HDP’nin sokağa çıkma çağrısının ardından yaşanan 6-7 Ekim olayların üzerinden bir yıl geçti. İslami yapı ve kurumlara planlı saldırıların düzenlendiği, Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice katledildiği olayları değerlendiren Av. Yahya Demirkol, önce bir İslam düşmanlığı oluşturulduğunu, ardından da bu olayların yaşandığını belirtti.
IŞİD üzerinden dünyada bir İslamofobi oluşturulurken bölgede ise ABD sempatisinin oluşturulduğuna dikkat çeken Demirkol, şöyle devam etti: “Amerika eskiden girdiği bütün topraklarda lanetlenirken birden Amerika ‘Biji Obama’ sloganlarıyla karşılandı. Emperyalizme karşı insanların duruşu belli iken Emperyalistlerden, medet umar oldular.” dedi.
“IŞİD üzerinden oluşturulan İslamafobi Türkiye’ye de taşındı”
Bu İslamifobinin Türkiye’ye de taşındığını belirten Demirkol, oluşturulan bu İslam düşmanlığın sonucunda 6-7 Ekim olaylarının yaşandığını söyledi.
6-7 Ekim olaylarında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı yönündeki eleştirileri değerlendiren Demirkol, konuşmasına şöyle devam etti: “AİHM'nin bu konuda kararları var. Eğer ciddi anlamda devlet güvenlik görevini ihmal etmişse bu kez olaydan dolayı tazminata mahkûm etme kararları var. Müdahale edilseydi olmazdı deniliyor ise o zaman, sorumluluk söz konusu olur. Tazminat davası açtığınız anda sorumluluk söz konusu olur.”
"Azmettirici ile suçu yapan aynı cezayı alır"
Yasin Börü ve arkadaşlarının Ankara’da görülen davasını da değerlendiren Demirkol, orada iyi bir yargılama yapılmadığını, yargılamanın objektif olması gerektiğini belirtti.
Türkiye’deki mevcut yargılama sistemini eleştiren Demirkol, “Hukuk ve yargı herkes için bağımsız ve aynı işlemelidir. Siyasal konjonktüre göre davranmak yanlış, oy kaygısıyla karar vermek yanlış. Bu işte bir gerçeklik varsa suçun tanımı bellidir. Bazı meselelerde azmettirenler de suçun asli failleridir. Azmettirici ile suçu yapan aynı cezayı alır.” dedi. (Osman Gülebak, Ramazan Casuk - İLKHA)