Allah, Adem’i yaratınca ona önce esmayı (isimleri / kelimeleri / konuşmayı) öğretir.
Vahiy Allah’ın insanla konuşmasıdır.
Tarih yazıyla başlar.
Hz. Musa’nın unvanlarından olan “Kelimullah”, Allah’ın kendisiyle konuştuğu kimse demektir.
Hz. İsa’ya da Kelimetullah denir; “kelime” burada ruh ve hikmetli söz anlamına gelir.
İncil, “Önce söz vardı.” diye başlar.
Kur’an-ı Kerim ise “Oku!” emriyle başlar ve hemen 4. ayette “Kalemle yazmayı O (Allah) öğretti.” der.
İniş sırasına 2. sure olan Kalem Suresinin 1. ayetinde Allah “Kaleme ve (onun) yazdıklarına yemin olsun.” der.
Kur’an’ın nerdeyse yarıya yakını kıssalardan ve mesellerden oluşur.
Kur’an-ı Kerim asla şiir değildir, hatta Şuara Suresinde kalemini hakka karşı kullanan şairler ağır bir şekilde eleştirilir. Ancak ilk zamanlardan itibaren Hz. Peygamber’in etrafında şairler vardır ve O bir hadis-i şerifinde “Şiirin bir kısmı hikmettir.” demiştir.
Şüphesiz kültür, edebiyat ve sanat insan hayatı için en acil ihtiyaçlardan sayılmaz. Yenilmez, içilmez. Okumak ve yazmak insana kolay kolay para da kazandırmaz; hatta bu işlerle uğraşanlar genelde yoksul bir hayata mahkûmdur.
Ancak insanlar ilk çağlardan beri kültürel çalışmalar yapmış, şiir, edebiyat ve sanatla uğraşmıştır. Uğraşanların sayısı her zaman azdır; ancak etki alanı çok geniştir. Bedevilerin medeni olması, kalabalıkların millet olması kültürle, edebiyatla, sanatla olmuştur.
Destanların, mitolojilerin toplumlar üzerindeki etkisi tahminlerin çok üzerindedir. Şehname’nin İranlılar, Şekspir’in İngilizler, Tolstoy ve Dostovevski’nin Ruslar için önemi çok büyüktür. Yunus Emre’nin, Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inin bizim için önemini kim inkâr edebilir?
Bugün dilini iyi anlamasak ve pek okumasak da Şair Nabi’nin Urfa için ne anlam ifade ettiğini söylemeye gerek var mıdır?
İşte biz, günümüzde o büyüklerin yolunun yolcusu olmaya talibiz, karınca misali ve uzak ara da olsa…
Türkiye Yazarlar Birliği Şanlıurfa Şubesi olarak, okumaya, yazmaya, okuyup yazan büyüklerimizi anmaya ve anlamaya, onları gündeme getirmeye, daha iyi anlaşılmalarını sağlamaya talibiz.
Bunun için, düşünen, okuyan, yazan kelam ve kalem erbabını bir araya getirmek, tanımak, tanıştırmak, destek almak, destek vermek istiyoruz. Yeni ve daha kaliteli eserlerin ve hizmetlerin üretilmesine vesile olmak istiyoruz. Yeni Nabi’lerin yetişmesi için bir alt yapı oluşturmak istiyoruz.
Gittikçe daha kaba, daha sert ve bu yüzden daha kırıcı ve yıkıcı olan sosyal ilişkilerin, kitapla, edebiyatla inceleceğine, yumuşayacağına, güzelleşeceğine; böylece hayatın daha yaşanılır olacağına inanıyoruz.
Sözün gücünü yükseltmek istiyoruz. Kendini hayatın katı ve acımasız çarklarında tüketen insanlara, hayatlarına kalite katacak bir yol, kıyısında dinlenip huzur bulacakları bir alternatif sunmak istiyoruz.
Başta teknoloji olmak üzere çağımızın korkunç riskleri altındaki gençlere okumayı, yazmayı sevdirmek, bilgili ve bilinçli yaşamayı öğretmek istiyoruz.
Çok az olduğumuzun da, yolumuz uzun ve zorlu olduğunun da farkındayız.
Gene de bize yoldaş olanları yanımızda görmek istiyoruz.
Allah, her hayırlı işimizde yar ve yardımcımız olsun.