Karataş açıklamasında şu sözlerine yer verdi: Lice olayları bizi umutsuzluğa götürmesin. Bu son yaşanan olay barış sürecine bir sabotajdır. Bunlar barışı istemeyen, kandan beslenen bazı mihrakların provokesidir. Bu tip eylemlerin yapılacağı öngörüsü içten içe herkeste vardı. Son dönemlerde sürecin bu derece uyumlu gitmesi provoke hareketlerin olmayacağı kanısını uyandırmıştı. Fakat Gezi olaylarıyla başlayan ve özellikle sayın Başbakandaki değişim süreçle ilgili endişeleri de arttırmaya başlamışken bunu fırsat bilen provokatörlerin zamanı ve zemini kullanarak bu olayları meydana getirdikleri anlaşılıyor.
Bu kanıya nerden varıyoruz, çünkü; günlerdir basından takip ediyoruz. Kanatlardan gelen söylemleri izliyor ve dinliyoruz. Ortak nokta gizil bir elin bu sonucu doğurduğu oluyor.
BARIŞI ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALMALIYIZ
Karataş yazılı açıklamasının ilerleyen bölümlerinde barışın kalıcı olabilmesi için yasa düzenlemelerinin yapılması gerektiğini de hatırlattı. Başkan Ferhat Karataş, Lice olayları gibi herhangi bir olayın barışı engelleyici olmaması için bunları engellemenin en iyi yöntemi yani kalıcı barış için anayasal ve yasal düzenlemedir. Tabi buda çoğunluğu elinde bulunduran iktidarın elindedir. Bu nedenle en büyük iş ona aittir. Bizimde CHPnin meclise sunduğu yasa teklifleri barışa büyük katkı sağlayacaktır. Öneriler arasında barışın temelini oluşturan yasa teklifleri vardır. Bunlar demokrasinin temel ilkelerini öngören yasal maddelerdir. CHPnin teklifinde eksiklikler olmasına rağmen bu tekliflerin bile yasalaşması barışı kalıcı hale getirmeyi ve büyük oranda kalıcı olmasını sağlayacaktır. Bu yasaların bir an önce çıkarılması gerekmektedir dedi.
HEP BİRLİKTE BARIŞA SAHİP ÇIKALIM
Karataş açıklamasının son cümlelerinde ise halka seslenerek barış sürecine herkesin katkı sunmasını istedi. Karataş son olarak şu cümlelerine yer verdi; Bizim tüm Türkiye halkından beklediğimiz ille de bu sürece destek olunmalı, barışın olabilmesi için duyarlı olmak, umutsuzluğa kapılmamak, olayları arttırıcı söylemlerden kaçınmak, barış karşıtlarına fırsat vermemek şeklinde olmalıdır. Ama maalesef izliyoruz ki birçok kesim Gezi Parkı olaylarında gösterdikleri duyarlılığı ve hassasiyeti Lice olaylarında göstermemişlerdir. Aslında bu da bir demokrasi sınavıdır. Samimiyet sınavıdır. Her ne kadar Gezi Parkında demokrasi adına sahiplenme gösterdiysek Lice olaylarında da aynı sahiplenmeyi göstermemiz gerekiyor. Bu konuda da aynı sahiplenme çağrısında bulunuyoruz.
