banner2
Öne Çıkanlar urfahaber Sanlıurfa Haber Martin Vitik HAMEDO Yayladağıspor

Bozdağ başkanlık sistemi anketini açıkladı
Semih Bişkin'in haberi
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Sevilay Yükselir'in hazırlayıp sunduğu, yüzde 100 siyaset programında gündeme ilişkin şu açıklamaları yaptı;
Yükselir: Başbakan Erdoğan'ın sayın Numan Kurtulmuş'u partiye davet etmesini siz nasıl buldunuz?
Bekir Bozdağ: Tabii ki sayın başbakanımızın daveti, böyle bir geçişle alakalı değerlendirmeler vardı. Bu davette de AK Parti'ye geçişle ilgili konuların görüşüldüğü basına yansıdı. Sayın Kurtulmuş da bugün sözlü ve yazılı bir açıklaması var, partinin yetkili organlarında bunu değerlendireceğini ifade etti. Kurtulmuş bizim siyasetimizin gelenekleri içinde yetişmiş birisi geçmişte Fazilet Partisi'nde, Saadet Partisi'nde siyaset yaptı, donanımı ve nitelikleri ile Türkiye'ye faydası olacak bir arkadaşımız. Önümüzde ki günlerde sürecin neler getirip götüreceğini hep birlikte göreceğiz.
Yükselir: Daha parti içinde değerlendirilme yapılmadı mı demek istiyorsunuz?
Bekir Bozdağ: Bugün basına yansıyanları ben söylüyorum, neler görüşüldü, neler söylendi bilmiyorum, bilgim olmadığı için bundan sonra süreç şöyle işleyecek diye özel bilgi verme imkanım yok. Biz Numan Kurtulmuş beyin Türkiye'ye ve Türkiye siyasetine faydalı olduğunu düşünüyoruz ve AK Parti'ye gelirse biz bundan menuniyet duyarız.
Yükselir: Başbakan Erdoğan'ın bu daveti için çeşitli yorumlar yapıldı, Numan Kurtulmuş AK Parti'ye geldikten sonra Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı, Numan Kurtulmuş da Başbakan olabilir mi?
Bekir Bozdağ: Bizim siyasetimizde bir hesap üzerine siyaset yapmak yoktur, parti içerisinde hizmet edenler oldu, bir kısmı ayrıldı bir kısmı devam ediyor ama bizim partimizde kesinlikle bugüne kadar bir siyaset uygulaması yapılmadı, bundan sonra da yapılması yanlıştır. Çünkü AK Parti hesapları boza boza gelen bir partidir, bu konuda değerlendirme yapanlar olabilir herkesin birşey demek hakkı var ama ben AK Parti içerisinde bir sorun olacağı kanaatinde değilim, Sayın Kurtulmuş partiye gelirse diğer mensuplarımız gibi Türkiye'ye hizmet edecektir.
Yükselir: Peki bu senaryo tutsa, gerçekten sayın Başbakan Cumhurbaşkanı adayı olursa, Çankaya yoluna girdikten sonra Numan Kurtulmuş liderlik koltuğuna oturursa sıkıntı olur mu?
Bekir Bozdağ: Ben şimdiden bu değerlendirmeleri yapmayı doğru görmüyorum, dışarıdan yapanlar olabilir fakat AK Parti içinde böyle bir değerlendirme yapan olmaz. Bizim kendi anlayışımız, misyonumuz ve vizyonumuz herhangi bir sorunun yaşanmayacağını gösteriyor. Biz yolumuza, hizmetimize, çalışmamıza devam edeceğiz, olmamış, ileride nasıl olacağı belli olmayan konularla ilgili yorum yapmak kahinlerin işidir, benim kahinlik gücüm yok. Sayın Kurtulmuş siyasi geçmişiyle bizimle örtüşen bir insan, AK Parti içinde Türkiye'ye hizmet etme imkanı bulacaktır, bu da Türkiye'nin kazancı olacaktır. İleriye dönük konular üzerinde konuşmayı ben doğru görmüyorum.
Yükselir: İleride başka isimlere de çağrı yapılabilir mi?
Bekir Bozdağ: Bizim partimizin kapısı, partimize gelmek isteyen herkese açık, Numan Bey'e de açık, herkese de açık. Kimler burada siyaset yapmak isterse biz buyrun, gelin, deriz.
Yükselir: Sizde hafif bir kırılganlık var gibi hissediyorum, sanki biraz bekleyelim, bakalım Numan Bey ne yapacak gibi davranıyorsunuz?
Bekir Bozdağ: Ben size bir yol haritası vereceğim gibi şeyler bekliyorsunuz, yok böyle birşey böyle birşeyi ne ben ortaya koyabilirim, ne de başkası yapabilir. Şimdiden deminde söyledim geleceğe dair öngörüleri konuşmanın bize bir faydası yok.
Yükselir: Başkanlık sistemine geçiş olabilir mi? Başkanlık sistemi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Bekir Bozdağ: Esasında karşı olanlar buna biz yürütmede bu mantıkla, ideolojiyle duramayız düşüncesiyle duruyorlar parlamenter sistem olursa, ara oyunlarla, veya vatandaşın sandıkta verdiği koalisyon kurun talimatı ile bir şekilde kendime yürütmede yer bulabilirim düşüncesinde olanlar var. Kendilerinin iktidar şansını görmeyenler buna karşı duruyorlar.
Yükselir: Siz vatandaşa anlatılmadığı için, vatandaş bu sistemi anlamadı mı demek istiyorsunuz?
Bekir Bozdağ: Aynen bu şekilde, ikitane örnek vereceğim birtanesi diyorlar ki: Türkiye'de Başkanlık sistemi olursa diktatörlük olur' bunu söyleyenler amacı bilmiyorlar. Bakın bugün ABD'de de bu sistem var, Amerika'da Başkanlık tek adamlık olmasın diye oturulup pratik olarak ortaya konulmuş birşeydir. İngiltere Amerika'ya koyduğu vergiler nedeniyle Amerika'da büyük tepki çıkıyor, ayaklanma oluyor ve bağımsızlığını elde ettikten sonra oturuyorlar ve 'tek başına yasama olmasın ama yürütme de egemen olamasın, öyle bir sistem kuralım ki milletin başında kimse boza pişiremesin' diyorlar. Bu sistem böyle bir sistemdir, tek adamlığın bu sistemde hayata geçme imkanı yoktur. Atatürk'ün dönemine bakın resmen Başkanlık sistemidir, bizim geleneğimizde var zaten bu parlamento var, Anayasa Mahkemesi var, yürütme ne derse, parlamento da onu diyor. ABD Başkanı'nın ama böyle bir yetkisi yok, Atatürk dönemi resmen ve fiilen Türkiye'de Başkanlık sisteminin pratikte uygulamasıdır ve Başkanlık sisteminden daha sağlam şekilde uygulanmasıdır.
Yükselir: Başbakan şuanda zaten tek adam ve lider duruşlu değil mi?
Bekir Bozdağ: Hayır ben sizinle aynı düşünmüyorum, Başbakan istişare yapan, müzakere eden birisi. Bizim sistemimizde şuanda baktığınızda yasama, yürütme ayrı mı? Ayrı, yasama da çoğunluk şuanda AK Parti'de, şimdi yürütmeyi kullanan AK Parti yasama yetkisini de kullanıyor. AK Parti'nin istemediği bir kanun değişikliği yapabilir mi? Yapılamaz, hükümet oturmasa bir kanun görüşmesine onu ne komisyon ne de genel kurul görüşebiliyor. Amerika'nın Başkanlık sisteminde böyle birşey yok, Türkiye uygulamasına baktığınızda bu var, eleştirilen konu 'böyle tek adamlık olur, aman buna izin vermeyin' diyorlar ama şimdi de farklı değil ki, tek partinin elinde bu AK Parti Grubu bunu kullanıyor, biz diyoruz ki; Bu sağlıklı değil, bugün ki sistem her halükarda yasamayı yürütmenin eline veriyor. Parlamento tam yürütmeye karşı, bağımsız olursa, ayrı olursa ona muhtaç olmazsa, Başkan da ona karşı bağımsız olursa o zaman tam bir ayrılık olur, aralarında ihtiyaç olduğu zaman uzlaşma olur, uzlaşma olmazsa seçim olur ve millet seçer kararını verir.
Bir de diyorlar ki; Türkiye bu sistemden sonra bölünür, eyalet olur, parçalanır gider. Bu sistem böyle değildir, Başkanlık sistemi aslında Amerika'da ki gibi birliği korumak için yapılmıştır. Başkanlık sistemi Amerika'yı bütünleştiren bir sistem olmuş. Buradan yola çıkarak 'Türkiye parçalanır' diyenler yanlış düşünüyorlar, bugün Almanya parlamenter sistemle yönetiliyor, federal sistem var oralarda eyaletler var. Parlamenter sistemde de, Başkanlık sisteminde de federal kurulabilir.
Yükselir: Peki federal yapı kurulur mu Türkiye'de?
Bekir Bozdağ: Hayır kurulamaz, Başkanlık sistemi güçlü Türkiye için şart. Başkanlık sistemi olsaydı ben 305 sene sonra bir bakan olarak görev alabilecektim, ben Bekir Bozdağ olarak 89. senede 61. hükümette görev alıyorum, bu kadar yapboz tahtasına dönerse o ülkede istikrar olmaz. Darbeye teşebbüse açık sistem, iktidar operasyonlarına da açık bir sistem, Ecevit'in hastalığı döneminde bir kanalda son dakikaya bakarken diğer bir kanalda da başka bir sondakika geçiyordu. Bakanlar peşpeşe istifa ediyordu, işte böyle birşeyde Başkanlık sistemi olsa bu tür şeyler yaşanmaz.
Yükselir: Somut olarak şuanda partinizin elinde bir çalışma var mı? Vatandaş bu konuya ne diyor?
Bekir Bozdağ: Şuanda anketler yapılıyor, bizim partimiz tarafından da yapılıyor. Gelen veriler bundan önceki yıllarda yüzde 10, 15'lerde idi, şuanda yüzde 34, 35 gibi tırmanan bir seyir izliyor. Toplum bunu tartıştıkça ne olduğunu daha iyi anlıyor ve buna göre fikir belirtiyor.
Yükselir: Hayır diyenler peki neden korkuyor, padişahlık sistemi gelecek diye mi korkuyorlar?
Bekir Bozdağ: Başkanlık sisteminin bir özelliğini daha söyleyeyim, Başkanlık sistemi bir kere güçlü liderleri çıkarır. Şuanda sadece AK Parti'de güçlü bir lider var, başka partilerde yok.
Kaynak: Star Gazete

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.