Asr-ı Saadet'te ve Hulefâ-yi Râşidîn döneminde haftanın herhangi bir gününün resmî tatil olarak seçildiğine dair bir kayıt bulunmuyor. Emevîler devrinde, Ziyâd b. Ebîh'in Basra'da davalara Cuma dışındaki günlerde baktığı dikkate alınırsa, bundan ilk defa Cumanın yalnızca mahkemeler için resmî tatil olduğu sonucuna varılabilir.
Abbâsîler'de ise, ilk devirlerden itibaren resmî dairelerin (divan) Cuma günleri tatil edildiği bilinir. Ebû Hanîfe zamanında, mahkemeler ve okullar cumartesi günleri tatildi. Halife Mehdî, resmî dairelerin Cumadan başka perşembe günleri de tatil edilmesini istedi. Bu durum 830'lu yıllara, Mu'tasım-Billâh zamanına kadar devam etti.