Ardından Şanlıurfa Özel Eğitim Kurumları Derneğinde bir açıklama yapan ŞÖEDER Başkanı Zeki KURT şunları söyledi; 25.05.2012 tarihinde MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından yapılan basın açılamasında; 18.05. 2012 tarihinde yayımlanan Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği ile ilgili bir çok konu çarpıtılarak kamu oyuna sunulmuştur. Sayın Bakanımıza konu ile ilgili doğru bilgi verilmediği endişesi taşıyoruz. 245000 engelli çocuğun bulunup eğitime kazandırılması rehabilitasyon merkezlerinin çabaları ve çalışmaları sonucu olmuştur. Rehabilitasyon merkezleri bu engelli çocukları bulup raporlandırmış ve eğitime kazandırmıştır.
1. Anayasanın 42. maddesi 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 2. maddesine dayanarak ilköğretim, ilköğretim kurumlarında verilir. İlköğretim, İlköğretim çağında bulunan kız ve erkek çocukları için mecburidir. Maddesini baz alarak bu çocukların okula kayıtlı olup engelinden dolayı okula devam edemeyen çocuğun destek eğitim parası ödenmemektedir. Madde 29 (g), engelli bireyin engelinden dolayı okula kayıtlı ama devam edemiyorsa rehabilitasyon merkezlerinin bundan sorumlu tutulmaması gerekmektedir. Engelli çocuğun okula devamını sağlamak devletin, okul müdürünün ve velinin görevidir. Bu anayasal bir haktır. Bu maddenin uygulanması rehabilitasyon merkezlerini zora sokmaktadır.
2. Engellilerin planlanan zamanda eğitime alınmaması halinde telafi eğitimi getirildiği denilmektedir. Ancak yönetmelik incelendiğinde bunun böyle olmadığı görülecektir. Telafi eğitimi ile ilgili bir esnetme söz konusu değildir. İlgili Yönetmeliğin 24. maddesinin 1.fıkrası özürlü bireyin bireysel ve grup eğitiminin gün ve saatlerinin yer aldığı iş takvimi hazırlanarak bir sonraki ayın eğitimine başlamadan önce özürlü birey modülüne girilir denilmektedir. 24. Maddenin 3. fıkrasında haftalara dengeli dağılım yapılır. İfadesi yer almakta ve ayrıca bu bilgileri bir ay önceden Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirme zorunluluğu getirilmiştir. Okula kayıtlı olup engelinden dolayı devam edemeyen bireyin parasını kurumlar alamamaktadır. Sivil toplum kuruluşları ile görüşülerek bu Yönetmeliğin hazırlandığını iddia edenler kamuoyunu ciddi bir şekilde yanıltmışlardır. Bizim taleplerimiz dikkate alınmamıştır. Bizler 24. maddenin şu şekilde olmasını isterdik; Rehabilitasyon merkezleri bireysel ve grup eğitimi ay içerisinde 08.00-19.00 saatleri arasına verir.
3. Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında personelin tatil yapması amacıyla derslerin iki haftaya dengeli olarak dağıtılması ve personelin tatil yapmaları sağlanmıştır. Denilmektedir. Zaten öğretmen sıkıntısı çeken kurumlar hangi öğretmenle 4 haftalık eğitimi 2 haftaya dengeli dağıtarak verebilecektir. MEB Basın ve Hakla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan basın açıklamasının gerçeklerden uzak, çarpıtılmış, Sayın Bakanımızı ve ilgilileri yanıltıcı ifadeler kullanılarak kamuoyuna sunulmuştur. İlgili yönetmeliğin tekrar gözden geçirilmesi özellikle24. maddenin ve 29.maddenin (g) fıkrasının özel eğitimi bitirme noktasına getirdiği ayrıca 17.,20. ve 22.maddelerinin de bu alanda hizmet veren rehabilitasyon merkezlerini işlevsiz hale getireceğini belirtmek isteriz.
Talebimiz; 18.05.2012 tarihinde yayımlanan Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin iptal edilerek ilgili bütün STKların ve üniversite hocalarının görüşü alınarak daha bilimsel, uygulanabilirliği olan, engelli bireylerin özgür bir eğitim almalarının sağlanması olmalıdır.
Sayın Mili Eğitim Bakanımızın bu konuya hassasiyet göstererek engelli çocuklarımızın ve kurumlarımızın bu mağduriyetini gidereceğine olan inancımız ise tamdır. Dedi.
1. Anayasanın 42. maddesi 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 2. maddesine dayanarak ilköğretim, ilköğretim kurumlarında verilir. İlköğretim, İlköğretim çağında bulunan kız ve erkek çocukları için mecburidir. Maddesini baz alarak bu çocukların okula kayıtlı olup engelinden dolayı okula devam edemeyen çocuğun destek eğitim parası ödenmemektedir. Madde 29 (g), engelli bireyin engelinden dolayı okula kayıtlı ama devam edemiyorsa rehabilitasyon merkezlerinin bundan sorumlu tutulmaması gerekmektedir. Engelli çocuğun okula devamını sağlamak devletin, okul müdürünün ve velinin görevidir. Bu anayasal bir haktır. Bu maddenin uygulanması rehabilitasyon merkezlerini zora sokmaktadır.
2. Engellilerin planlanan zamanda eğitime alınmaması halinde telafi eğitimi getirildiği denilmektedir. Ancak yönetmelik incelendiğinde bunun böyle olmadığı görülecektir. Telafi eğitimi ile ilgili bir esnetme söz konusu değildir. İlgili Yönetmeliğin 24. maddesinin 1.fıkrası özürlü bireyin bireysel ve grup eğitiminin gün ve saatlerinin yer aldığı iş takvimi hazırlanarak bir sonraki ayın eğitimine başlamadan önce özürlü birey modülüne girilir denilmektedir. 24. Maddenin 3. fıkrasında haftalara dengeli dağılım yapılır. İfadesi yer almakta ve ayrıca bu bilgileri bir ay önceden Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirme zorunluluğu getirilmiştir. Okula kayıtlı olup engelinden dolayı devam edemeyen bireyin parasını kurumlar alamamaktadır. Sivil toplum kuruluşları ile görüşülerek bu Yönetmeliğin hazırlandığını iddia edenler kamuoyunu ciddi bir şekilde yanıltmışlardır. Bizim taleplerimiz dikkate alınmamıştır. Bizler 24. maddenin şu şekilde olmasını isterdik; Rehabilitasyon merkezleri bireysel ve grup eğitimi ay içerisinde 08.00-19.00 saatleri arasına verir.
3. Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında personelin tatil yapması amacıyla derslerin iki haftaya dengeli olarak dağıtılması ve personelin tatil yapmaları sağlanmıştır. Denilmektedir. Zaten öğretmen sıkıntısı çeken kurumlar hangi öğretmenle 4 haftalık eğitimi 2 haftaya dengeli dağıtarak verebilecektir. MEB Basın ve Hakla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan basın açıklamasının gerçeklerden uzak, çarpıtılmış, Sayın Bakanımızı ve ilgilileri yanıltıcı ifadeler kullanılarak kamuoyuna sunulmuştur. İlgili yönetmeliğin tekrar gözden geçirilmesi özellikle24. maddenin ve 29.maddenin (g) fıkrasının özel eğitimi bitirme noktasına getirdiği ayrıca 17.,20. ve 22.maddelerinin de bu alanda hizmet veren rehabilitasyon merkezlerini işlevsiz hale getireceğini belirtmek isteriz.
Talebimiz; 18.05.2012 tarihinde yayımlanan Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin iptal edilerek ilgili bütün STKların ve üniversite hocalarının görüşü alınarak daha bilimsel, uygulanabilirliği olan, engelli bireylerin özgür bir eğitim almalarının sağlanması olmalıdır.
Sayın Mili Eğitim Bakanımızın bu konuya hassasiyet göstererek engelli çocuklarımızın ve kurumlarımızın bu mağduriyetini gidereceğine olan inancımız ise tamdır. Dedi.
