banner2
Öne Çıkanlar Sanlıurfa Urfa URFASPOR Türkiye Diyarbakır

KULAK ÇINLAMASI HASTALIK HABERCİSİ OLABİLİR


Kulak çınlamasını kendi aramızda ‘Biri beni andı.’ diye yorumlarız ama tıp dilinde kulak çınlamasına ‘tinnitus’ denir ve genelde önemsiz olan bu çınlamalar, nadir de olsa altta yatan bir rahatsızlığın habercisi olabilir. Çınlama sürekli hale geldiyse, uykusuzluk, dikkat bozukluğu, baş dönmesi gibi belirtilere neden oluyorsa veya herhangi bir şekilde günlük yaşantınızda sorun teşkil etmeye başladıysa, kulak burun boğaz doktoruna başvurmanız gerekir.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Rafet KELEŞ; kulak çınlamasının ileri yaşlarda daha sık görüldüğünü belirterek şunları söyledi:
Kulak çınlamasından şikâyetçi olan kişiler çınlamayı farklı şekillerde, ancak kendilerine göre tarif edebilirler çünkü çoğunlukla bu ses dışarıdan duyulamaz. Uğuldama, vınlama, vızıltı, çınlama şeklinde, şiddeti kişiden kişiye değişen ve kulakta veya bazen de ‘kafanın içinde’ duyulan bir ses olarak tanımlandığı olur. Kulak çınlaması genel olarak başkaları tarafından duyulamaz ancak ender de olsa, dışarıdan da duyulabilen çınlamalar vardır.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte doğal olarak ortaya çıkan işitme kaybı, işitme sinirlerinin hassasiyetinin azalmasına ve kulak çınlamasına neden olur. Gençlerde ise sürekli gürültülü ortamlarda bulunmak, yüksek sesle ve kulaklıkla müzik dinlemek ya da gürültülü iş makinelerine yakın çalışmak gibi nedenlerden kaynaklanan işitme kaybı ve kulak çınlaması görülebilir.
Kulak çınlaması altta yatan bir sebep olup olmadığı tespit edilemediği sürece tehlike sinyali olarak kabul edilmelidir. Çınlama dış ortamda ses kaynağı olmadan ses algılanmasıdır.  Kulak çınlaması bir hastalıktan ziyade bir belirtidir. Bazı olgularda altta yatan hastalığı erken teşhis etmede önemli rol oynar. Çoğu kez bir kulak hastalığı gibi düşünülse de altta yatan birçok kulak dışı hastalığın belirtisi de olabilir.
 
Bu nedenlerden bir kısmı, kulak kiri gibi ciddi olmayan sebeplerden oluşabileceği gibi; enfeksiyon, kulak zarında delinme, orta kulakta sıvı birikmesi, orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi, alerji, yüksek/düşük tansiyon, tümör, şeker hastalığı, baş ve boyun bölgesine gelen darbeler gibi daha önemli nedenler de olabilir. Çoğu kez kulak kiri diye adlandırılan fakat aslında kulağın koruyucu salgısı olan serümenin kulak yolunu tıkaması, geçici ve en basit kulak çınlaması sebebidir. Serümen salgısı, dış kulak yolunda tabii olarak üretilir ve miktarı bazı kişilerde fazlalık gösterebilir. Pamuklu çubuk, saç tokası gibi araçlarla kulağı temizlemeye çalışmak serümenin, dış kulak yolunun zara yakın kısımlarında birikmesine ve tıkanmaya neden olacaktır.
Hipertansiyon ve damar sertliğinde, kulak çınlamalarına rastlayabiliyoruz. Yaşla birlikte artan damar sertliği, özellikle yüksek kolesterolün damarlarda yarattığı birikim iç kulak kanlanmasını bozarak çınlama yapabilir. Yine yüksek tansiyonu artıracak stres,  alkol, kafein ve sigara iç kulağın bozulmasına ve çınlamaya sebep olur. Bunun dışında orta kulak ile ilgili bazı hastalıklarda kulak çınlamaları görülebilir. Hatta bazı iç kulak ve beyne giden kulak sinirlerine ait tümörlerde de yani bir çeşit beyin tümörü diyeceğimiz tümörlerde ve anevrizmada kulak çınlamasını ilk belirti olarak görebiliyoruz. Beslenme bozukluğu yani çinko, magnezyum, B12 vitamini eksikliği de kulak çınlamasının nedeni olabilir.
 
 
Yüksek gürültü sonrasında birkaç dakika süren geçici çınlama normal kabul edilir.  Ancak en az 5 dakika süren ve haftada bir kez olan çınlama ise patolojik olarak kabul edilir. Nedeni kesin ortaya konamayan ve 6 aydan daha uzun süren çınlama kronik olarak kabul edilir. Sadece hasta tarafından algılanan çınlamaya subjektif çınlama; hasta ve muayene edenin de duyabildiği çınlamaya objektif çınlama denir. Objektif çınlama veya solunumla beraber hissedilebilir.
 
Kulak çınlamasının toplumda görülme sıklığı yüzde 15’tir. Çocuklarda çok nadir görülür. Yaşla birlikte artış eğilimi gösterir. Çınlama erkek ve kadınlarda eşit oranda görülür ancak kadınlarda daha da şiddetli algılanmaktadır.

Eğer Bir Neden Ortaya Konulamazsa Tinnitusun Azalması İçin Bir Şey Yapılabilir Mi?
Herşeyden önce işitme sisteminin vücudun en hassas ve kırılgan sistemi olduğu hatırlanmalıdır. Bu nedenle aşağıdakileri yapmanız önerilmektedir.
•    Yüksek sesli müziğe maruz kalmaktan korunun
•    Kan basıncını sürekli kontrol ettiriniz. Kontrol altında olması için doktorunuza başvurun.
•    Tuz alımını kısıtlayın (fazla tuz dolaşım sisteminizi bozacaktır) Tuzlu yiyeceklerden uzak durun ve yemeğinize tuz eklemeyin.
•    Sinir sistemine uyarıcı etkisi olan kahve, kola ve sigaradan uzak durun.
•    Günlük egzersizler kan akımınızı düzenler.
•    Yeterince dinlenin ve çok yorulmaktan sakının.
•    Sesten endişelenmeyin. Kulak çınlamanız sizin sağır olmanıza ve aklınızı kaybetmenize neden olmaz. Bu sesleri rahatsız edici ama önemsiz bir gerçek olarak kabul edin ve olabildiğince yok saymayı öğrenin. Bu çeşit kontrol ya kişinin kendini tembihlemesiyle yada maskeleme yöntemiyle başarılabilir.
•    Sinirliliğinizi ve gerginliğinizi en aza indirin.
Tembihleme, konsantrasyon ve gevşeme egzersizleri sonucunda kan basıncını ve kas gruplarını sistemli olarak kontrol etmeyi sağlar.
Tinnitus özellikle çevre sessiz olduğu zaman, gece yatarken, daha rahatsız edicidir Tinnitusla yarışacak bir ses bir saatin tıklaması veya bir radyo, rahatsızlığı azaltacaktır. Bazı doktorlar alçak sesle FM kanallarını dinlemeyi önermektedir. Bu ses beyaz ses olarak bilinmektedir. Bazı hastalar rahatlatıcı ses üreten elektronik aletler kullanmaktadır. Tinnitus maskeleyici işitme cihazını içine yapılan veya ona eklenen küçük bir elektronik parçadır. Sürekli ama rahatsız etmeyecek bir ses üreterek kişinin kulak çınlamasını unutmasını sağlar.İşitme bozukluğu kişilerin bazılarında çınlamanın kullandıkları cihazlar tarafından azaltıldığı veya yok edildiği söylenmektedir. Ancak işitme cihazı sadece tinnitusu önlemek için kullanılacaksa özenli bir çalışma yapılmalıdır. Genellikle işitme cihazı çıkartılınca çınlama ilk durumuna geri döner.
Sonuç
Kulak çınlamanız için herhangi bir tedaviye başlamadan muhakkak bir Kulak Burun Boğaz uzmanı tarafından dikkatli bir muayeneden geçmelisiniz.
Son günlerde soft lazer tedavileri uygulanmaktadır. Soft lazer tinnituste yeni bir tedavi yöntemidir. %70 başarı oranı olan bu uygulama 10 hafta boyunca 12 seans olarak uygulanır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.