Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Türkiye'nin ilk yerli cep telefonu olan 'General Mobile DST 500'inin tanıtım toplantısına katıldı. Bakan Yıldırım, 'Yerli malı, herkes bunu kullanmalı' şarkısıyla büyüdüğünü belirterek, "O zaman yerli malına verilen önem, milliyetçilik daha fazlaydı. Çünkü Türkiye kapalı bir toplumdu. Herkes kendi ürettiğiyle yetinmek zorundaydı. Kendi kendine yeten ülke olmak önem taşıyordu. Ama bilişim geldi, bu alışkanlığı ortadan kaldırdı. Küreselleşme tüm hızıyla devam ediyor. Hiç kimse artık 'ben kendi kendime yeterim' diyecek durumda değil. Herkesin birbirine ihtiyacı var. Bazı konularda bazı ülkeler daha üstün durumda, başka ülkelerde başka konularda aynı durumdadır" dedi.
Bilişimin en önemli özelliğinin sınırları ortadan kaldırması olduğunu ifade eden Yıldırım, Anel Grubu'nun yaklaşık 30 yıldır elektronik sektöründe hizmet verdiğini ve uluslararası deneyime sahip olduğunu, üretilen ürünün son günlerde televizyonlarda görülen 'Tivibu' TTNet ile birlikte ortak bir ürün olduğunu kaydetti. Yıldırım, kullanıcıların cep telefonlarını 1,5 yılda bir değiştirdiğini dile getirerek, "18 ayda bir değiştiriliyor. 65 milyon cep telefonumuz var. Her yıl 40 milyon telefon değişecek.
40'da birini bile alsak, yüzde 2,5 yapar. O bile bir yıllık kapasitesini dolduruyor. 72 milyonluk bir millet, 1 milyon yerli üretime gereken desteği vermeyecek mi? Tabii ki verecek. Daha fazlasını verecek. Bunun birçok sebebi var. Destek vermesini gerektiren o kadar çok sebep var ki. İstihdam oluşuyor. Doğrudan çalışan 145 kişiye ulaşmış. Çağrı merkezi var, 80-100 kişi orada çalışıyor. 200'ün üzerinde çalışanı var, burada distribütörleri, bayileri var. Bir katma değer olarak baktığımızda yaklaşık bin kişiye iş ve aş veriyor. Bizim için bu çok önemli bir şeydir. Bununla da kalmıyor, ülkeye döviz kazandırıyor. İlk ihracat bağlantılarını da yapmışlar. Ülkelere mal satmaya kalktığınızda soruyorlar; 'Ülkenizde ne kadar sattınız?' diye. Eğer bir ülke kendi malına sahip çıkmazsa, diğer ülkelerden malınıza sahip çıkılmasını, desteklemesini bekleyemeyiz" diye konuştu.
İthal ürünlere karşı olmadıklarını ve Türkiye'nin açık bir ekonomi olduğunun altını çizen Bakan Yıldırım, "Ürünün hem yurtiçinde hem de yurtdışında rekabet edecek kalite ve özelliklere sahip olması gerekiyor. Bu özelliklere sahip olmayan ürünü 'bu yerli, alın bunu' diye dayatamayız. Türkiye'de dayatma da yapıldı. Otomotiv endüstrisinde ve diğer sektörlerde başa güreşecek hale geldi. Bu da öyle bir şey, yolun başındayız. Ama şöyle böyle çift sim kartlı en bilinen, en belirgin marka haline gelmiş. 700 bin kişi bu ürünü kullanıyor. Bundan sonra hedef, bu üretimin hem iç piyasadan desteklenmesi, bir yandan da üreticinin komşu ülkelerden başlayarak satışlarını arttırmasıdır. Türkiye'nin komşuları ile olan ticareti 2003'te yüzde 2'nin altındaydı. Şu anda yüzde 25'e çıktı" şeklinde konuştu.
Türkiye'de artık yazılım konusunda muazzam bir çalışma olduğunu kaydeden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elektronik, bilgi-iletişim, telekomünikasyon piyasasında bir farkındalık oluşturduğumuzu düşünüyorum. Bugün artık donanım, yazılım konusunda olsun muazzam bir çalışma var. Üçüncü lisansları verirken koyduğumuz şartların ne kadar isabetli olduğunu bugün daha iyi görüyoruz. Bütün tedarikçiler, donanım, yazılımda AR-GE merkezi kurdular. Geçtiğimiz günlerde merkezi ziyaret ettim. Gerçekten gururlandım. Yüzlerce gencimiz, hepsi pırıl pırıl, zeki. Orada çalışıyorlar, Türkiye için üretiyorlar."
Türkiye'ye mal tedarik eden firmaların bir iş yeri açması, yatırım yapması, donanımlarını montaj bile olsa Türkiye'de yapması şartı arandığını belirten Yıldırım, amacın uzun vadeli işbirliği olduğunu söyledi. Türk firmalarının desteklenmesini önemsediklerini kaydeden Bakan Yıldırım, "Küresel rakipleriyle nefesleri, performansları aynı olacak. Bizim desteğimiz en ekonomik, en iyisini seçmek olmaktır. Firmalar bu seviyeye ulaştığında vatandaşlarımız bu kararı verecektir. Kimse kalitesiz ürün satamaz. Artık herkes internete giriyor, ısmarlıyor, getirtiyor. Yine bu da bilişimin gücüdür. Türkiye'de sadece yolları, bölünmüş yolları, otoyolları açmadık, bilgi otobanlarını da açtık. Hem havadan hem de karadan bilgi otobanları tüm hızıyla devam ediyor. 16 yıl içinde Türkiye'ye 135 milyon cep telefonu gelmiş. Kabaca 27-28 milyar dolar para ediyor. Bu bizim paramız. Bunlardan 40 milyonu her yıl yenileniyor. Yine aynı hesapla her yıl 7-8 milyar dolar para veriyoruz" şeklinde konuştu. Yıldırım, yerli üretimi
destekleyerek istihdamı arttıracaklarını, iyi ve kaliteli ürün yapanı destekleyeceklerini belirtti.
Toplantıda General Mobile Türkiye Genel Müdürü Muzaffer Gölcü ise, Türkiye'de üretim yapmanın General Mobile için önemine değindi. Gölcü, Türkiye'nin coğrafi konumu itibari ile yakın ülkelere lojistiği kolaylaştırdığını ve pazarın General Mobile için öneminin yatırımı Türkiye'ye çektiğini söyledi.
General Mobile distribütörü Gençcell'in Yönetim Kurulu Başkanı Necati Genç de, "Türkiye'de üretim yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunmak, istihdam yaratmak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu çabamıza destek bekliyoruz ve yatırımlarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz" dedi.
Türkiye'de çift sim kartlı cep telefonu pazarının yaratıcısı ve lideri olan General Mobile, Türk teknoloji tarihinde yeni bir sayfa açarak cep telefonu üretiyor. General Mobile, cep telefonlarının üretimini yaklaşık 20 milyon dolarlık yatırımla kurulan 7 bin 500 metrekarelik tesislerde gerçekleştiriyor. General Mobile, Türkiye'de üretilen cep telefonlarını Avrupa, Rusya, Ortadoğu, Güney Afrika ve Türkiye'nin komşu ülkelerine ihraç edecek.
General Mobile'ın çift sim kartlı yeni modeli DST 500 ise, cep telefonunda olması gereken tüm fonksiyonları birarada toplarken, televizyon özelliğinin yanı sıra FM radyo, GPRS, WAP, e-posta, bluetooth, java, 1,3 megapixel kamera ve video kayıt özelliklerine sahip. DST 500, telefon ekranı ve harici anteni ile de televizyon izlemenize olanak sağlıyor. Hareketli ve sabit olarak televizyon izleme imkanı sunan DST 500, aynı zamanda sabit konumdan hareketli konuma geçildiğinde görüntü kalitesini koruma özelliğine de sahip. Evinizde otururken veya arabanızla seyahat ederken aynı netlikte istediğiniz televizyon programlarını DST 500 ile izleyebiliyorsunuz.
İHA
