İmam Hamanei: Cinayetten ABD ve İsrail Sorumludur

Nükleer enerji bilim adamı Mustafa Ahmedi Roshen’in şehid edilmesi üzerine bir başsağlığı mesajı yayınlayan İmam Hamanei, “bu korkakça terör, mücrimler ve komplocular işledikleri böylesi iğrenç cinayetleri itiraf etme cesaretini gösteremezler. Bu saldırı, diğerleri gibi CIA ve Mossad istihbarat servislerinin yardımlarıyla gerçekleştirildi. Bu cinayet, ABD ve siyonizmin başını çektiği dünya müstekbirliğinin İran halkının azim, fedakarlık ve ilerlemesine karşı savaşında çıkmaz bir sokağa giridğini göstermektedir” dedi.
İran, Güvenlik Konseyi’nden nükleer bilim adamına düzenlenen suikastın araştırılmasını talep etti

İran, Uluslararası Güvenlik Konseyi’nden, dün Tahran’da nükleer bilim adamı Mustafa Ahmed Ruşen’in hayatını kaybetmesine yol açan terörist saldırının suçlularının bulunmasını talep etti.
BM İran temsilcisi Muhammed Hazai, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve diğer meclis üyelerine gönderdiği mektubunda sert bir üslupla bu saldırının suçlularının bulunmasını talep etti ve bu saldırıyı insanlık dışı, vahşi bir suç olarak niteledi.

Hazai, Güvenlik Konseyi’ni terörizmle mücadele anlayışının oluşturulmasına çağırırken diğer yanda İran’ın barışçı nükleer programını durdurmaya yönelik bu saldırıların arka planında yabancı güçlerin ellerinin olduğuna dair delillere sahip olduklarına işaret etti. Ülkesinin kesinlikle haklarını aramaktan vazgeçmeyeceğini de dile getirdi.

Bu bağlamda Hazai bağımsız bir birlik için düzenlenen senelik toplantıda da İran topraklarında uygulamaya geçen terörist operasyonlarının gerçek yüzünün açığa çıkmasını talep etti.
Bunun yanında diplomatlar ve Batılı uzmanlar da İranlı bilim adamlarının öldürülmesi yoluyla İran nükleer programının engellenmesinin mümkün olmadığını ifade ettiler.

Yine İranlılar son olarak Amerika’da İranlı bir takım kişi ve kurumlara yönelik gizli operasyonlar gerçekleştirmek üzere oluşturdukları kongre üyelerinin yaptığı çağrıyı da İranlı bilim adamlarına yönelik suikastlarda Amerika ve İsrail parmağının olduğunu gösteren organize bir devlet terörü olarak gördüklerini ifade ettiler.