28 Şubat sürecinde başörtülü kızlarımıza yapılan zulmü ve ikna odalarını görmeyen ve halen 2 yıl öncesine kadar katsayı haksızlığından dolayı geleceği kararan gençlere kulağını tıkayanların, bugün gezi parkı için ortaya çıkmış çapulcuların arzu ettiği özgürlük:
Borsayı allak bullak etme ve 3 haftada bu millete yüzlerce milyon lira zarar verme özgürlüğü müdür? Sizin arzu ettiğiniz özgürlük başına bir örtü geçirerek şalvarlı müftünün karısı olduğunu iddia ederek başbakana hakaretler yağdıran CHP’li bar işletmecisinin yalan ve hakaret özgürlüğü müdür? Menemen’de de 28 Şubat’ta da böyle yapmıştınız. Sizin arzu ettiğiniz özgürlük meydanda soyunup kendini izleyen erkeklere bedenini sergileyen ve “İsviçre’den özgürlük ve aydınlık getirdim” diyen kadının söyledikleri midir? Başbakana eşine, annesine hakaret edenler daha nasıl bir özgürlükten bahsedebiliyorlar, bunlar bu tür hakaretleri Avrupa da ya da Amerika o ülke liderlerinin şahıslarına ailesine yapsalardı acaba nasıl tepki alırlardı.
Asıl mesele gezi parkı ya da özgürlük değil hala anlamadınız mı? Asıl mesele bunların özgürlüklerinin kısılmasından ziyade bizim özgürlük alanımızın genişlemesidir.