banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Haberleri Türkiye Viranşehir Eyyübiye

Güvenç, Urfa'daki Köşe Yazarları ile buluştu VİDEO


Basın toplantısının açılışında konuşan AK Parti İl Başkanı Av.Yusuf Eğilmez, daha önce basın mensupları ile, şimdi de Şanlıurfa’nın basınında yıllardır emek veren değerli köşe yazarlarıyla bir araya geldiklerini ifade ederek,  AK Parti Büyükşehir Başkan adayının açıklanmasından bu yana gelişen süreç hakkında bilgi verdi.
Tercihimizi Şanlıurfa’dan yana kullandık
Yaptıkları ve yapmak istedikleri çalışmalar hakkında bilgiler veren AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç ise, “Birlikte bir süreç yaşıyoruz. Türkiye 2014 yılında çok önemli iki seçim yaşayacak. Önce 30 Mart 2014’te yerel seçimler, arkasından da Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Cumhurbaşkanımızı halkımız seçecek. Hemen bunların arkasından da 2015 yılında Genel seçimler yapılarak ülkemizin 4 yıllık dönemi şekillenmiş olacak. Yani çok önemli olayların ceyeran edeceği bir sürecin eşiğindeyiz. Bu süreçte başlamış bulunmakta. Bizler bu süreçte bildiğiniz üzere tercihimizi Şanlıurfa’dan yana kullanarak hizmet kervanına, seçim sürecine başlamış bulunmaktayız. Ben her seferinde ifade ettim Şanlıurfalılara sonsuz teşekkürlerimi sundum takdirleri ve teveccühleri olduğu için. Şanlıurfa teşkilatımıza, genel merkezimize ve Başbakanımıza şükranlarımızı ve takdirlerimizi arz ettik. Böyle bir önemli göreve layık gördükleri için. Allah mahcup etmesin. Urfa’mız için, Ülkemiz için en hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

Sevdamız Türkiye’dir, millettir
“Bana neden Şanlıurfa diyorlar? Ben açık ve net ifade ediyorum. Bizim sevdamız Türkiye’dir öncelikli olarak, bu ülkedir, millettir, millete olan inancımızdır, bu milletin geleceğine olan inancımızdır” diyen Güvenç, “25 yaşında kader, Kaymakam olarak kamu hizmetine başladık, halkın içine çıktık. O günden bu güne ülkemizin değişik yerlerinde gerçekten çok vefakâr, mazlum, son iki asırdır yüzü gülmeyen, çeşitli sıkıntılar atlatan bu millete sevda ile bağlandık. Dünyaya bir kere daha gelsem dinimi değiştirmem, ülkemi değiştirmem, tavrımı değiştirmem. Ne kadar çileli, sıkıntılı olsa da bu coğrafya da yaşamak, etrafında ne kadar rahat imkanlara sahip olan ülkelerde olsa bu ülkenin en zor günlerinde bunu ifade ettim. Kırsaldaki nüfusumuz çok fazla ama Allah bize nasip etmiş, okuma imkanı bulmuşuz. Güzel görevler yapma imkanımız olmuş, çok önemli görevler bize tevdi edilmiş. Dolaysıyla her zaman kendimi bu ülkeye, bu ülkenin insanlarına samimi olarak borçlu hissediyorum. Ben, dikkat ederseniz her toplantıda toplumun önde gelen her kesiminin de düşüncesinin bu olması gerektiğini söylerim. Bu ülkeye ne yapabiliriz? Bu ülke bize zenginlik verdi, imkan verdi, kadro verdi diye düşünmemiz gerekir. Bundan hareketle gittiğimiz her yerde bütünleşmeye, halkımızın değerlerine önem vermeye, halkımızın dertleriyle dertlenmeye, onların halleriyle hallenmeye özen gösterdik. Bu her hangi bir siyasi düşünce, bir beklenti, bir zorlanma değil. Bir de insanın fıtratı var, yaradılışı var, karekteri var. Bizim kartekterimiz bu oldu. Allah’a şükrediyorum ki bu karekterde kamu vicdanında yankı buluyor, değer buluyor, karşılık buluyor. Benim çok tabii olarak yaptığım bir şey. ‘Yav sen cesur bir adammışsın’ diyorlar. Yok ben kendimi cesur olarak görmüyorum. Yav sen çok iyi bir adamsın. Ben kendimi çok iyi bir adam olarak da görmüyorum. Ben sadece insan olarak bana verilen imkanlarla insanlara iyi davranmaya, insanları kucaklamaya devam ediyorum. Kendimi hiçbir zaman alıp bir yerlere koymadım, koymamda. Ama madem belirli bir düşünceye ulaşmışız. Bir aydın yanımız var. Bir inancımız var. İnsanın hayırlısı insana hizmet edendir. İnsanın şanslısı bu fani dünyada hoş seda bırakarak öbür tarafa gidebilmektir. İnsanın güzeli kendisine verilen imkanları insanlarla paylaşan, bunları insanların mutluluğu için harcayan insandır” diye konuştu.

Şanlıurfa dünyanın en stratejik kenti
Güvenç, açıklamalarına şöyle devam etti;
“Biz 30 yıllık devlet hayatımızda her dönemde değişik hükümetlerle çalıştık. Gücümüzün yettiği kadar bu anlayışla çalıştık. Fakirin, fukaranın yanında olmaya çalıştık, haklının yanında olmaya çalıştık. Bugünde nasip oldu buraya geldik. Peki, neden Şanlıurfa? Şanlıurfa dünyanın en stratejik kenti arkadaşlar. Bir çok yönden stratejik ve ülkenin en önemli kentlerinden birisi. Hep söylüyorum; her zaman da tekrar edeceğim, Urfa tarım bakımından önemli, ipek yolunun üzerinde Ortadoğu’ya açılan kapı, bir tarih kenti, kültür kentidir. Eğer ayağı kaldırabilirsek ülkemize çok şey katabilecek önemli bir il. Mezopotamya’nın başkenti El Cezire’nin merkezi. Bu yönüyle insanı heyecanlandıran, sahip çıkılması gereken bir il. Diğer yandan kadimden beri değişik kültürlerin, etnik yapıların bir arada yaşadığı örnek gösterilebilecek bir kent. İnsanların bir birini sorgulamadığı, insanların birbirlerini olduğu gibi kabul ettiği, gerçekten örnek bir yapı. Bu yapı Türkiye’mize örnektir. Bu yapıya hizmet edilmelidir. Şanlıurfa’daki bu hoşgörü ortamı dalga dalga Türkiye’mize yayılmalıdır. Bu anlamda da son derece önemli. Şanlıurfa’ya bizi bağlayan yön, söylediğim gibi halkın kadirşinaslığı, kıymet bilirliği, bir yaptığınızda onu on kat daha fazla takdir etmesi. Emin olun ki bizi bu coğrafyaya, kentte bağlamıştır. Bunu da bizim hayat yapımızın, felsefemizin çok büyük önemi olduğu gibi, bölgenin insanı olmamızın etkisi de çoktur. Ben 200 Km’lik mesafede 2 saatlik uzakta olan bir yerde doğmuş. Orda da burada olduğu gibi aynı şekilde yapıların kültürlerin yaşamış, onlarla arkadaşlık yapmış, beraber olmuş, beraber büyümüş bir insanım. Belki de bunun da etkisi var diye düşünüyorum. Şanlıurfa’yı tercih etmemizin bir başka önemli nedeni de; yeni dönemde büyükşehir yasasıyla çok özel ve stratejik bir dönem başlıyor. Artık Valiliklerimiz bir koordinasyon makamına dönüşüyor. Emniyet ve asayişten sorumlu bir makam durumuna geliyor. Şanlıurfa yeni dönemde Büyükşehir Belediyesinde yürütülecek. Büyükşehir Belediye Meclisi ve Başkanlığı tarafından planlanacak. Tüm ilçeleriyle ve köyleriyle birlikte yönetilecek. Büyükşehir Belediye Başkanı bir yandan kırsaldaki sorunlarımızı çözmeye çalışacak. % 45 nüfusumuz köyde, diğer yandan merkezimizin ve ilçemizin ekonomik, sosyal, kültürel değişim ve gelişimine çaba harcayacak. Öyle bir yönetim anlayışı gerekiyor ki, toplumun her kesimini, her bölgenin sorunlarıyla hem hal olacaksın ilgileneceksin. Ben bunu yapan bir adamım. Atanmış Valiyken kan davaları beni en çok yaralayan konu olmuştur. Nerede bir barış imkânı ve ümidi varsa Allah’a şükür oraya koştum. Dedik ki; şu kadim kent kan davalarıyla anılmasın, artık bunu çözmemiz lazım.  Kız çocuklarımızı erken evlendirmeyelim. Kız çocuklarımızı kurban etmeyelim. Pamukçunun sorunu, fıstıkçının sorunu, organize sanayinin sorunu, Viranşehir’in sorunu, Siverek’in sorunu. Beni takip ediyorsunuz, görev yaptığımız 27 ayın içerisinde arkadaşlara çıkarttırdım tam 248 ilçe ziyaretimiz olmuş arkadaşlar. Her ilçeye Allah’a çok şükür yaklaşık 25 kere ziyarette bulunmuşum. Ziyaretlerimizde bir protokol ziyareti, kaymakamlık ziyareti, eşraftan bir iki kişiyi ziyaret edip bir yemek yiyip dönmek olmadığını sizler çok iyi biliyorsunuz. Biz ilçemize gittik, köy yoluna çıktık, kadınlarımızın programlarına katıldık. Köylerimizi ziyaret ettik, ilçelerin sorunlarını masaya yatırdık ve öyle döndük. Ramazan da her ilçeye iftarlar koyarak mutlaka 2 bin kişiyi toplayarak halkımızla bütünleşmeye çalıştık. Çok özel duygusal anlar yaşadığımı ifade etmek istiyorum. Halfeti’de Fırat’ın kenarında yaptığımız iftarda bir teyzemiz geldi bana sarıldı ve ağladı. Allah bu günleri bize gösterdi. Devletin valisi benimle iftar yapıyor, aynı masaya oturuyor, aynı ekmeği paylaşıyor dedi. İnsan olarak etkilenmemek mümkün değil. Çok açık ve net söylüyorum. Çünkü ben biliyorum ki bu millet artık devletini yanında görmek istiyor. İdarecisinin kendisinin yanında olduğunu görmek istiyor, devletin kendine değer verdiğini görmek istiyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gücüyle bütün bu mantalite, paradigma ve değişikliklerini müthiş bir iradeyle yapmasından kaynaklanıyor. Bizde o yolda ilerliyoruz. O yüzden ben diyorum ki Kasım 2002 demokrasi devrimidir. Türkiye’de devlet anlayışının Kamu yönetimi anlayışının baştan sona değiştirilmesidir. İnsanı önceleyen, halkı önceleyen, halkın mutluluğunu merkeze alan, pratik ve çözüm odaklı çalışan, insanlarla bütünleşen bir anlayışla demokrasi devrimidir. Bu büyükşehir yasası da bunu taçlandıran son adımlardan bir tanesidir. Artık büyükşehirlerde yaşayan insanlarımız Türkiye’nin % 76’sı kendi kendini yönetecek. Kendi seçtiği insanlar tarafından yönetilecek. Hesap soracak, tek mecliste işini yapamayanı da 5 yıl sonra teşekkür edecek ve gönderecek böyle bir anlayış. Ve bu anlayış bu gün görüyoruz ki Türkiye’mizin önünü açtı. Asırlık sorunlar masaya yatırıldı. Sorunlar artık süpürülmüyor halının altına, sorunlar açık yüreklilikle konuşuluyor.”
AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç; açıklamaların ardından köşe yazarlarının sorularını cevapladı.
Sorulara net cevap
Valilik döneminde beraber çalıştığı Özel İdare ekipleriyle yine çalışıp çalışmayacağını ve elektrik sorunu karşısında Özelleştirildiği için neler yapabileceğini soran bir köşe yazarına; “Büyükşehir Belediyesinde Özel İdare kadrosunun 2 katı olacak. Mutlaka bir bölümü ile birlikte çalışacağız. Elektrik konusu gerçekten çok önemli. Özelleşti. Devlet şirketle anlaştı. Vatandaşın 2013 yılında kullandığı elektriğin % 71’ini Devlet ödeyecek. Ancak vatandaşımızın ödemesinde aksaklık olduğundan şirketin 234 trilyon lira zararı var. Yaklaşık 4 milyon abonenin %10 veya 15’i parasını ödüyor. Sulama amaçlı kullanım nedeniyle tüketim fazla diyorduk, ancak kış mevsimine girmemize rağmen elektrik üretimi oldukça arttı. Önce Atatürk Barajı, sonra İç Anadolu ve en sonunda da Avrupa Birliğinden uyarı aldık. İnceleme yaptırdığımızda da evlerin geneli elektrikle ısınıyor. Günde 15 trafo patlıyor. Halkımızın bu tavrını değiştirmesi için hepimize görev düşüyor. Abone sisteminin yenilenmesi için çalışıyoruz. Bakanımız Faruk Çelik ve İç İşleri Bakanı Muammer Güler’e konuyu ilettim, Bakanlıkta gündeme getirecekler. DEDAŞ fakir aileler için elektrik desteği talebinde de bulundu. Ancak; olsa bile sadece bu bölge için değil Türkiye genelinde olabilir. Güneş enerjisi ile üretim de ileride mutlaka olacak” diye cevap verdi.
Şehir merkezinde kalmış olan Tugay yeri ile ilgili bir soru üzerine de; “4 bin dekarlık Tugay alanı ile ilgili 5-6 aydır çalışıyoruz. OSB yanında Milli Savunma Bakanlığına tahsisli 12 bin dekar arazi var. 3-4 bin dönümü işgal altında, bin dönümü de özel mülkiyet. Özel mülkiyeti başka alanlara taşıyıp 11 bin dönümlük yer temize çıkıp değerlendirilecek” dedi.
Merkez ilçe başta olmak üzere 13 ilçe belediye başkanları ile ilgili fikrinin alınıp alınmayacağı bir soru üzerine de şöyle dedi;
“Biz Urfa’yı kucaklamak istiyoruz. Onun için merkez ilçeler öncelikli denilse de 13 ilçemizin de donanımlı güzel insanlardan olsun ve hizmet gelsin isteriz. Zaten adaylarımızın hepsi birbirinden güzel insanlar. Seçim sürecinde diğer partiler kendi adaylarını belirleyeceklerine sanki AK Partinin yanlış aday göstermelerini bekliyorlar.”
Güvenç, Kürt hakları konusunda neler düşündüğü konusunda da, “Başbakanımızın önderliğinde, inancımız gereği ırkçılığı, ayrımcılığı reddettik. Kürd’ün, Arab’ın, Alevinin haklarını kendilerine vereceksin. Tayyip Erdoğan bunu becerdi. Bütün insanlarımızı eşit görüyoruz. Sezar’ın hakkını Sezar’a vereceğiz” diye cevap verdi.
“Urfa’ya önce dışardan Bakan atadılar, şimdi de Valiyi Belediye Başkanlığına aday gösterdiler. Başbakan bu cesareti kimden alıyor?” sorusu üzerine de şöyle cevap verdi;
“Başbakan bu cesareti Urfalılardan alıyor. Ben Başbakanın babasının oğlu değilim. Ben görev yaptığım her yerde vatandaşımızın rahatı için çalıştım, insanlar arasında ayrım yapmadım. Başarılı oldum. Dolayısıyla Başbakan beni aday gösterdi. Daha önce çalıştığım Manisa’dan, memleketim Maraş’tan talep geldi. Hatta Maraş Milletvekili olan kardeşim ben adaylığı kabul edeyim diye vekilliği bırakmayı kabul etti. Ben Maraş’ı çok fazla tanımam ve emeğim gezmemiştir diyerek, çalıştığım süre zarfında Urfa’yı en ücra köşesine kadar tanıdığım ve Urfalılar beni bağrına bastığı için burayı tercih ettim. Olaya teknik açıdan bakmak lazım. Kaldı ki, başka partilerde örnekleri çok” diyerek Erzincanlı olan Binali Yıldırım’ın aday gösterilmesi için İzmir’de kimsenin aday olmadığını, ayrı ayrı illerden olan Diyarbakır Milletvekillerinin bulunduğunu ve birçok il Belediye başkanı ve adaylarının aynı kentli olmadığını isim vererek belirtti.
İmar konusundaki bir soru üzerine de, imar konusunda objektif kararlı olmak ve yasaların dışına çıkmamak gerektiğini belirterek, “İyi bir kadro kurup, planı olmayan yerlere plan, alt yapısı olmayan yerlere alt yapı getirmek lazım ki, vatandaş rahat işini yapsın” dedi.
Suriye’de yaşanan olaylar nedeniyle ilimize gelen Suriyeliler ve özellikle Suriye’nin Kürt bölgesinde zor durumda kalan Kürtlerin durumlarının kendilerini etkileyip etkilemeyeceğini ve bu konuda neler yaptıklarının sorulması üzerine de; “Kürt sorunu ve Suriye’den gelenler konusunda bize artı yazar diye düşünüyorum. Kapı olmadığı halde Kobani’ye insani yardım gitmesi benim imzamla, irademle Bakanlığımızca kabul edilerek izin verilmiştir. Ben mağdur insanları her kim olursa olsun yalnız bırakmadım. Gece saat 3-4’te traktör ışığında vatandaşlarımızla cenaze kaldırdım. Kaymakamlıklara destek olmaları ve çocuklarını işe koymaları talimatını verdim. En önemlisi her an yanlarında olduğumuzu hissettirdik. Hastanede yatan yaralı çocuk için 2 saatte uçak getirttik ve Ankara’ya gönderdik. Tedavi sonrası gen9e getirttik. Herzaman çok samimiyiz, elimizde sihirli değnek yok. Samimiyet gösteriyor, memleket yönetiyoruz. Üzerimizde toplumun hakkı olduğuna inanıyoruz. Kapımız herkese açıktır. Herkesin fikirlerini, eleştirilerini dinlerim. Ben daire amirlerime ‘hukuksuz emirlerim olsa yapmayınız’ demişim. Vatandaşın talebini de yapamıyorsanız neden yapamadığınızın nedenini söyleyiniz diyorum. DEDAŞ’a da aynen söyledim. Elektriği keseceklerse, sorunu giderememişlerse nedenini vatandaşımıza söylemeliler. Bu ilde Devlete aracısız ulaşılmayı sağladığımızı Urfalı iş adamlarımız söylüyor, dia ediyor. Suriyelilere destek konusunda da sadece Devlet olarak değil STK’lar olarak ta gereğini yapıyoruz” diye cevap verdi.
AK Parti Şanlıurfa Büşükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç, Ceylanpınar TİGEM’in tarım alanları konusundaki bir soru üzerine de, tarım alanları ile ilgili çalışmalarının sürdüğünü ve seçim sonrasında inceleme başlatacaklarını, Kepez bölgesinde de yeni bir Ceylanpınar kuracaklarını söyledi.
Geçmişteki idarecilerin yaptığı gibi eleştirilere kapalı mı olacağı soru üzerine de; “Demokrasi kültüründe eleştiri, muhalefet unsuru vardır. Açık olacaksın, ancak hakaret etmeyeceksiniz. Ben hiç alınmam, dinlerim. Faydalanabileceğim bilgiler olabilir” diye cevap verdi.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Güvenç Tarihi alanlar, Göbeklitepe konusundaki düşüncelerinin ne olduğu sorusuna da, “Tarihi alanlar restore ediliyor, temizliyoruz. Göbeklitepe konusunda uluslararası alanda öne çıkabiliriz. Türkiye’nin hazinesi ve süratle ayağa kaldırılması gerektiğini Kültür Bakanımıza da söyledik. Eski Urfa’mızın tarihi dokusunu koruyacağız. Hemfikiriz” dedi.
Son olarak ta aşağı sanayi imarı ve toplu taşımacılık konusunda bilgi veren AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç, “İmar belediyelerde rant kapısı görülüyor. Ben imarın rant kapısı olmayacağı sözünü veriyorum. Tehdit aracı olarak ta kullanılmayacak. Ortak akılla kamunun menfaati, hak-hukuk ölçüsünde aşağı sanayi ve toplu taşımacılık sorunun çözeceğiz. Kadınlarımız konusunda da, ‘kuş 2 kanatla uçar’ diyerek 1 kanadı kadınlar, 1 kanadı da erkeklerdir. Örneği de AK Partidir ve TBMM’de 48 tane bayan Milletvekilimiz vardır. Bizim temennimiz de bilgili, Urfalı kadınlarımızdan faydalanmaktır” diyerek toplantıya katılan herkese teşekkür etti.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.