Hemen hemen tüm TV kanalları dizi çöplüğüne dönmüş durumda! Tabiri caiz ise; Millet olarak dizi manyağı (!) olmuşuz. Çünkü herkes en az haftada 2-3 dizi takip eder olmuş.
Üstelik bu dizilerin çoğu konu itibariyle, yalan dolan, kin nefret, şiddet, hırsızlık, ahlaksızlık ve gayri meşru hayatı tetiklemekte ve dayatmaktadır.
Fox TV de Cuma akşamları yayınlanan ‘Karagül’ adında bir dizi var. Dizi Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde çekilmesine rağmen; ilçeyi Gaziantep ilçesi diye tanıtarak, dizide Gaziantep’in yerel lehçesi ile konuşmaktalar. (bilin, gelin, gidin, edicin gibi) bu Şanlıurfa dili olmadığı gibi, çekimlerin yapıldığı ilçe olan Halfeti’nin de dili değildir.
Dizide işlenen konu, dil, kültür ve diğer her şeyin yakından- uzaktan Şanlıurfa ile alakası yoktur.
Sözde bir köy ağası olan ‘Kendal ağa’ kardeşini suda boğarak öldürüyor, rüşvet ve torpil ile adaleti ve kanun adamlarını kandırıyor ve yanıltıyor… İki eşi olduğu halde üçüncü bir kadından nikâh dışı çocuk peydahlıyor… Dizide ağanın yeğeni olan lise öğrencisi kız, çocuk düşürüyor ve daha nice rezillikler…
Peki diğer dizilerin bundan geri kalır yanı var mı? Mesela: şov TV de ‘Pis yedili ’diye bir dizi var, dizinin konusu okul ve öğrenciler olmasına rağmen, Allah için ders, edebiyat, ahlak, kanun, nizam, sevgi, saygı adına bir emare yok. Dizide kıskançlık, aldatma, adam kayırma, gevezelik, sevgili kapma… Yani anlayacağınız ahlaksızlık adına ne varsa hepsi var.
Dizi demişken Samanyolunda yıllardır oynatılan Şefkatsiz (!) ‘Şefkat Tepe’yi es geçmek olmaz. Kendi bünyelerinde Kürtçe yayın yapan kanal açmalarına rağmen Samanyolunun halen Kürtleri yerden yere vuran, mesnetsiz konuların işlendiği bu ırkçı ve faşizan diziyi ısrarla sürdürmekle neyi amaçladıklarını anlayabilmiş değilim.
Yine Samanyolun da yayınlanan, Şanlıurfa’yı haksızca ve acımasızca yerden yere vuran ‘Küçük Gelin’ diye bir dizi var, konu: Urfa’da 13 yaşında ki bir kız çocuğun zorla evlendiriliyor olması, oysa gelip 3 tane bilen insandan sorsalardı, bu devirde 13 yaşında ki kızını evlendirecek bir ailenin Urfa’da kalmadığını öğreneceklerdi. Bence bu senaristler halen, 30 yıl öncesinde takılıp kalmışlar…
Birçok diziye bakıyorsun, basit senaryolar, maniple edilen tarih, din, olay ve gelenekler… Ev, büro, mutfak ve yatak odası arasında gidip gelen ve yüzlerce bölümü çekilen dizileri seyreden insanların bilgi ve kültürlerinden şüphe etmemek elde değil. Çelişkili olan toplumun genelinin televizyon dizilerinin içeriklerinden memnun olmadıkları halde dizileri seyretmeye devam etmeleridir.
Zaten gündüz sabahtan akşama kadar kadın programları var, akşam saat 7-8 den sonra dizi furyası başlıyor, gece 12 ye kadar.
Bu tür diziler hem çocukların/gençlerin hem de kadınların kafalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle gençlerin zihinlerini bulandırmaktadır.
Türkiye adeta dizi belasıyla boğuşuyor. Değerlerimizi yozlaştıran, geleneklerimizi sulandıran, kötü örnekleri her gün evlerimize taşıyan dizilerden ne zaman vazgeçeceğiz?