banner2
Öne Çıkanlar Eyyübiye Belediyesi Sanlıurfa Haber Balıklıgöl Uluslararası Robot Yarışması nedir? ABD Dış İşleri Bakanı John Kerry

Güvenç, Malatyalılar derneğinde Tugay müjdesi verdi VİDEO

AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç, beraberinde AK Parti İl Başkanı Yusuf Eğilmez, İl Başkan Yardımcısı İsa Kızıldemir, Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Tuz, Hacı Yaygın, Fevzi Demirkol ve Naif Başak, Eyyubiye İlçe Başkanı Süleyman Elgün, Belediye Meclis üyesi Necmettin Sağlam, Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Emin Demir ile birlikte Malatyalılar Derneğini ziyaret ederek Dernek Başkanı Ahmet Doğan ve orada bulunan yaklaşık 500 kişiyle sohbet edip fikir alışverişinde bulundu. Güvenç ve beraberindekiler Derneğe girişte yaklaşık 500 kişi tarafından alkışlarla karşılandı.

 


Tugay alanı Urfa’ya yakışır park olabilir
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Malatyalılar Derneği Başkanı Ahmet Doğan, kendilerinin Malatya kökenli Şanlıurfalılar olduklarını belirterek, “Bizler; işçilikten tutun da ticaretin her dalında faaliyet göstermekteyiz. Zaman zaman da siyasetin içinde olmuşuz. Bugün de halen AK Parti Belediye Meclis üyesi kardeşimiz Uğur Bey Eyyubiye Mahallesi Belediye meclis üyesi adayımızdır. Ayrıca iş adamımız Şıhmüslüm Köse de Karaköprü Belediye Meclis üyesi aday adayımızdır. Adaylarımızın bu bölgeleri tercih etmelerindeki tek amaç toplumumuzun bu bölgelerde yaşamasıdır. Kendilerine başarılar diliyorum. Sayın valim Belediye Başkan adayı olduktan sonra Tugay’ın yerinin halka açık park yapılacağını söylemiştiniz. Buranın Ankara’nın Gençlik Parkı veya iyi bir Fuar alanı, olmasa da Urfa’mıza yakışır bir park yapacağınızdan şüphemiz yoktur. Size ve ekibinize başarılar diler, Şanlıurfa’mıza hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan dileriz” dedi.

 


Bütün amacımız da bu ülkenin geleceğine bir tuğla taşı koymak


Kendisine gösterilen ilginin bu memleketin geleceğine olan inancını, aşkını, sevgisini arttırdığını belirten AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç ise,“Onun için her konuşmamın başında diyorum ki, Allah bizi bu sevgiye layık eylesin, Allah bizi mahcup etmesin. Memleketimizin, milletimizin önünü açsın, bizim nesillerin çektiği sıkıntıları, yoksullukları, kavgaları, gürültüleri gençlerimiz, çocuklarımız çekmesin. Çok daha huzurlu, demokrat, müreffeh, çok daha halkıyla kaynaşmış güzel bir ülkenin, güzel bir devletin çocukları, vatandaşları olsun diyorum. Bütün amacımız da bu ülkenin geleceğine bir tuğla taşı koymak, bu ülke insanının duasını almak, bu ülke insanının yüzünü güldürmek. Bunun için çalışıyoruz, çabalıyoruz, bunun için alın teri döküyoruz, bunun için halkımızla her yerde beraber oluyoruz. Gene her yerde söylüyorum ki, Allah’a şükür ki bizler gibi orta yaşın üzerinde insanlar bu coğrafyada bu bahar havasını görmeye ulaştılar. Allah bize bunu nasib etti. Ne demek istediğimi benim yaştaki değerli kardeşlerim çok iyi biliyor. Ama gençler için Türkiye’nin nerden nereye geldiğini, ne sıkıntılar çekildiğini anlatmak zarureti ve zorunluluğu var. Çünkü insanlar bazı şeyleri unutuyor. Çünkü bildiğiniz üzere milletimiz üzerinde öteden beri şaşmaz iradenizi şaşırtmak, sizleri özellikle seçim mahalline girildiğinde sandıkta iradenizi yanıltmak için çok ciddi çalışmalar. Manipülasyonlar, komplolar, düzenler yapılıyor. Bunlara alışkınız aslında. Maalesef her zaman önümüze böyle projeler, komplolar dün koydular, bugün koyuyorlar, yarın da koyacaklardır” diyerek biraz da seçim çalışmalarından bahsetmek istediğini belirtti.

Bizim insanımız her şeyin en iyisine layıktır
Seçime giderken bunları konuştuklarını söyleyen Güvenç, Sizler Türkiye’nin geçirdiği evrimi, devrimi, değişimi izliyorsunuz. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan önce 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediyesinde ‘söz, karar milletindir’ dedi. İstanbul Belediyesini halkın belediyesi haline getirdi. Suyu, yolu, yeşil alanı olmayan dünyanın en çarpık kentlerinden birisini hak ettiği yere kavuşturmak üzere çok kısa sürede önemli başarılara imza attı. Ve Allah ona bu samimiyetinden, halka gösterdiği bu samimiyetinden dolayı dalga dalga ülkemizin her tarafında sevgisini yaydı, kısa sürede ‘Muhtar bile olamaz’ dedikleri o insan Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanlığına 2003 yılında oturdu. Çünkü bu millet kadirşinastır, bu millet samimi insanı bilir. Bu millet derdi ile dertleneni bilir, bu millet gayret edeni, çaba sarfedeni bilir. 2002’de ortaya çıkan iradenizle Başbakanımız bu sefer Türkiye’yi değiştirme adına gece gündüz çalışmaya başladı. 2002 Türkiye’sinde kişi başına gayrı safi milli hasılamız çok iyi biliyorsunuz 2 bin 200 dolardı. 12 yıl sonra bugün bu rakamı türlü türlü demokrasi dışı müdahalelere, iç dış oyunlara, mitinglere, darbe girişimlerine, parti kapatmalara rağmen 10 bin 500 dolarlara çıkartmayı başarmıştır. Allah’a şükürler olsun. Bunun halkımıza olan yansıması da dünyanın ve bizim beklentimizden çok daha iyi olmuştur. 2002’nin kasım ayında 160 lira olan asgari ücreti bugün son zamlarla 600 doların üzerine çıkarmayı başardı. İşsizlik oranını % 9’lara çekmeyi başardı. 2002’de doğru dürüst duble yollar yokken, şehirler arası yollar perişanken, bu gün şehirlerimizi birbirine bağlayan bütün ana artelleribölünmüş yola kavuşturduk. Sanırım 20 bin Km’yi geçti. Bu memlekette konut sahibi olmak çile idi. Kooperatiflere, müteahhitlere hırsız gözüyle bakılıyordu.Devletin kurumları hazine arazilerini oturup fakir fukaraya ev yapmak üzere planlayıp ev yapıp satacağına, arsa mafyaları meydan savaşı yapıyorlardı. Başbakanımız emriyle, planlamasıyla TOKİ destan yazdı. Öyle zannediyorum 500 binin üzerinde ev sahibi yaptık, köylerimize kadar TOKİ yaşanabilir evler yaptı, köylümüz kırsalda Anadolu’daki insanımız mevcut evlerinin yaşanabilecek meskenler olmadığın gördü. 2004 yılında Erzurum Valisi olduğumda bin 800 konut deprem üzerine ihalesi yapılmıştı. Gittik 3 -4 ay içersinde konutları bitirdik. Dönemin Bakanı Zeki Ergezen geldi, vatandaş diyorki, ‘benim evim yıkılmadı depremde, ne olacak halim’ diyor. Bakan dedi bu amca niye evi yıkılmadı diye ağlıyor diye. Bende efendim köyün kenarında evi yıkılmadı, dolayısıyla bizde onun evini yenileyemedik, niye yıkılmadı diye üzülüyor. Çünkü oturdukları ev hakikaten oturulacak evler değildi. Allah’a şükür Anadolu insanın oturulacak evlerin nasıl olduğunu Hakkari’den İstanbul’a, Edirne’den Hatay’a gördü. Biz inanıyoruz ki, bizim insanımız her şeyin en iyisine layıktır. Hastane diye gördükleri Ceza Evi koğuşu gibi 20 kişilik odaların olduğu yerin hastane olmadığını gördü bizim vatandaşımız. Erzurum’da yaptığımız hastane gibi Viranşehir ve Siverek’te de Allah’a şükür yaptık. Şu anda 400 yataklı Eyyubiye bölgemizde de temelini attık ve müteahhide yer teslimi yapılıyor. Erzurum’da hastaneye gelen muhtarlarımız diyor ki, 2006, 2007, 2008’in Türkiye’si bizim çocuklarımız bu hastanelerde mi yatacak, inanamıyorlar. Helal olsun bu millete. Bu hastaneler sizin alın terinizle yapılmıştır” diye konuştu.

Hizmetkar devlet anlayışı paramızı da bereketlendirdi
Celalettin Güvenç, konuşmalarına şöyle devam etti;
“Ama onu bize çok gördüler. Yıllar yılı bizim insanımıza bu hizmeti çok gördüler. Toplum mühendisleri, halka dayanmayan iktidarlar döneminde bu ülkeyi soyup soğana çevirdiler. Değerli kardeşlerim; delilin ne dersen 59 lira olan bir antibiyotik 2002 Kasım’ında 2013 yılının Aralık ayında 13 liraya düşmüşse orda yönetim beceriksiz değildir, orda planlı bir soygun vardır. Gene de bu milletin zenginliği, kaynağı ne kadar çokmuş ki, çökmedik, bitmedik, belimizi büktüler, Anadolu’yu çorak bıraktılar, insanımızı fakir bıraktılar ama bizi bitiremediler. Bu gün 12 sene sonra ilaç fiyatı 5’te 1’e düştü, tarih buna ne yazacak ben bilmiyorum. Bunun gibi nereye bakarsanız bakın, Allah’a şükür demokrasi devrimi, devletin halkla bütünleşmesi, şeffaf yönetim, hizmetkar devlet anlayışı emin olun paramızı da bereketlendirdi, asırlık sorunları gidermeye başladık. Bu hengamede2013 yılının sonlarına gelirken dünya çapında Türkiye dev projeleri piyasaya sürmeye başladı. Bu gün dünyanın en büyük Hava Alanı, 70 bin dekarlık 3. Hava alanı İstanbul’da ihale edildi. 46 milyar dolar bedeli var. Dikkatinizi çekerim değerli kardeşlerim, devletin cebinden 5 kuruş çıkmayacak bu hava alanı yapılırken. Türkiye Cumhuriyeti itibariyle özel sektör kredi buldu burayı yapacak, işletecek, üste de bize para verecek. Bu hava alanı bilin ki, içeriye uçuş için yapılmıyor. Sadece Türkiye için olsa İstanbul’daki 2 hava alanımız yeter, artar da. Bu hava alanı dünya için yapılıyor. Avrupa’dan Hindistan’a, Güney Afrika’dan Moskova’ya bütün geçiş merkezlerinin ticari merkezi haline getirmek için yapılıyor, rahatsızlıkları da bundandır. 3 tane ağaç için Başbakanlığa heyet gönderen 2 ay bu ülkenin gündemini işgal edenler, kendi çocuklarımıza, kadınlarımıza tencere-tava çaldıranların ilk istekleri bu oldu, 3. Hava Alanını durdurun diye. Yazık. Türk pasaportunu taşıyorsunuz, niye rahatsız oluyorsunuz. Bu soruyu sandıkta birkere daha soracağız onlara. Orada belki 50 bin kişi benim çocuğum ekmek yiyecek, o hava alanı sayesinde Türk hava yolları uçakları yolcu sayısını 3’e-5’e katlayacak. O hava alanı sayesinde İstanbul’un dünyadaki ticari önemi 10 katına çıkacak, ona karşılık Frankfurt, Londra gibi merkezlerin önemi azalacak. Onlardan yana mısınız, bizden yana mısınız. Bunların hesabını onlara sandıkta soracağız.Bunun gibi onlarca, yüzlerce büyük projemiz Allah’a şükür artık Türkiye’nin bölgesel güç olmaktan çıkıp küresel güç olması yolunda dev adımlara vesile olacak durumda. İnşaallah Mart 2014 seçimlerinde diyeceğiz ki Usta’ya; ‘durma, korkma, çekinme, bu mazlum milletin çocuklarının önü açılmak üzere yoluna devam et’, bu basiretli millet feraseti yüksek, inançlı millet birkere daha sana ‘devam Usta, yolun açık olsun’ diyecek. Bütün amacımız budur. Onların amacı da şöyle-böyle diyerek, Kürt-Arap diyerek, sağcı-solcu diyerek bizi cambaza bak derken büyük projeleri elimizden alma çabasındalar. Bütün amaç AK Partinin lokomotif olma özelliğini ortadan kaldırmaktır. Bütün çaba; ‘ya bunlar çok hizmet ediyorlar, bu ülkeyi büyütüyorlar, yeter artık’ diye bir araya gelip ayağımıza, kafamıza vurmalarından ibaret. İnşaallah bu oyunu bu millet bir kere daha bozacak. Bir nefes daha alacağız, o nefesle Cumhurbaşkanını seçeceğiz ve 2015 genel seçimleriyle de birkere daha istikrara, büyümeye, milletle kaynaşmaya, devletin itibarını milletin huzur ve refahında olduğu anlayışını taçlandırmaya ayıracağız ve ona yol vereceğiz. İşte bizim de AK Partiden aday olmamızın sebebi budur. Biz bu ülkenin çocuğuyuz, bu milletin evladıyız. 30 sene bu devlete hizmet etmeye çalıştık, çok kötü günler gördük, çok yokluklar gördük, kapıya gelen bacımıza bir aspirin alamamanın ızdırabını çektiğimiz günler oldu Kaymakamlığımızda. Bir köye bir menfez yaptıramadığımız, yol yaptıramadığımız günleri gördük.”


Rahat bırakılırsa ülke olarak dünya liderliği de yapabiliriz
Güvenç, konuşmalarını şöyle sürdürdü;
“Allah’a şükür bu Başbakanımız önderliğinde demokrasi devrimi gibi yapılanları görüp bu hizmet kervanına katılmamanı bizim için eksik olacağını düşündük. Şanlıurfa’ya geldik, 2,5 yıl aynı aşkla, aynı inançla halkımızı kucaklamaya, hizmetkar devlet anlayışını öne çıkarmaya, Valiliği milletin valiliği haline getirdik. Herkesi aynı gözle gördük, kucaklamaya çalıştık. Dedik ki, haklı olan ne kadar güçsüz olursa olsun devlet onun yanındadır, en güçlü odur dedik. Devletin şerefi kimsesizin kimsesi olmasıdır dedik. Bir yerde hak, hukukyoksa orda eşkıyalık vardır. Bu amaçla uğraştık ve sizler bize teveccüh gösterdiniz, dediniz ki Şanlıurfa artık büyükşehir oldu. Çok önemli, şehrin tamamını yönetecek, bütün köyleri ilçeleri gözetecek, belediyeyi halkın belediyesi yapacak, herkesi aynı gözle görecek bir anlayışa ihtiyaç var dediniz. Başbakanımız da AK Parti teşkilatımız da sağ olsunlar bunu görerek bize dediler ki, bu işe soyun, milletin huzuruna çık, rızasını al 2014 Mart’ından itibaren Şanlıurfa Türkiye’nin 7. büyük ili, nüfus olarak ta 9. büyük ili, Türkiye’nin marka kentlerinden biri olması için iyi bir meclisle, iyi belediye başkanlarıyla, iyi bir teşkilat yapısıyla, laf değil iş üreten, halkını kucaklayan bir yapıyla inşallah Şanlıurfa’yı hak ettiği yerlere taşıyın dediler. Bunun için burdayız, hedefimiz budur, büyük yaşanabilir Urfa’dır. Kan davalarıyla anılmak yerine turizm, ticaret ve sanayiyle anılan bir Şanlıurfa, mahalleleriyle şehir içi trafiğini çözmüş, ulaşımı rahatlamış, ilçeleriyle bütünleşmiş, insanına yatırım yapan bir Belediyecilik anlayışıyla 1 Nisan’a uyanalım dedik. Bunun için dünya çapında uzmanlarla çalışacağız. Başladık görüşmelere. Konut, kira bedeli bu kadar yüksek olur mu, bu kadar mülkiyette sorun olur mu üstüne gideceğiz. İmarlı alanların salt yapısını yapacağız, yeni uydu kentler oluşturacağız. Esas benim söylediğim insana yatırım yapacağız. Kadına, aile birliğimize, bacılarımıza, gençlerimize, çocuklarımıza yatırım yapacağız. Kara propagandalara rağmen biz bu ülkenin çocuklarıyız. Urfalısı, Malatyalısı, Trabzonlusu, Maraşlısı. Kaderimiz, geçmişimiz, geleceğimiz ortak. Akıllı olursak, ayrıyı gayrıyı kaldırırsak, kenetlenirsek, akıllı çalışırsak ülkemizin, memleketimizin önü açık. Şu 12yıllık Tayyip Erdoğan dönemi potansiyelimizi ve gücümüzü bize gösterdi. Heyecanımız ondandır. Bütün dünya anladı ki, bu Müslümanlardan bir şey çıkmaz, bunlar devlet yönetemez, bunlar hiçbir şeyden anlamaz inancı yanlıştır. Bu insanlar çalışır, çabalar, dünyayı da iyi okur, değişimi de iyi okur, sanayiyi de, eğitimi de, ekonomiyi de bilir. Rahat bırakılırsa ülke olarak dünya liderliği de yapabiliriz.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.