banner2
Öne Çıkanlar Eyyübiye Belediyesi Teknik Direktör Cihat Arslan Taşlıdere Şanlıurfalı Belediye

Türkiye’de kronik böbrek hastası sayısının 2 milyon civarında olduğu tahmin edilirken en fazla böbrek hastasının ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olduğu belirtiliyor. Türkiye’de yılda 7 bin kişiye böbrek nakli yapılması gerekirken yeterli bağış olmaması sebebiyle bu sayının 3 bin civarında olduğu ifade ediliyor. Halen diyalize giren 70 bin hastanın olduğunu belirten uzmanlar, organ bağışı konusunda çağrıda bulunuyor.

Türkiye’de organ bekleme listelerinde hasta sayıları giderek artarken, yapılan organ bağışları ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalıyor. Yılda ortalama 600 organ nakliyle dünyada 3 kez birincisi olan Medical Park Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ülkemizde organ bağışlarının azlığına dikkat çekerek organ bağışı konusunda duyarlılık çağrısı yaptı.

“Türkiye’de en çok böbrek nakline ihtiyaç var”

Prof. Dr. Alper Demirbaş, “Temel olarak üzerinde uğraştığımız organ nakli, böbrek. Çünkü Türkiye’de en çok böbrek nakline ihtiyaç var. Türkiye’de yılda 7 bin kişiye böbrek nakli yapılması gerekiyor ama şu anda toplam 3 bin böbrek nakli yapılabiliyor. Bu rakamı arttırmak için de elimizden geleni yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de kronik böbrek hastası sayısı 2 milyon civarında”

Yapılan bilimsel araştırmalarda Türkiye’de 70 bin diyaliz hastası olduğunun tespit edildiğini belirten Prof. Dr. Demirbaş, Türkiye’de kronik böbrek hastası sayısının ise 2 milyon civarında olduğunu belirtti.

Demirbaş, “Bir kronik böbrek hastası, diyaliz tedavisi aldığında devletin sağlık bütçesinden 70 kişinin aldığı kadar bir payla tedavi edilebiliyor. Ancak kendisine böbrek nakli yapılırsa, aynı hasta ilk yıldan sonra sadece 8 kişinin sağlık bütçesinden aldığı payla tedavi edilebiliyor. Bu durum hem hastalarla ilgili hayati bir sorun hem de Türkiye’yi ekonomik olarak etkileyen bir durum. Bu nedenle Türkiye’de böbrek nakli çok önemli.” dedi.

“Böbrek nakli diyalize göre 5 kat uzun yaşatıyor”

Kadavradan gerçekleştirilen böbrek nakli sayısının canlı vericili böbrek nakline göre daha az olduğunu söyleyen Demirbaş, “Türkiye’de beyin ölümü gerçekleşmiş insanlardan yapılan organ bağışları az. Bu, bizim için ciddi bir sorun. Ama yine de canlı vericili böbrek nakli yaparak bu hastaları diyalizden kurtarabiliyoruz. Diyalize giren hastalarda beklenen yaşam süresi, böbrek nakli olanlarda beklenen yaşam süresinin 5’te 1’dir. Diyalize başlayan her 100 hastanın 5 yıl sonra yüzde 59’unu, 10 yıl sonra da önemli bir kısmını kaybediyoruz. Böbrek nakli yapılan hastaların ise 10 yıl sonra yüzde 75 ila 80 arasındaki oranı hayatta kalıyor. Böbrek nakli aslında hastaları diyalizden kurtaran değil, hayat kurtaran bir yöntemdir.” diye belirtti.

“En fazla böbrek hastası Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde”

Böbrek hastalığının Türkiye’deki dağılımı konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Demirbaş, Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan bilimsel çalışmada en fazla böbrek hastalığının Güneydoğu Anadolu ve Marmara Bölgesi’nde görüldüğünü belirtti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ilk sırada olmasının nedeninin ise kişilerin su kullanımı ya da kronik böbrek yetmezliği gelişmeden hekime başvurmaması gibi nedenler olduğunu sözlerine ekleyen Demirbaş, “Türkiye’de böbrek hastalığı görülme sıklığı Batı ülkelerine göre bir miktar daha fazladır. Bunun nedeniyse; diyabet, hipertansiyon ve benzeri hastalığı olanların çok daha erken doktor takibine girip, böbrek yetmezliği gelişmesinin en azından geciktirilmesidir.”  ifadelerini kullandı.

“Diyalize başlayan hastaların yüzde 18’i bir yılda hayatını kaybediyor”

Böbrek nakli yaptıkları hastanın bir yılsonunda hayatta kalma oranının yüzde 98,50 olduğunun altını çizen Prof. Dr. Demirbaş, “Bugün diyalize başlayan hastaların Türkiye’de yüzde 18’i bir yılsonunda hayatını kaybediyor. Yani aslında kronik böbrek hastalığı bir anlamda bazı kanser türleriyle sağ kalım açısından neredeyse eşit. Fakat kronik böbrek hastalığının bir farkı var. Kronik böbrek hastalığı böbrek nakliyle tamamen tedavi edilebiliyor. Kanser ise daha değişik tedavilerle tam olarak tedavi edilemeyebiliyor. Bu yüzden biz baştan beri organ nakline çok önem verdik. Türkiye’nin hemen hemen her il ve ilçesinden, hatta 47 farklı ülkeden hastalara böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirdik.” diye konuştu.

Son yıllarda Sağlık Bakanlığı’nın organ nakline bakış açısının çok değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Demirbaş, son olarak şunları belirtti: “Organ nakli, bir devlet politikası olarak kabul edildi. Bu da ciddi oranda organ nakli sayısının artmasının önünü açtı. Organ nakli, devlet tarafından desteklenmesi gereken bir durumdur. Çünkü organ nakli bekleyen hastaların çoğunun yüzde 95’inin sosyal güvencesi, ekonomik düzeyleri orta veya ortanın altındaki seviyededir. Bu yüzden devletin mutlaka desteklemesi gerekiyor. Resmi verilere göre biz, son 7 yıldır ABD ve Avrupa Birliği’ndeki yaklaşık 700 organ nakli merkezi arasında en çok böbrek nakli yapan merkeziz.”

(İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.