Saadet Partisinin Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, partisinin Denizlide düzenlediği Seçime Hazırlık-İl Yönetim Kurulları Ege Bölgesi Eğitim Semineri için Denizliye geldi.
Burada gündemle ilgili bir basın toplantısı yapan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, Hem maden işçileri hem de toplumun beklediği yasal düzenlemelerin, köle düzenine ve ölümlü facialara son vermeyecek derecede yetersiz olduğunu belirtti.
Ölenler ise resmen öldüğüyle kalıyor
Kılıç, Facia yine geliyorum dedi. Ama duyan olmadı. Dün Somada yaşanan acı bugün Ermenekte tekrar yaşandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin yaptığı, Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor. itirafı insanın kanını donduracak cinsten bir açıklamaydı. Devletin resmî verilerine göre kaybımız 10 yılda 14 bin işçidir. Kaybedilen bunca cana rağmen ne kazalar sona erdi ne de sorumluları bulmak için açılan davalar. Açılan davalar, bürokratların dokunulmazlığı, bilirkişilerin tutumu, yargıdaki yavaşlık nedeniyle sonuca varmıyor. Kapitalist köle düzeni ile adeta kanları ve canları sömürülen gariban insanımız, her dönem olduğu gibi günümüzde de aynı gerekçelerle sömürülüyor. Ölenler ise resmen öldüğüyle kalıyor. şeklinde konuştu.
Açıklamalarında çözüm sürecine de değinen Kılıç, İşlenen cinayetlere ve tahribata rağmen hükümet kanadı hâlâ çözüm sürecinin devam ettiğine inanıyor. Terör örgütünün arkasındaki dış odakların ve kirli ellerin tavırları da düşünüldüğünde, çözüm sürecinden bahsetmenin fazla bir anlamı kalmıyor. Bugüne kadar çözüm sadece İmralıda aranmış, Öcalana resmi muhatap kimliği verilmiştir. Daha da önemlisi bölge halkı adeta yok sayılmıştır. ifadelerinde bulundu.
İsrail güçten anlar
İsrailin, dünyanın sessizliğinden ve seyirci kalmasından aldığı cesaretle Mescid-i Aksayı hedef aldığını belirten Kılıç, Katil devlet İsrailin Mescid-i Aksaya yaptığı çirkin saldırıya sessiz kalmak; zulmü onaylamak, saldırıya ortak olmak anlamına gelmektedir. İsrail sözden değil güçten anlar. Bir an evvel İslam ülkeleriden Filistin Barış Gücü oluşturulmalıdır. İsraile müdahale dâhil olmak üzere, en ciddi yaptırımlar gündeme alınmalıdır. Bu yapılmazsa İslam dünyası, İsrailin yaptıkları karşısında ortaya koydukları sessizliğin ve duyarsızlığın hesabını veremez. diyerek uyarılarda bulundu. (İLKHA)