TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasının 60. etkinlikleri kapsamında 60. Yılda Narenciye Tarımı ve Uluslararası Tehdidin Narenciyeye Olan Etkisi konulu panel yapıldı.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube toplantı salonunda gerçekleşen panelin açılışını yapan Panel Yöneticisi Prof. Dr. Bülent Özekici, Adananın polikültür tarımın en yaygın yapıldığı geniş alanlardan biri olduğuna dikkat çekerek; Adana yüzölçümü bir milyon 403 bin hektar olup, 539 bin hektarlık tarım alanı ile Türkiyenin önemli bir tarım bölgesidir dedi.
Turunçgillerin anavatanı Uzakdoğu Daha sonra söz alan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Yeşiloğlu, Dünya'da 40 derece kuzey enlemi ile 40 derece güney enlemi arasında Turunçgil yetiştiriciliği yapıldığını belirterek, Kuzey yarı kürede üretilen turunçgiller dünya üretiminin yüzde 75ini (98 milyon ton), Güney yarı kürede üretilen turunçgiller ise Dünya üretiminin yüzde 25ini (33 milyon ton) oluşturmaktadır dedi.
Turunçgillerin anavatanının Uzakdoğu (Çin, Hindistan .) olduğunu, Çin ve Hindistandan Ortadoğuya geçtiğini (M.Ö. 2000) ve Ortadoğudan da Anadoluya yani Türkiyeye geldiğini (M.Ö. 1000-1500) söyleyen Yeşiloğlu, Anadoluyu da gezen ünlü gezgin İbn Batutanın 1335te yazımını tamamladığı Seyahatnamesinde Egede ve Antakya dolaylarında yetiştirilen turunç ve limon ağaçlarından övgüyle söz ettiğine dikkat çekti.
Ülkemiz narenciye sektörünün yıllık ortalama 3,6 milyon ton üretim ile Akdeniz bölgesindeki önemli narenciye üreticisi ülkelerden bir tanesi olduğuna vurgu yapan Akdeniz Yaş Meyve - Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kavak; Narenciye iç tüketimi AB ülkelerinin narenciye tüketimi ortalamasının altında olan Türkiye için narenciye ihracatı büyük önem arz etmektedir. Son yıllarda komşu ülkelerde yaşanan siyasi karışıklıklardan ihracatımızın etkilenmemesi söz konusu olamaz.
Hasadın yıla yayılması Panelde son konuşmacı olan Adana Turunçgil Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tekin ise, narenciye sektöründe ciddi bir rekabetin yaşandığını belirterek, erkenci çeşitler, hasadın tüm yıla yayılması ve nakliyede yaşanan sorunların ortadan kaldırılması ile narenciye üreticisinin özellikle Avrupa pazarında elinin güçleneceğini söyledi. (İLKHA)