banner2
Öne Çıkanlar Urfa ABD MHP Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin Twitter 140 kareter sınırını kaldırıyor mu? Twittera fotoğraf eleince kaç karekter kalıyor?

HÜDA PAR'dan HAKSİAD'a ziyaret

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Diyarbakır İl Başkanlığı’ndan bir heyet bölgedeki çatışma ve kaos ortamının bölge ekonomisine etkisi ve çözüm yolları konusunda bilgi alışverişinde bulunmak için Hak Sanayiciler Derneği’ni (HAKSİAD) ziyaret etti.

HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, İl Başkan Yardımcısı Metin Turan ve HÜDA PAR Diyarbakır il yönetimi ile birlikte çatışma ortamının bölgede doğurduğu ekonomik sorunlar hakkında bilgi ve öneri alışverişinde bulunmak üzere HAKSİAD’ı ziyaret ederek, HAKSİAD Başkanı Ramazan Azboy ve HAKSİAD yönetimi ile görüştü.

Bölge ekonomisinin yaşadığı sorunları dile getiren HAKSİAD Başkanı Ramazan Azboy, “Başta heyetinizin gelmesi vesilesiyle teşekkür eder, daha güzel yıllara ve daha güzel hizmetlere vesile olması temennisiyle kuruluş yıldönümünüzü kutlarız. Diyarbakır ticaretinin 3’te biri olan Sur ilçesinde maalesef bir şiddet sarmalı içerisinde sokağa çıkma yasağıyla beraber, bugün 18’inci gündür işyerleri açılamıyor. Bu nedenle o işyerlerinde çalışan işçiler de evlerine ekmek götüremiyor ve çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Siz siyasi partiler olarak da görüyorsunuz ki çözüm siyasettedir. Konuşarak, uzlaşarak bir noktaya meseleyi getirebilmektir. Kendi fikrini şiddetle kabul ettirmek şeklinde ilk etapta eldeki silah gücüyle etrafında insanları toplayabilirler, fakat bu uzun süreli olmayacaktır ki bunu tarihte de çok gördük.” dedi.

Kürtlerin farklı yapılarıyla masaya oturulup bu çatışma ortamına son verilmesi gerektiğini ifade eden Azboy, “Türkiye gibi çok zengin kültüre sahip, diğer din ve ırkların da yaşadığı memlekette böyle bir şiddet sarmalının özellikle de peygamberler ve sahabeler diyarı gibi bir yerde yaşanması gerçekten bizlere üzüntü veriyor. En yakın zamanda bu çatışma ortamının sona erdirilip tekrardan çözüme kavuşmayı istiyoruz. Sizden ve sizin gibi siyasi partilerden, en başta da iktidar partisinden talebimiz bu sürecin en kısa sürede diyalogla, güzel bir şekilde çözülmesidir. Tabi bunu söylerken her eline sopa ve silah alanla değil, Kürtlerin içerisinden çıkan bütün partiler, yapılar, kanaat önderleri ve STK’larla güzel bir şekilde bu çözümün nihayete erdirilmesi ve Diyarbakır’ımız başta olmak üzere savaş alanına dönüştürülen bölgemizin tekrar barışa kavuşmasını temenni ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Çatışma ortamının bölgeye zarardan başka bir şey getirmediğini ifade eden HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu da, bölgede yatırım yapmak isteyen iş adamları ve ticari kuruluşlarının bölgedeki çatışmalardan dolayı yatırım yapmaktan vazgeçtiğini söyledi.

“Öz Yönetim ilanları ve şehir çatışmaları tamamen sivillere zarar veriyor”

Öz yönetim ilanları ve şehir merkezlerine taşınan çatışmaların tamamen sivillere zarar verdiğini belirten Tanrıkulu, “Sur ilçesinde mağdur olan bütün esnaf kardeşlerime geçmiş olsun diyoruz. Sokağa çıkma yasağının bu şekilde uzun bir süre devam etmesi hem orada yaşayan vatandaşlarımızı hem de esnaflarımızı mağdur etmektedir. Zaten bölgenin ekonomik durumu malumdur, özellikle geçen yıl 6-8 Ekim olaylarından sonra bölgemizde yatırım yapmak için gelen yatırımcılar ve ticari kuruluşlar yatırım yapmaktan vazgeçtiler. Öz yönetim ilanlarının yapılmasıyla birlikte hendeklerin kazılması, barikatların kurulması ve çatışmaların şehir merkezlerine sivil insanların olduğu yerlere getirilmesi tabii ki herkes tarafından biliniyordu ki sivil halk mağdur olacak. Bunun neticesinde şu ana kadar kadın-erkek, çocuk-yaşlı yüzlercesi katledilmiş ve bunun hesabını da hiç kimse sormamıştır. PKK öldürdüğünü devlet öldürmüş diyor, devlet de öldürdüğünü PKK öldürdü diyor. Çatışma ortamından dolayı ölenlerin hesabını da kimse sormuyor bir nevi faili meçhul muamelesi yapılıyor.” dedi.

“Halk öz yönetim ilanlarına destek vermiyor”

Öz yönetim ilanlarının halka büyük mağduriyetler yaşattığını ve halk tarafından desteklenmediğini sözlerine ekleyen Tanrıkulu, “Bu öz yönetim ilanlarının ilan edilmesi ile birlikte ortaya gerçekten vahim durumlar çıkmaktadır. Yani her şeyden önce halkın bu şiddet ve kaos ortamına kesinlikle prim vermediği ve destek vermediği aylardır görülmektedir. Ama ısrarla bu öz yönetim ilanlarının devam edilmesine çalışılması aslında belki de Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinden öte bölgesel ve küresel güçlerin PKK’ye vermiş oldukları bazı desteklerin söz konusu olduğu izlenimini vermektedir. Öz yönetim ilanları kesinlikle Kürt halkının faydasına ve menfaatine değil, belki de Rusya’nın, ABD’nin veya bölgesel güç ve devletlerin çıkarı ön plana alınarak yapılmaktadır. Sonuç itibariyle halkımız büyük bir mağduriyet yaşamaktadır ve öz yönetim ilan edilen yerlerden de kaçmaktadır. Her şeylerini bırakan halk, büyük bir mağduriyet yaşayarak oraları terk etmektedirler. Esnafımız ve esnafın yanında çalışan işçi kardeşlerimiz de yine büyük mağduriyet yaşamaktadırlar.” şeklinde belirtti.

Tanrıkulu sözlerini şöyle sürdürdü: “Sokağa çıkma yasağının ve operasyonların da bu şekilde uzamasından dolayı hem halk hem de esnaf mağdur edilmektedir. Bundan dolayı özellikle hükümetin bu konuyu göz önünde bulundurarak bir an önce bu konuya kabul edilir çözümlerle yaklaşması, Kürtlerin temel ve meşru haklarını kabul ettiğini kamuoyuna deklere etmesi ve PKK’nin de silahlı unsurlarını alarak Türkiye dışına çıkması ve normalleşmenin bu şekilde sağlanması gerekiyor. Bunun için şu anda Türkiye genelinde ve özellikle bölgemizdeki bütün Sivil Toplum kuruluşları bu öz yönetim ilanlarına, sokağa çıkma yasağına karşı olduklarını defalarca deklere ettiler. Elbette ki bunu dile getirmeleri önemli bir gelişmedir. Bu da dikkate alınarak yapılan bu hata ve yanlışlardan bir an önce vazgeçilmeli, halkın istemediği, halkın içinde olmadığı, halkın benimsemediği bütün oluşumlardan, bütün faaliyetlerden herkesin vazgeçmesi gerekiyor.” 

(İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.