banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Haber Sanlıurfa Gaziantep Akçakale

Davutoğlu, Erzincan'daki STK'larla bir araya geldi

Şehirlerin ülkelerle birlikte toplumların kaderlerini belirlediğini ve mekânlarıyla şekillendiğini dile getiren Davutoğlu, tarihi geçmişine bakıldığında, Erzincan'ın Anadolu'daki kültürün omurga şehirlerinden birini oluşturduğunu belirtti.

"Mekânına baktığınızda şehirlerin kaderini de anlamak mümkün olur" diyen Davutoğlu, Erzincan'ın İç Anadolu-Doğu Anadolu-Karadeniz hattı üzerinde, Kelkit ve Fırat havzaları arasında, Mezopotamya'yı Karadeniz'e bağlayan güzergâh üzerinde çok önemli bir konumda olduğunu, Mama Hatun Kervansarayı gibi birçok külliyenin ve Erzincan'ın ilçelerine nüfuz etmiş derin kültürün de bunun izlerini taşıdığını dile getirdi.

Son iki gün Bağdat ve Erbil'de bulunduğunu, daha sonra İstanbul'a geçip toplantılar yaptığını ve Atlantik Konseyi'nde yapılan Enerji Konferansı'na katıldığını, ardından da Patnos'a geldiğini anlatan Davutoğlu, "Son üç gün içinde öyle bir kuşak içinde seyrüsefer yaptım ki aslında bu kuşakların birbirlerine ne kadar irtibatlı olduğunu, hiçbirinin insan dokusunun diğerinden ayrılamayacağını bizzat müşahede ettim" dedi.

Mekânla insanın doğası arasında da bir ilişki bulunduğuna değinen Davutoğlu, Erzincan'ın dağların arasında bir bağlık, bir ümran şehri olduğunu söyledi. Konuşmasında Erzincan'da meydana gelen depremlere de değinen Davutoğlu, 1916-1918 Rus işgali karşı birlikte direnen Erzincanlıların 1939'da da deprem felaketi karşısında büyük bir imtihandan geçtiğini dile getirdi.

Erzincan'ın son 12 yıl içinde çok ciddi yatırımları gördüğünü belirten Davutoğlu, "Bundan sonra da görecek. Gelirken istatistiklere baktığımda 5 milyar Türk liralık, eski parayla 5 katrilyonluk yatırım görmüş Erzincan’ımız. Daha fazlasını hak ediyor. İnşallah çok daha fazlasını yapacağız" açıklamasında bulundu.

Ulaştırma alanındaki yatırımlara değinen Başbakan Davutoğlu, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'a hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.

Geçen hafta G20 Zirvesi için Avustralya'da olduğunu hatırlatan Davutoğlu, 1 Aralık'tan itibaren dönem başkanlığının Türkiye'ye geçeceğini bildirdi.

Davutoğlu, üzerinde durdukları en önemli hususlardan birinin, "Küresel ekonomik kriz sonrasında en az gelişmiş ülkelerle, gelişmiş ülkeler arasındaki farkın nasıl kapatılacağı" hususu olduğunu belirtti.

"Biz Türkiye olarak yeni dönem başkanlığında bu farkın kapatılmasını temel hedeflerimizden biri haline getiriyoruz" diyen Davutoğlu, "Eğer dünyada bir gün adalet olacaksa ve Erzincan'da gördüğümüz bu huzur ortamı, Türkiye ve diğer yerlere yayılacaksa burada bu ekonomik adaletsizliklerin giderilmesi şart. Vicdanın sesi olmak durumundayız ve vicdanın sesi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Nerede bir şekilde mağdur olmuş, hakları gasp edilmiş ya da "bize yardım edecek kimse yok mu?" diye bir soru soran varsa Türkiye Cumhuriyeti'nin o kesimlerin yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Somali'deki mazlumların da ki ne zor şartlarda oraya gidildiğini hepiniz hatırlarsınız ekonomik imkânlar bakımından bebeklerin gözümüzün önünde susuzluktan vefat ettiği Somali'dekilerin sahibi de Afrika'da ki nüfusun beşte biri elektriği tanımıyor, enerji imkânına sahip olmayan o nüfusların da toplum kesimlerinin de sözcüsü olacağız. Bağdat'a ve Erbil'e gittim. Dünyanın belki de en şanslı ülkelerinden biri Irak'tır. Kendilerine de söyledim. Ortadoğu'ya baktığınızda, bazı ülkelerde nüfus kuvvetli, çok geniş bir insan kaynağı var ama doğal kaynaklar zayıf, Türkiye gibi Mısır gibi. Bazı ülkelerde doğal kaynak çok ama insan kaynağı az, Körfez ülkeleri gibi ama Irak'ta hepsi var. Hem insan kaynağı var, 35 milyona yakın ciddi bir nüfus, hem en önemli tarım havzası üzerinde hem de dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz ülkesi ama bakıyorsunuz Irak'ta huzur yok. Bu imkânları birleştirseler, dünyanın yükselen gücü olacaklar. İnşallah da birleştirirler."

"Bizim bundan çıkarmamız gereken ders şu; zenginlik petrolde, zenginlik doğalgazda, zenginlik başka imkânlarda değil. Zenginlik insanın ta kendisinde, içinde ve en büyük zenginlik insan zenginliği" ifadesini kullanan Davutoğlu daha sonra, "Halkına güvenen, halkıyla birlikte hareket eden bir siyasi yapıdan daha zengin hiçbir şey olamaz. Kendi halkını hareket ettirebilecek Güce ulaşmış devletlerin ve onlarla bütünleşmiş devletlerin yapabileceği mucizeler; çok büyük doğal kaynaklara sahip ülkelerden çok daha fazladır" ifadelerine yer verdi.

Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberi içerisinde istikrarını koruduğunu belirten Davutoğlu, sadece istikrarını korumakla kalmadığını, büyük ekonomik hamleler yaptığını söyledi.

Bütün dünyada ekonomi daralırken G20 Zirvesi'nde dünya ekonomisinin ortalama kalkınmasının yüzde 2'ye nasıl çıkarılacağının düşünüldüğünü anlatan Davutoğlu, bugün gelişmiş ülkeler de dâhil kalkınmanın negatifte olduğunu, Türkiye'nin ise son 12 yılda yüzde 5,5, 6 kalkınma gerçekleştirdiğini, 2008'den bu yana kriz döneminde 6 milyon yeni istihdam yarattığını belirtti.

Bunu sağlarken sadece Türkiye için değil, çevrede de ekonomik kalkınma sağlayacak ortak projeler için çaba sarf edeceklerini dile getiren Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bakü'de doğalgaz varsa petrol varsa o Türkiye üzerinden Bakü-Tiflis-Ceyhan'a akacak, TANAP ile Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidecek. Dün Bağdat'ta, Erbil'de Musul, Kerkük petrolleri ve Irak'ın diğer enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmesi veya Türkiye'de kullanılmasının görüşmelerini yaptık tekrar. Biz çevre ve ekonomik olarak entegre olduğumuzda hep beraber kalkınmanın yollarını, sırlarını keşfedeceğiz ve bu kalkınmayı gerçekleştireceğiz.”

Yemeğe, Başbakan Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu ile İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da katıldı. (İLKHA)






Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.