Şüphesiz Allah vardır. Her şeyi yoktan var etmiştir. Tüm varlıkların sahibi odur. Çünkü bin tane yok, bir tane var edemez. Yoklarla bina inşa edilemez.
Firavunlaşan ve şeytanlaşan bazı insanlar, Allah diye bir şeyin olmadığını iddia ediyorlar. Bu sapık görüşte olanlar, birçok kısma ayrılırlar. Her kısım ayrı bir iddia ortaya atsa da, hepsinin temeli bir yere dayanır. Bunların adı ne olursa olsun hepsi bir yerde birleşir. Hepsinin iddiası Küfre ve inkâra, yani Allah-u Tealayı inkâra (ateizme) dayalıdır. Hepsi bu noktada birleşir. İşte bunlardan bazıları; kısaca değinelim:
1) ATEİZM:
Ateizm; Allah tanımazlıktır. Hiç bir ilah kabul etmeyen, ilah tanımaz felsefi doktrinlerin ortak adına “ateizm” denir. Hemen hemen tüm felsefi ekolleri ve öğretileri gibi ateizm’in kökleri de eski Yunan’a dayanır.
2) DARVİNİZM:
Darviniz: Darvincilik; yani, “bütün canlılar evrim sonucu oluşmuştur. Bu günkü durum doğal bir ayıklanmanın sonucudur, insan da bu süreçte maymun türünün evrimiyle ortaya çıkmıştır,” tezini ileri süren kuram.
Darvinizme, bir felsefi akım denilemez. Ancak teori, maddeci felsefeler tarafından savunulduğu için, felsefi bir nitelik kazanmıştır.
3)NATURALİZM:
Naturalizm; tabiiyye, doğacılık demektir. Her alanda her meseleyi tabiattaki kanunlarla açıklamaya çalışan, her olayı doğa yasalarına indirgeyen felsefi görüştür.
4)PANTEİZM:
Panteizm, vücudiyye; kamu ilahlık demektir. Evrenle Allah’ı bir ve aynı şey kabul eden felsefi görüş.
5)POZİTİVİZM:
Pozitivizm, bilimselciliktir. İspatiye, olguculuk. Varlıkları müşahade edilebilir olanlardan ibaret sayan ve bilgi alanını olgularla sınırlayan felsefi görüş.
6)İDEALİZM:
İdealizm; iftikariye, düşüncecilik.”varlık, düşüncenin ürünü, ya da düşüncenin kendisidir” tezini savunan felsefelerin genel adıdır.
7)REENKARNASYON:
Reenkarnasyon; eskilerin tenasuh dediği, ruh göçü demektir. Ruhun, ölümden sonra başka bir bedene göç ettiğine inananların görüşüdür.
8)HEDONİZM:
Hedonizm; lezzetiye, hazcılık, lezzetçilik.” Hayatın gayesi hazdır, iyi demek haz demektir, bilgilerimiz duygularımızla aldıklarımızdan ibarettir” tezini savunan felsefe. Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldırım hızıyla geçen ömrünüzü zevk ve safa ile geçirin.
9)RASYONALİZM:
Rasyonalizm; Akliyye, akılcılık, ulusçuluk demektir. Bilgilerimizin sadece akıldan geldiğini söyleyen ve metafizik verileri kabul etmeyen felsefedir.
Tabi ki bütün saydığımız bu iddia ve görüşlerin temeli/aslı/dayanağı ve kaynağı yoktur. Bir kaynakları varsa o da yalan ve inkâra dayalıdır.
Çünkü mantığın temel kanunları ışığında düşünen akıl diyor ki, her eserin bir ustası vardır. Hiçbir eser kendini var edemez/yapamaz. Kitap yazarını, masa marangozunu, resim de ressamını gösterir.
Mademki, hiçbir şey ustasız var olmaz/olamaz, o halde Kâinatı/evreni yaratan ve onu çekip çeviren vardır. Küçücük bir masa bile kendini var edemiyorsa, bir kitap yazarsız meydana gelemiyor, bir yazarı olmadan yazılamıyorsa, kocaman evrenin sahipsiz ve ustasız meydana gelebileceğini ve doğanın kendi kendini var ettiğini, iddia etmek, “en hafif tabir ile aptallık olsa gerek”…
Dolayısıyla Kâinatı/evreni yaratan bir yaratıcı var. Ve bu yaratıcı hiçbir örneğe ve yardıma ihtiyaç duymadan yaratmıştır. Tüm kâinatı/evreni çekip çevirmede, kulları ve yarattıkları üstünde tek ve mutlak güç ve hak sahibi O’dur/yaratıcıdır/ Allah’tır. Bunda kimsenin müdahale hakkı ve gücü yoktur.
Zaten bu inkâr/cıların kafa bulandırmaktan, anlaşılmaz sözler söylemekten başka tek bir delilleri bile yoktur.
İnkarcıların taktikleri; yalan söylemek, demagoji yapmak, kendine güveniyor hissi vermek ve dediğimiz gibi anlaşılmaz argümanlarla cahil insanların kafasını bulandırarak küfür ve inkar pencerelerini genişletmektir.
Bu böyle bilinmelidir.
Bu konuda geniş bilgi almak isteyenler, Mustafa ÇELİK’İN; SAHİH İMAN kitabına bakabilirler.
