Hafta tatiliyle ilgili teklifler İktisat ve Adliye komisyonlarında birleştirildikten sonra genel kurula sevk edildi. Teklif üzerindeki müzakerelere 29 Aralık 1923'te başlandı. İktisat Komisyonu adına söz alan Yusuf Akçura, halkının ekseriyeti Müslüman olan ülkede Cumanın genel hafta tatili olarak kabul edilmesinin adalete uygun olduğunu, azınlıkların Cumanın dışındaki günlerde de tatil yapmakta serbest olduklarını, fakat Cuma günü çalışmaya veya çalıştırmaya hakları olmadığını söyledi.
Saruhan mebusu Âbidin Bey de Müslümanlarca en önemli gün sayılan Cuma gününün meclis tarafından hafta tatili yapıldığını, bunun dışındaki günlerde isteyenlerin dükkânlarını kapatabileceğini belirtti. Müzakerelerin tamamlanmasından sonra oy birliğiyle kabul edilen 2 Ocak 1924 tarih ve 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu, on dört maddeden oluşuyordu. Birinci maddeye göre nüfusu 10 bin veya daha fazla olan şehirlerde bütün iş yerleri haftada bir gün tatil yapmak mecburiyetindeydi ve bu tatil günü de Cuma olacaktı.
Resmî dairelerle genel ve özel sınaî ve ticarî kurumlarda görev alanların haftada altı günden fazla çalıştırılması ikinci madde ile yasaklanıyordu. Bu kanun nüfusu 10 binden az olan şehirlerde de belediye meclisinin kararıyla uygulanabilecekti.