Batılılar ve batılıların Türkiye’deki hain piyonları 15 Temmuz’da yaşananların gerçek bir darbe olmadığını, bir senaryo olduğunu, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından oynatılan bir film olduğunu söylüyorlar. Hem kendileri bu dehşetli yalana inanmış, hem de Batılı devletleri buna inandırmış görünüyorlar. FETÖ’nün lideri Gülen darbe girişiminin ilk günlerinde yaptığı açıklamada Türk milletini kast ederek, “Varsın bazı ahmaklar meydanları doldurup eğlensinler ve bayram etsinler… Fakat dünya bunun yalan olduğunu biliyor” demişti. Newyork Times’e yazdığı son makalesinde de, “Ben Batı’nın emrindeyim ve ılımlı İslam’ı temsil ediyorum. Lütfen beni Türkiye’ye teslim etmeyin” şeklinde yalvarıyor.
FETÖ liderinin bu açıklamasından da anlaşılıyor ki, ABD ve Batılı ülkelerin 15 Temmuz darbe girişiminden haberleri vardı. Bunun içindir ki, Batıdaki en iyimser algıya göre, “15 Temmuz’da bir darbe girişimi yaşanmamış, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’la, hükümeti yolsuzlukla ittiham eden Paralel yapı elemanları arasında bir mücadele söz konusu… Tıpkı Gezi olaylarında ve 17-25 Aralık olaylarında olduğu gibi…”
Evet, Batı Gezi olaylarının sıradan özgürlük mücadelesi olduğunu, 17-25 Aralık girişiminin de hükümete yönelik hâkimlerin yolsuzluk dosyalarını ortaya koymak olduğuna inanıyor. Hatta Batı’ya göre PKK’nın ortaya koyduğu terör olayları bile terör sayılmaz, Kürtlerin özgürlük mücadelesinden ibarettir. ABD’nin FETÖ liderini teslim etmemek için işi yokuşa sürmesini de buna eklerseniz fotoğrafın bütününü görme şansımız olacaktır.
Batılılar ve onların Türkiye’deki piyonları, “Darbenin kimin işine yaradığına bakmalıyız” diyerek meseleyi önemsizleştirmek istiyorlar. Darbeler üzerine doktora yapan cahil bir öğretim üyesi, katıldığı bir programda, “Türkiye’ye yönelik bu girişim bir darbe değildir. Darbe sayılabilmesi için başarıya ulaşmalıydı” diyor. Ona göre darbeden sonra Türkiye bölünme kulvarına hızla girmeliydi. O zaman darbenin stratejisini ve politik sonuçlarını tartışabilirdik. Konuşurken hıyanetin tarifini yapmış gibi…
Kim ne derse desin 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye ile Batılı ülkelerin dostluğu konusunda bir kırılma noktası olacaktır. O halde hükümet başını iki avucu arasına alıp Bat’ının dostluğunu yeniden ele almalıdır. Türkiye, darbe girişiminde bulunanların yanında yer alan Batılı devletlerle nasıl dost kalabilir?
Peki darbe girişimi kimin işine yaradı?
1-Öncelikle şunu söyleyelim ki, Allah darbecileri muvaffak etmedi ve milletimizi muhafaza etti. Dolayısıyla darbe girişimi milletin işine yaradı. Millet, birliği, kenetlenmeyi ve ülkesine sahip çıkmayı bu darbe sayesinde öğrendi ve darbe girişimi birlik-beraberlik açısından fırsata dönüştü.
2- Hükümetin işine yaradı; çünkü devletin bürokrasisine çöreklenmiş olan teröristleri temizleme fırsatını ele geçirmiş oldu.
3- CHP’ye yaradı; çünkü milli muhalefet çizgisine yanaştı.
4-MHP’ye çok yaradı; çünkü darbe girişimi, MHP’nin Cumhurbaşkanını hedef alan aşırı ve sert söylemlerini frenledi ve cedelleştiği parti muhaliflerini susturdu.
4- Şunu söylemeliyim ki, bu darbe girişimi hainlerin, millet düşmanı aşırı solcuların, Türkiye’yi ve PKK’yı eşit tutup her ikisine silah bırakma çağrısı yapan dengesizlerin işine yaramadı. Onlar hayıflanıyorlar…
