AK Parti Genel merkezine yerleşmiş bazı güç odakları, kuruluş felsefemizin kodlarından çıkıp bu harekete dava bilinci ile başlayıp emek veren hizmet eden temiz dürüst millet için çalışan her şeyden önemlisi halka hizmeti hakka hizmet anlayışı ile yapan insanları tırpanlayarak teşkilat içinde resmen bir kıyım başlatılmıştır.
Dava ile alakası olmayan insanları allayarak pullayarak yetki verildi. Yetmedi tek derdi davası olan insanlar ya ötekileştirildi ya da itibarsızlaştırılarak çalışma azimleri kırdırıldı.
Bu yanlıştır diyenin susturuldu. Özeleştirinin yapılmadığında, nasılsa R.T.E var! bunlar bize oy verir gibi bir mantıkla hareket ettiler. Teşkilatlarda kıyım yapıldı. Bizler uyardığımızda da, bunlar yönetime girmedi diye çamur atıyorlar dediler.
Aslında biz çamura saplananları kurtarmaya çalışmıştık ama olmadı. neredeyse ömrünün dörtte birini veya üçte birini bu partiye harcayan insanlar yok sayıldı. temiz çalışkan dürüst insanlar bu nasılsa bizdendir ses çıkarmaz deyip hesaba almadılar.
AK yürekli abiler ve kardeşler bertaraf edilerek ÇİFT YÜREKLİ Ak parti görünümlü AKPliler iş başına getirildi.
Temayül yoklaması. STK'lar ile yapılan görüşmeler. Kamuoyu yoklamaları kanaat önderleri ile görüşmeler genel merkezde oluşturulan komisyonlar da Aday adaylarını testten geçirmeleri de önemli kriterlerdi.
Şimdi soru şu; Bu yaptıklarınızdan Genelde ve Urfa özelinde bu listeler mi çıktı? Bilgisine başvurulan Kanat önderleri ve STKlar bu davranışla küstürüldü mü? Yerel seçimlerin üzerinden neredeyse bir buçuk yıl geçmesine rağmen bazı belediyelerimizde olan karmaşa düşürülen işçi ücretleri benim yetki alanımda değil Büyükşehirin yetki alanına girer deyip topu taca atmalar.. " Daha neler neler
Ancak bu kadarını yazabiliyorum çünkü ülkemi seviyorum.
Ak partiden Aday adayı olmuş katkı sunmuş insanlar da resetlendi ve hiçbir şekilde bunlar seçim çalışmalarına dâhil edilmediler. hatta halen milletvekili olan vekillerimiz bile bu çalışmalardan uzak tutuldu.
AK Parti görünümlü çift yürekli AKPliler rozet takarak bu davaya en büyük zararı vermişlerdir.
Temennimiz odur ki yeniden bismillah deyip içi dışı bir özü sözü aynı olan AK yürekli insanları yeniden göreve çağırmak olacaktır. Bütün bunlara rağmen deriz ki; Oku uzağa atmak için yay geri çekilir, bu bir kaybediş değil aksine daha uzağa yürümek için geriye çekiliştir. Bu dava asla sahipsiz değildir ve ideali ümmet olanlar yeniden taşın altına elini değil gövdesini koyacaklardır.
