Üst Kurul raporuna göre kredi kartlarından sonra en çok şikâ-yet yüzde 23 ile bireysel kredilere, yüzde 8,6 ile faiz, masraf ve komisyonlara, yüzde 7,9 ile negatif nitelikli kredilere geldi.
-Finansal krizden etkilenmeyen Türk bankaları, müşteri memnuniyetinde sınıfta kaldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kapısını çalan vatandaşlar bankaları şikayet yağmuruna tuttu. Üst Kurul'un verilerine göre geçen yıl kuruma ulaşan 6 bin 329 adet talep ve şikayet hakkında işlem yapılırken kredi kartı zirvedeki yerini korudu. Tüketiciler, kredi kartı şikayeti için BDDK'nın kapısını bin 720 kez çalarken ikinci sırada bireysel krediler yer aldı. 2008 yılındaki toplam şikayet sayısı 2 bin 803 olmuştu. BDDK'nın 2009 yılına ilişkin faaliyet raporu dün yayımlandı. Raporda, kuruma iletilen şikayet dilekçeleri konu bazında değerlendirildiğinde, en yoğun başvurunun kredi kartları konusunda alındığı dikkat çekiyor. Şikayetlere konu hususların 5411 sayılı kanun ile 5464 sayılı kanunun amir hükümlerini ihlal etmediği sürece, uyuşmazlıklara kurum tarafından müdahale edilmediği hatırlatıldı. Kredi kartlarına ilişkin şikayetlerin dağılımında, ilk 5 sırada 'borcun yeniden yapılandırılması, kredi kartı ücret ve komisyonlar, müşteriden habersiz kart tanzimi, kredi kartının bankaca iptal edilmemesi, sigorta sorunları' yer alıyor.
Bankalar Üst Kurulu'nun raporuna göre geçen yıl denetim ve uzaktan gözetim sonuçları ile ihbar ve şikayetlerin değerlendirilmesi sonucunda sorumlulukları tespit edilen kişiler hakkında toplam 16 suç duyurusunda bulunuldu, 29 kişinin bankalarda imza yetkisi geçici olarak kaldırıldı. Muhtelif factoring şirketlerinde usulsüzlükleri tespit edilenler ile izinsiz factoring işlemlerinde sorumlulukları tespit edilen kişiler hakkında toplam 18 suç duyurusunda bulunuldu. Kurumun 2009 yılında toplam 228 adet idari para cezası uyguladığı ifade edildi.
İstanbul'un finans merkezi yapılması kapsamında taşınacak kurumlar arasında yer alan BDDK, arsa sorununu çözdü. Bu kapsamda TOKİ'den İstanbul'da 73 milyon liraya arsa alındı. Kurumun yönetim anlayışının, 2009'da yaşanan küresel ekonomik dalgalanmanın ve Türkiye ekonomisi üzerine yansımalarının, bankacılık sistemi ve finans sektörü üzerindeki olumsuz sonuçlarının kısıtlı kalmasında etkili olduğu ifade edilen raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Aynı zamanda BDDK'nın kurumsal kapasitesi de önemli bir sınamadan başarıyla geçmiştir. 2009 yılında, ekonomik gelişmelere rağmen ortaya konulan sektörel güç, BDDK'ya kurumsal güvenilirlik ve saygınlık anlamında büyük katkı sağlamıştır. Ulaşılan bu noktanın kurumsal açıdan temel itici gücünü, bağımsızlık, teşkilat yapısı, insan gücü ve teknoloji oluşturmaktadır." ZAMAN