(Rabbin için Namaz kil ve Kurban kes) Kevser suresi ayet 2. Kurban bayramı günü kurban kesecek kadar parası olupta, kurban kesmeyenler mescidime yaklaşmasın Peygamber efendimizin fermanı varken, Kurbanın ne kadar önemli olduğunun ifadesidir. Din düşmanları kurbanı hafife alırlar, hayvan katliamı derler, çevre temizliğinden dem vururlar. Bu din düşmanlarının hezeyanları Müslümanları bağlamaz. Bunlar hem kurban duşmani, hemde geçmişte kurban deri gaspçılarıdır. Şükürler olsun o çirkef baskılar tarihe karışmıştır. Kurban kubiyetten gelir. Bir şeye yakın olmak demektir. Müslümanlar Kurban kesmekle Allaha yakın olmak isterler. Ne mutlu o kimselere ki, malından Allah için kurban kesenlere. Kurban ibadeti Hanefilerde vacip, Şafiilerde ise sunnettir. Hanefilerde kurban için nisap aranır. İnsanımız borçluda olsa genellikle kurban keser. Mühim olan kurbanın İslama göre kesilmesidir. Kesenin helal olmasıdır.
Hac mevsiminde en çok kurbana önem verilir. Namaz kılmaz kurban keser, içki içer kurban keser, yani bir tarafta farzlar terk edilirken, vacip veya sünnet olan bir ibadete önem verir. Peki, önem vermesin mi? Verilsin din, İslam’ın emirleri bir bütündür. Mesela haram para ile kesilen kurban idrarla abdest almak gibidir diye İslam âlimlerinin görüşleri vardır. Kilo ile kurban alıp kesmek kerih (Pis, çirkin, fena şey Nefse kerahetlik verecek kabahat) görülmüştür. Kurban kesilirken çukur kazılır kesilecek kurbanın kanı o çukura akar, kurbanda bu kadar incelik varken, kurban eti üçe bölünürken, “kurban kesip fakir fukaraya dağıtmadan kurban etini dondurucularda bekletenlere veyl olsun”. Kurban üzerinde çok çekişmeler var. Fiyatlar çok değişkendir. Kurban kapma kurtlar sofrasına donmuş, vekâletle kurban kesenler iyi niyetli olabilir. Hocalardan öğrendiğimiz kurbanın en faziletlisi kurbanı kişinin kendisinin kesmesidir. Bazıları kurbanı çok sulandiriyorlar. Her gün kurban reklamı yapılıyor. Cennet bile vaad ediliyor. Yazar Emin Çölaşan17 Ağustos tarihli sözcü gazetesi yazının son paragrafında kurbanlarınızı ADD ye verin bu dernek gençlere burs veriyor diyorsa gerisini siz düşünün.
Belki fedakâr, cefakâr ehli hizmet vakıf, dernek, sendika adına ne derseniz deyin temiz hayır kurumları vardır. Ne yazık ki, yaş kuru birbirine karişmiş, insan seçenekte zorlanıyor. Bir kanal var her akşam Kâbe’de dua yapmak siparişi alıyor, kurbanlarınızı verin Mekke de keselim bire yüz bin sevap alırsınız diyorsa dini ibadetlerin bu kadar ayağa düşmemesi gerekir diye düşünüyorum. Kurban eti niçin üçe ayrılıyor bunun bir anlama olsa gerek. Kurban etinin biri aile efradına, ikincisi fakirlere üçüncüsü de dost ve akrabayadır. Ülkemizde beş milyona yakın Suriyeli kardeşlerimiz var. Bir kaç katı da ülke insanı var daha başka yerlerde niçin fakir aranıyor. Dinimizde hayırlar en yakına verilmiyor mu? Bu kurban ibadeti siyasete bile alet ediliyor ki, dinin ilkelerine terstir. Kurban ayet ve hadisle sabit bir ibadettir. Kurbanı inkâr etmek küfürdür. Hafife alanlar cühela takımıdır. Müslümanlar yaklaşan kurban Bayramında Allaha yakin olmak için kurban provasını yaparken, Suriye’de, Mısır’da, Filistin’de, Yemen’de, Afganistan’da tüm İslam beldelerinde Müslümanların canı Siyonizm’e kurban ediliyor.
Kurban Bayramında kurbanlar kanından daha fazla Müslüman kani akıtılıyorsa bu tablo Müslümanların kaderi olmasa gerek. Biz niçin bu hale duştuk? Her müslümanın düşünmesi gerekmez mi? Geçmiş ümmetlerin helakı Allah’a karşı isyanlarındandır. Toplum olarak kendimize gelelim. Namazsız bir gençlik var. Üniversite okuyan genç kızımız ve delikanlımız bize benzemiyor. Faizin bulaşmadığı kimse kalmadı. Zinayı anlatmaya gerek yok. Uyuşturucu ilköğretime kadar inmiş. Nikâhsızlık moda türünden, evlilik yaşı otuzu geçmiş, boşanmalar basitleşmiş hayvan alışverişi gibi, internet tufanı insanı öz benliğinden koparmış israf günlük yaşam tarzı olmuş. Daha neler neler.
Sadece kurban kesmekle görevimiz bitmiyor. Kurban Hz.İbrahim, Hz. İsmail, Hz.Hacer’i hatırlatıyor. O misyonu yerine getiriyorum deniyorsa ne mutlu bu düşüncede olanlara. Şu fitne asrında Fert bazında, yönetim bazında İslama tüm alanlarda dönmek asli görevimiz olmalıdır. Toplum olarak Nuh’un gemisine binilirse kurtuluş ancak olur. Heva adamı değil dava adamına ihtiyaç var. Bazı cühela eğer İslam dini şu hacı, şeyh, mürit, hoca, müftü gibi ise böylesi din bana lazım değil diyorsa bize düşen tefekkür etmektir. Doğru yolun sapık kollarından olmamaktır. İslama göre kurban kesmek ve dağıtmak dileklerimle... Selamla kalın selamette kalın.
