15 Temmuz’da ABD destekli darbe girişiminden sonra meydanlardan ayrılmayan Şanlıurfa halkı, darbe karşıtı nöbete devam ediyor. Rabia Meydanı’nda toplanan yediden yetmişe binlerce kişiye hitap eden HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz, bütün bir halk olarak kadınıyla erkeğiyle darbelere karşı direneceklerini vurgulayarak, “Ekmeksiz yaşarız ama hürriyetsiz asla!” dedi.
Yavuz, “Bir millet olduğumuzu hatırladık, bu milletin adını doğru koyalım, bu milletin adı İslam milletidir. Biz yüzyıllar önce bir millettik zaten, aramıza ayrılık, gayrılık, nifak tohumları ektiler. Kendi küresel ajandalarını dayatabilme adına böyle şeytani bir yola başvurdular. Tarihin her hangi bir döneminde gördükleri lüzum üzerine, içimizde devşirdikleri hainler vasıtasıyla bu şeytani planlarını tekrar devreye soktular. Hamdolsun 60 ihtilalinde Molla Said’i, Bediuzzaman Said’i Nursi’yi teslim etmeyen Urfa, bu darbeci zihniyete de geçit vermedi. Bir İslam milleti olduğunu ifade etti. Milletin değerlerine, kendi öz kültürüne, bekasına, varlığını hedef alan bu şeytani saldırıya geçit vermedi ve namuslular cephesinde yerini aldı. Sizler ile gurur duyuyorum, tebrik ediyorum, Allah kendisi için kabul etsin, Allah’ın rızası sizinle birlikte olsun.” dedi.
Halkın önceki darbelerde yaşananların aynısını yaşamamak için meydanlara çıktığını söyleyen Yavuz, “Değerli kardeşlerim; bizler millet olarak darbelerden çok çektik. Belli bir yaşın üzerindeki değerli ağabeylerimiz çok iyi bilirler. İşkencelerden geçtik, adım atmak için izin almak zorunda kaldık, özgürlüklerimiz ortadan kaldırıldı, hürriyetimize prangalar vuruldu. Onun için bu millet meydanda Kürtçe ifadesiyle ‘şêr şêr e çi jin e çi mêr e’ (aslan aslandır, dişisi ve erkeği olmaz) diyor. Hani o tankın karşısında, hani asker kılıklı teröristin silahını çekmesi karşısında ‘hadi vur öldür, beni bununla mı korkutacaksın’ diyen o annemiz, muhterem bacılarım hepinizi temsilen erkekliği öğreten o bacımızın, ablamızın karşı duruşunun sebebi esasen budur. Çünkü yine Bediuzzaman Hazretlerinin ifadesiyle biz ‘ekmeksiz yaşarız ama hürriyetsiz asla yaşamayız.’” ifadelerini kullandı.
Milletin iradesini ele geçirmeye çalışan karanlık şebekenin kullarının yenildiğini söyleyen Yavuz, “Şanlıurfa’nın Rabia Meydanı’ndan sesleniyoruz. Ey bu milletin değerlerini hedef almış, bu milleti işgal etmeye çalışan, bu milletin dinamitlerinden habersiz 3-5 tane çete mensubuyla bu milletin iradesini ele geçirmeye çalıştığını zanneden karanlık şebekenin kulları, buradan size sesleniyoruz. Siz yenildiniz, bu millet zafer kazandı. Çünkü bu millet hürriyet aşığı bir millettir.” dedi.
“Hükümet insanların değerlerine layık bir anayasayı ne pahasına olursa olsun yapmak zorundadır”
Darbe girişiminin bir milat olduğunun altını çizen Yavuz, şunları söyledi: “Bu hayâsızca işgal girişimi bir milattır. Bundan sonra Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu milletin içerisinde çok farklı partilere mensup, farkı ideolojilere müntesip kişiler var. Artık bundan sonra bu darbeyi bir milat haline getireceğiz. Bundan sonra bütün farklılarımıza, bütün farklı anlayışlarımıza namuslular cephesinde yer alan bu millet, artık darbelere geçit vermeyecektir ve siyasi anlamda bir rahatlamayı hak ediyor. Hükümet insanların değerlerine layık bir anayasayı ne pahasına olursa olsun yapmak zorundadır. Sünni’siyle, Alevi’siyle, Türküyle ve Kürdüyle tanklara göğsünü germiş, hayâsızca akına dur demiş bu milletin değerlerine uygun toplumsal bir mutabakatı imzalamak zorundadır.”
Yeni bir Sykes-Picot’un oluşmaması adına bir araya gelinmesi gerektiğini söyleyen Yavuz, “Bizler bütün farklılarımızla bu adalet toplumunu oluşturabiliriz. Bu değerler etrafından birleşebiliriz. Kimseni kimseye hayat tarzını, ideolojisini, yaşam biçimini dayatmasına gerek yoktur. İşte bu millet hayâsızca darbe girişimi karşısında ispatı rüşt etmiştir. Yoksa yüzyıl sonra yeni bir Sykes-Picot yeni bir sınır oluşturmaya çalışan zengin enerji kaynakları, su yolları ve aziz İslam’ı mahkûm etme, kirli ellerini uzatıp coğrafyamızı kirletmek isteyen yeryüzünün şeytanlarına prim vermiş oluruz. Bu yeryüzü şeytanlarına prim vermeme adına birlik oluşturmalıyız.” (Ramazan Casuk-İLKHA)