Notice: Undefined index: id in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 28

Notice: Use of undefined constant amp_dizin - assumed 'amp_dizin' in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 39

Notice: Use of undefined constant amp_blocks_dizin - assumed 'amp_blocks_dizin' in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 40

Notice: Undefined index: direct_link in /home/balikligol.com/public_html/amp/init.php on line 92
BABASIYLA SAVAŞAN SAHABİ:ABDULLAH B. SUHEYL(II)
Notice: Undefined index: iliski_video in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 25

Notice: Undefined variable: string in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 33

Notice: Undefined index: video_kodu in /home/balikligol.com/public_html/amp/script/script.php on line 33
Balıklıgöl HABER - Sondakika Şanlıurfa
2014-04-22 18:55:02

BABASIYLA SAVAŞAN SAHABİ:ABDULLAH B. SUHEYL(II)

Prof. Dr. Musa Kazım YILMAZ

musakazimyilmaz@gmail.com 22 Nisan 2014, 18:55

Hudeybiye antlaşması imzalanmadan önce meydana gelen diğer bir olay ise, bütün Müslümanları üzmüş, Rasûlullah efendimizi de mahzun etmişti. Çünkü Abdullah bin Süheyl'in küçük kardeşi Ebu Cendel Müslüman olmuştu. Bu yüzden Mekke'de zincire vurulup, hapsedilmişti. Ancak Ebu Cendel bir yolunu bulup kaçmış, Hudeybiye antlaşması imzalanırken, kendini Resûlullahın mübarek ayaklarının dibine atarak: "Beni kurtar yâ Rasûlallah!" demişti. Fakat müşriklerin temsilcisi olan babası Süheyl oğlunu orada görünce, Ebû Cendel'i boynundan tutup: "Yâ Muhammed! Antlaşmamız üzerine bana geri çevireceğin insanların ilki budur!" dedi ve oğlu Ebu Cendel'i geri istedi. Rasûlullah efendimiz, onu teslim etmek istememişti. Bunun üzerine Süheyl diretti: " O zaman antlaşmayı imzalamam!" dedi.

Ne var ki, Rasûlullah bu antlaşmanın yapılmasını birçok sebepten dolayı istiyordu..Ebû Cendel'in, babasına teslim edilirken söylediği sözler, bütün Müslümanların gözlerini yaşartmıştı. Başlangıcı Müslümanların aleyhine gibi görünen Hudeybiye antlaşması, daha sonra Müslümanların lehine netice v ermiş, Allah (c.c) Kur'ân-ı kerimde bu antlaşmayı, Feth-i Mübîn diye vasıflandırmıştır. Ebû Cendel hazretleri de bilahare kurtulmuş, sağ salim Medine'ye dönmüştü.

Abdullah bin Süheyl Mekke'nin fethinde de bulundu. Mekke fethedilmiş, öldürülecek olanların listesi yapılmıştı. Bunların arasında, Abdullah bin Süheyl'in babası da vardı. Babasının öldürülecek olmasına dayanamadı; Onun öldürülmemesi için teşebbüste bulundu. Durum Rasûlullaha arz edildi. Rasûlullah efendimiz Hz. Abdullah'ın bu istirhamını kabul etti. Babasına bir emannâme verildi. Daha sonra babası Süheyl bin Amr Müslüman oldu. Sahabelik şerefine nail oldu. O kadar ihlâslı bir Müslüman oldu ki, Rasûlullah'ın âhırete teşrifleri sırasında konuşmaları ile, birçok kimsenin dinden dönmesine mâni oldu.

Abdullah bin Süheyl, Yemâme'de Cevaş muharebesinde şehit olmuştu. Hz. Ebû Bekir, Kureyş ve Mekke'nin ileri gelenleriyle birlikte, oğlunun şahadetinden dolayı, babası Süheyl'e tâziyede bulunmuşlardı. Oğullarına her türlü işkenceyi daha önce yapmış olan Süheyl b. 'Amr: "Keşke ben de şehit olsaydım. Rasûlullah efendimiz bana, bir şehidin, ailesinden 70 kişiye şefâ'at edeceğini bildirdi. Ben oğlumun benden önce kimseye şefâ'at etmeyeceğini umuyorum." dedi.

Allah ondan razı olsun.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.