banner2
Öne Çıkanlar Sanlıurfa Haber Şanlıurfa Valiliği urfahaber Sanlıurfa Pirhalil

Abdülkadir Algın, Şanlıurfa için marş yaptı

Bazı dostlarının kendisine bu konuda hatırlatmada bulunduğunu belirten Algın, uzun süreden beri marş hazırlığında olduğunu ve nihayet Şanlıurfa’ya yakışır şekilde bir marş yazdığını anlattı. Söz ve müziği kendisine ait olan rast makamındaki marşın notalamasını Ahmet Ulus’un yaptığını vurgulayan Abdülkadir Algın, artık 11 Nisan Bayramı’nda, Şanlıurfaspor maçlarında ve diğer etkinliklerde bu marşın söyleneceğine inandığını kaydetti.

 

ŞANLIURFA  11 NİSAN KURTULUŞ MARŞI

Fransız’ın askerini ayak bastırmam Urfa’ya

Mütakere şartlarını yırtıp attık biz bir yana

Ey gafiller siz uyanın bu kutsal şehir alınmaz

Askerimiz silahını teslim edip esir olmaz

Urfalılar silahını teslim edip esir olmaz

On ikiler yemin etti; hep Kur’ana el bastılar

Komutanla çeteleri bu savaşı başlattılar

Şehirlisi köylüsüyle genç ihtiyarı savaştı

Urfa Onbir Nisan günü şanlı zafere ulaştı.

Hey, hey, hey, hey, şanlı zafere ulaştı hey.

Fransızlar mekan tutmuş Mahmut Nedim Konağını

Külaplıdan Tılfındıra hemde Alaman Bağını

Minareler hep yaslıydı, heryerde kurşun izleri

Ezanları susturamaz gülle, mermi , top sesleri

Mehmetleri durduramaz  gülle, mermi, top sesleri

On ikiler yemin etti; hep Kur’ana el bastılar

Komutanla çeteleri bu savaşı başlattılar

Şehirlisi köylüsüyle genç ihtiyarı savaştı

Urfa Onbir Nisan günü şanlı zafere ulaştı.

Hey, hey, hey, hey, şanlı zafere ulaştı hey.

Firuz Paşa deresinden çıktım şebeke dağına

Ağır makinalı tüfek kurşun saplandı bağrıma

Kılıç kama süngülerle söküp attık biz düşmanı

Urfalılar yüceltmiştir Ay Yıldızlı bayrağını

On ikiler yemin etti; hep Kur’ana el bastılar

Komutanla çeteleri bu savaşı başlattılar

Şehirlisi köylüsüyle genç ihtiyarı savaştı

Urfa Onbir Nisan günü şanlı zafere ulaştı.

Hey, hey, hey, hey, şanlı zafere ulaştı hey.

 

Söz konusu marşın sözleri için 5 ay, müziği için ise yaklaşık bir ay çalıştığını belirten Abdülkadir Algın, şunları söyledi:

“Urfa, insanlığın varoluşuna tanıklık eden, yüksek medeniyetlerin ve semavi dinlerin inançların ortak buluştuğu önemli kentlerden biridir.

Hz.İbrahim peygamberin doğduğu, Yakup ve Eyüp peygamberlerin yaşadığı, İsa peygamberin kutsadığı bir şehirdir. Bu vesile ile de ‘Peygamber Şehri’ olarak tüm dünyada bilinmektedir.

Bilindiği gibi 1914 yılında Alman İmparatoru II. WILHELM, Osmanlı Devleti Başkomutan vekili olan Enver Paşayı ikna etmesi ve armadasına Türk bayrağı çekmiş iki Alman savaş gemisinin, Çarlık Rusya’ya ait Sivastopol kenti bombalaması sonucu istemeye istemeye I.Dünya Savaş’ına katılmış olduk.

Bizler bu cihan harbinde yedi cephede savaşmak zorunda kaldık. Genel manada yenilmedik ama insan ve ekonomik zaiyatımız çok büyük oldu.1918 yılında müttefiklerimiz yenildiği için bizde mağlup olmuş olduk. 30 Ekim 1918 tarihinde itilaf devletleri ile Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamak zorunda kaldık.

Bu antlaşmanın yedinci maddesi, galip devletlere dolaylı ve yoruma açık bir hak tanıyordu. Yedinci maddenin vahameti gören vatansever aydınlar ve halk mütarekenin hemen ardından ülkenin birçok yerinde Müdafa-i Hukuk Cemiyetlerini kurdular. Bu anlamda, Urfa’da Mutasarrıf Nusret Bey, jandarma kumandanını Ali Rıza Bey ile eşraf ve memleketin aydınlarını çağırarak bir Milis Kuvvet oluşturulmasına karar verdiler. Bu heyete ‘’ Merkez Heyeti ‘’ adı verildi. Bu heyet

1-       Müftü Hasan Efendi

2-       Eski Müftü Şeyh Müslüm Efendi

3-       İshakzade Hacı Esat Urfa’da Mutasarrıf Nusret

4-       Hacı Kamilzade  ( Büyük ) Hacı Mustafa

5-       Hacı Kamilzade Hacı Yusuf

6-       Hatipzade Ahmet

7-       Yağlıcızade  belediye reisi Hacı Ahmet

8-       Hartavizade Bedi

9-       Hacı Hüseyin Ağazade Haydar Bey’den oluşmuştur.

Bölük takım komutanları ise

a)       Hacı Kamilzade Hacı Mustafa

b)       Hacı Mustafa Reşit Kamil

c)       Arabizade Reşit

d)       Şeddadızade Ali Şelli

e)       Barutçuzade Hacı İmam

f)        Mahmutoğlu Mustafa

g)       Hacı Abdurrahmanoğlu Şeyh Müslüm

h)       Şiho Ramazan’dan ibarettir.

 

 

 

 

İngilizler 7 Mart 1919 tarihinde Urfa’yı işgal ederler. Urfalılar bu olayı hoş karşılamaz. Mahmut Nedim Bey’in kırk nüfuslu ailesi konağından bir çırpıda dışarı atılır. İngilizler konağa yerleşirler.

 

İngilizler yerli halkın ileri gelenleri ve aşiret reisleriyle irtibata geçerler ve olumlu yaklaşımlar görmezler. Neticede emparyel düşünceleri ve derin siyasetleri ışığında Urfa’yı Fransızlara bırakmayı düşünürler.

 

4-5 Eylül 1919 gecesi Urfa’da Güllüzade Osman Efendinin evinde Binbaşı Ali Rıza ile eşraf ve aydınlardan oluşan gizli bir cemiyet kurulur. Urfa’nın kurtuluşuna kadar sadık kalacaklarını Kur-an ‘a el basarak yemin ederler. ‘’ Onikiler’’ denilen cemiyet kurulmuş olur.

‘’ Onikiler’’ Urfa Müdafa-i Hukuk Cemiyeti şu isimlerden meydana gelir:

 

1-       Belediye başkanı Hacı Kamilzade ( Büyük ) Hacı Mustafa Efendi

2-       Mollazade Hacı Mahmut Efendi

3-       Arabizade Şakir Efendi (Polis, komiser)

4-       Hacı Kamilzade (küçük) Hacı Mustafa Efendi

5-       Barutçuzade Hacı İmam Efendi

6-       Güllüzade Osman Efendi

7-       Şellizade Ali Ağa

8-       Nebozade Hacı İmam Efendi

9-       Jandarma Tabur mülhaki İzmirli Adil Hulusi Efendi

10-   Takım komutanlarından Mulazievvel Hüseyin Pertev Efendi

11-   Jandarma çavuşu Sofizade Hacı Mustafa çavuş

12-   Bedirağazade Halil Ağa’dan oluşmuştur.

İngilizler bu arada Urfa’da aradıklarını bulamadılar. Yerli halk ve Aşiretlerden kendilerine yardımcı olacak güç ağırlığını bulamayınca Fransızlar kendi aralarında anlaşarak Urfa’yı Fransızlara bıraktılar.( 15.06.1916 Leningrad-Sykes-Picot antlaşması )

26 Ekim 1919 dan itibaren Urfa’dan peyderpey çekilerek Urfa’yı 31 Ekim 1919 da Fransızlara bıraktılar. İşte 31 Ekim 1919 ile 11 Nisan 1920 tarihleri arasında Urfa ve bölgelerinde Fransızlarla Urfalılar arasında yaklaşık 6 ay süren bir savaş başlamış oldu. Bu savaşta, ırk ,mezhep, inanç ayrımı gözetilmeden topyekün bu savaşa katıldılar. Urfalılar yüzlerce şehit, gazi ve yaralı bırakarak bu savaşı kazanmış oldular.

Kahraman şehitlerimizi ve rahmete kavuşan gazi ve malüllerimize Yüce Mevla’dan rahmet diler, bizlere bırakılan bu kutsal emaneti ebediyen koruyacağımızı ve kollayacağımızı tüm inancımızla sahipleneceğimizi bildiririz.

Ben Abdülkadir Algın olarak bu savaşta yakınlarını ve akrabalarını kaybeden birisi olarak fazlasıyla etkilenmiş bulunup bu marşı tüm savaşa katılan halkımıza itlaf ediyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.