Ak partinin Urfa’da tökezlemesi için birkaç sebep var. Bunlardan en önemlisi; Listenin Urfa’ya hitap etmemesi, tüm Urfa halkını kucaklamaması, adayların halk tarafından tanınmaması ve bilinmemesi, bilinenlerinde zaten malum şekilde bilinmesi…
Tabi halinden memnun olanlarda var. Menfaatleri icabı destekleyenler var. İşin özünü bilmeyen fakir- fukaralarda var. Fakat halkın azımsanmayacak bir kesimi mevcut listeyi halen içine sindirmiş/kabullenmiş değildir. Bu Ak parti için Urfa’da en büyük sorun olmakla beraber; adayların vurdumduymazlıkları da partiye oy kaybettirecektir.
Sağlam yerlerden aldığım bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum. Adaylardan bazıları; “ben çıkayım ama falan şahıslar çıkmasın, yâda bunların çıkmaması için uğraşıyoruz diyenler var, kendi partisinin adaylarının isimlerini vererek çıkmaması için uğraşan adaylar, vekiller var.”
Yani kendi partisi içerisinde aday olduğu halde, kendisini sıra itibariyle garanti gördüğü için, sıralamada üst sıralarda olanlar için bunlar çıkmasın ki işimiz zorlanmasın, sonra biz hepsiyle baş edemeyiz, ne kadar az vekil olursa biz işimizi daha kolay hallederiz diyenleri de biliyoruz.
Bu listeden memnun olan çok az sayıda seçmen var Urfa’da. İnsanlar bu listeye ya oy vermem diyorlar. Yâda biz başbakanın hatırı için oy veriyoruz diyorlar. Bu benim iddiam değil. Aksini iddia edenler buyursunlar, çıksınlar vatandaşlara sorsunlar.
Suruç, Bozova, Halfeti, Hilvan bölgelerinden hiç aday yok. Listelerle dengeler gözetilmemiştir. Aşiretçilik bitmiş olsaydı, en büyük aşiretçilerden iki tanesi liste başına koyulmazdı. Madem aşiret adamları yâda liderleri listelerde yer alacaktı o zaman neden büyük oy kitlesine sahip diğer ailelerde hesaba katılmamıştır diye soran birçok aşiretler var.
Bunlardan bir tanesi “Mersaviler’dir.” Mersaviler tepkilerini açıkça ortaya koydular ve koymaya devam ediyorlar. Mersaviler kızgınlar, yüzde sekseni Ak partili olduklarını, fakat hem listeye hem de Op. Dr. İzzet Korkmaz’ı görevine iade etmediler diye; Ak partiye tepkili olduklarını ve oy vermeyeceklerini deklare ediyorlar.
Başka adayları da vardı fakat ailenin çoğunluğu İzzet Korkmaz’ı destekliyor ve istiyordu. Adayları “ İZZET KORKMAZ” aday adayı oldu. Adaylık nasip olmadı ama hemen yerine dışarıdan bir başhekim atadılar. Bunun etik olmadığını söylemeye gerek yok sanırım, yâda particiliğin, dava adamlığının bu olmadığını.
Şimdi birileri şöyle diyecekler; adam kendisi istifa etmiş, evet istifa etmiştir bu doğru, ama ne için istifa ettiği belli değil mi? Teamül şöyledir; görevinden istifa edip aday adayı olanlar; aday edilmeyince tekrar görevlerine dönerler, nihayetinde Ak partiden aday adayı oldu başka partiden de değil.
Ama yangından mal kaçırır gibi aday adaylık sürecini beklemeden üç-beş gün içinde Op. Dr. İzzet Korkmaz’ın yerine başhekim atadılar. Bunu yapanlar kim? Ak parti’nin içinde olup partiyi içerden kemirip zarar verenler, peki İzzet Korkmaz nereden aday olmuş, Ak partiden… bu nasıl bir çelişki, nasıl bir tezat.. Sanki Ak partiden birileri Ak partinin başarısız olması için çalışıyor ve bunu da beceriyorlar.
Baksanıza kendi partilerinde aday adayı olan bir bürokratı harcamaya çalışıyorlar. Üstelik Sayın başbakan aday adayları için; “kimse mağdur edilmeyecek” demişti. Fakat görüyoruz ki; bu sözler sadece “sözde” kalmıştır.
Urfa’da Ak parti adayları sanki herkes ben çıkayım da kim ne olursa olsun gibi bir havadalar. Büyük kitlelere, oy potansiyeline sahip ailelere gidip makul sorunlarını çözüp oy isteyeceklerine; yerlerinde oturup bunlar zaten bize oy verecekler diye bir rehavete kapılmışlar. Ama bence yanılıyorlar bu defa öyle olmayacak. Çünkü insanlar artık uyandılar. Bizi dikkate almayanları bizde dikkate almayız diyorlar. Biz oy verelim adamlar vekil olsunlar sonra tepemize binsinler, meclise gitsinler 4 yıl sonra bizi hatırlasınlar, yok öyle bedavacılık. Bizi muhatap almayanlara, meşru istek ve sorunlarımızı çözmeyenlere oy vermeyiz diyor büyük seçmen kitleleri.
Bizim oy kaygımız yok, nasıl olsa genel başkanımız Sayın “Recep Tayyip Erdoğan’ın” havası var, biz bu hava ile çalışmadan, milletin ayağına gitmeden, yerimizde oturarak, kimseyi dinlemeden, hesaba katmadan oy alıp tekrar çıkarız diye hesap yapıyorlarsa; bu onların bileceği iş.
Biz dostça ve hoşça uyarı ve tespitlerimizi yazdık. Gerisi Sayın bakanımız Faruk Çelik’in, diğer adayların ve parti teşkilatının yapacağı şeydir. Selam ve dua ile…