiklerin 16 ile 20 yıllık olabileceği kanaatine vardık. Bu tarihte gözaltında kaybedilen yurttaşların kaybedildiği tarihe işaret ediyor" dedi.
'Devlet kendisi ile yüzleşmeli'
Bu kanaatlerini Cumhuriyet Savcısı ile paylaştıklarını ve yine ellerindeki bilgi ve belgeleri paylaşabileceklerini ilettiklerini söyleyen Babaoğlu, "Dileriz karanlık yılları aydınlatır. O bölge Golıjlar denen korucuların hakim olduğu bir bölge idi. O bölge Siverekliler açısından da sürekli gizemini korudu ve mecburiyet harici kimse o bölgeye gitmedi. Konu her ayrıntısı ile çözülmeli ve kaybedilen yurttaşların bir mezarının olması sağlanmalıdır" diye konuştu. Babaoğlu, çıkan kemiklerin dönemin hükümetlerinin ne kadar vahşi işlere bulaştığının kanıtı olduğunu söylerken, "Devlet kendisi ile yüzleşip, bu acıları sonlandırmalıdır" dedi.
Bizlerde umutlandık
Kendi kardeşide kayıp olan Babaoğlu, çıkan kemiklerden sonra kendisininde diğer aileler gibi umutlandığını söyledi.
Annesinin ölmeden önce oğlu Nazım Babaoğlunun en azından bir mezarı olmasını istediğini söyleyen Cemal Babaoğlu, Bizde diğer aileler gibi umutluyuz, çıkan kemiklerin bir an önce DNA işlemlerinin yapılmasını istiyoruz dedi.