Notice: Undefined index: id in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 28

Notice: Use of undefined constant amp_dizin - assumed 'amp_dizin' in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 39

Notice: Use of undefined constant amp_blocks_dizin - assumed 'amp_blocks_dizin' in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 40

Notice: Undefined index: direct_link in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 92
Bediüaazaman'ı Gülen Veya İslamoğlu İle Mukayese Etmek…
Notice: Undefined index: iliski_video in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 25

Notice: Undefined variable: string in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 33

Notice: Undefined index: video_kodu in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 33
Balıklıgöl HABER - Sondakika Şanlıurfa
2016-08-17 10:40:35

Bediüaazaman'ı Gülen Veya İslamoğlu İle Mukayese Etmek…

Prof. Dr. Musa Kazım YILMAZ

musakazimyilmaz@gmail.com 17 Ağustos 2016, 10:40

 

Her şeyden önce, F. Gülen gibi taban bulmak için kendisini Bediüzzaman ve Risale-i Nurlarla irtibatlandıran bir teröristi Bediüzzaman'la aynı kefeye koymak cehalettir, gaflettir ve dalalettir. İslamoğlu’na gelince, Onu Bediüzzaman gibi bir İslam alimiyle mukayese etmek, hiçbir şekilde kıyas kabul etmeyen kıyas-ı maa'l-Farıktır. Yani mantıkça batıl ve kural dışı bir kıyastır.

Zira adı geçen bu iki hocanın Kur’an’a, Sünnet-i Seniyye’ye ve Ehl-i Sünnete aykırı görüşleri mevcuttur. Oysa İslam dünyasında hiç bir âlim Bediüzzaman'ın İslam'a aykırı ve Ehl-i sünnete muhalif bir tek görüşünü ileri sürmüş değil. Ne sağlığında ne de vefatından sonra, kimse ciddi şekilde onu tenkit etme cesaretini dahi kendisinde bulamadı. Vefatından sonra onu tenkit etmeye yeltenenler, zahmet edip de onun bir tek kitabını dahi okumayan, sadece kulaktan duyma laflarla onu tenkit eden gafiller ve cahillerdir.

Bediüzzaman'ın "Kalbe ihtar edildi" veya "Bana yazdırıldı" gibi sözlerini, “Kendisine vahiy geldiğine inanıyor” şeklinde tevil etmek büyük bir iftiradır. Vahyin kutsiyeti için 28 yıl boyunca hapis ve işkenceli sürgün hayatını göze alan bir İslam âlimine bunu yakıştırmak bir bühtandır. Kaldı ki, Bediüzzaman’ın kendisi bu itirazlara cevap vermiştir. Eğer bu gafiller zahmet edip onun kitaplarını okusalar o soruların cevabını da bulacaklardır. Bediüzzaman gibi vahyi akıldan ve insanî olan tüm melekelerden üstün tutan ve vahye en ufak bir toz kondurmayan bir İslam alimine bu iftira yapılır mı?

Müslüman olan bir insanın önce alim değil mütevazı olması beklenir. Karşımızda birer gurur heykeli olarak duran, kitaplarında ve konuşmalarında bir tevazu eseri bulunmayan bu tip insanların Ehl-i sünnet dünyası için ne kadar tehlikeli olduğunu 15 Temmuz darbe girişimiyle gördük.

Sadece adı geçen bu iki şahıs için söylemiyorum; debdebeli, gösteriş meraklısı, hırslı ve âlimliği kendisinden menkul kişilerin önleri kapatılmazsa, Ehl-i Sünnet itikadına ve Müslümanlara ne gibi zararlar vereceklerini tahmin etmek güçtür. Bu tür bedbahtları Bediüzzaman’la mukayese etmeye kalmak ise, tek kelimeyle, okumamışlık ve cehalet bataklığıdır. İnsaf sahibi olan herkesi,

Elde Kur’an gibi bir mucize-i baki varken,

Başka burhan aramak aklıma zaid görünür.

Elde Kur’an gibi burhan-ı hakikat varken,

 Münkirleri ilzam için aklıma sıklet mi gelir?

 diyen ve eserleri 45 dile çevrilmiş bulunan Bediüzzaman’ın eserlerini incelemeye ve okumaya davet ediyoruz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.