banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Balıklıgöl ABD MHP Haliliye

Medreselerin, bölgenin sosyal hayatı içerisinde ki yerine ve toplumun gerek kültür gerekse de ahlaki gelişimine olan katkısına değinen Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) Başkan Yardımcısı Molla Muhammed Şenlik, konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına (İLKHA) önemli tespitlerde bulundu.

Medrese kültürünün Kürdistan coğrafyasının yabancısı olmadığı bir kültür olduğunu ve Mevlana Halid-i Bağdadi (Şehrezori) ile Selahattin Eyyubi dönemlerinden bu yana bu coğrafyada yaygın olarak medrese kültürünün toplum tarafından kabul görerek yerleştiğinin altını çizdi.

Kürdistan’ın sökülüp atılamayacak kadar köklü bir kurumu olan medreselerin, Osmanlı döneminde ülkenin batısına doğru bir yayılım gösterdiğinin de altını çizen Molla Muhammed Şenlik, medreselerin, zamanla toplumda eşsiz bir medeniyet ve kültür birikimini de beraberinde getirdiğine dikkat çekti.

 “Medreseler, geçmişten bugüne var olagelmiştir.”

Geçmiş dönemlerde Medreselerin daha fazla önemsendiğine ve toplum içerisinde daha çok etkin olduğuna vurgu yapan Molla Şenlik, bu kadar el üstünde tutulan ve toplum içerisinde hürmet edilen eğitim kurumlarında çok büyük şahsiyetlerin yetişerek topluma yön verdiklerini ve toplumu iyilik ve güzellikten yana sevk ve idare ettiklerini belirtti.

Osmanlı Devletinde Şeyhülislam görevinde bulunanların birçoğunun Kürdistan Medreselerinde yetiştiğini belirten Molla Şenlik, “Bu durum Medreselerimizin toplumdaki etkisini ve verdiği eğitimin kalitesini ortaya koyuyor. Bu gün dahi Kürd milletinin inancına yöneltilen bu kadar saldırıya rağmen Kürd halkının dini değerlerini muhafaza etmesi ve İslami değerlerden fazla uzaklaşmamasının temelinde medreselerimizin çok büyük etkisi vardır. Medreselerimiz geçmişten bugüne var olagelmiştir ve inşallah misyonunun gereğini yerine getirerek var olmaya da devam edecektir.” diye konuştu.

Bir eğitim kurumu olarak medreseler…

Medreselerin  kendilerine özgü eğitim biçimi ile ortaya bir farklılık koyduğunu ancak bu günkü eğitim/öğretim kurumlarının bu farklılığı koruyamayarak özellikle kişisel gelişim ile eğitim/öğretimi aynı çerçevede bir araya getiremediğini belirten Molla Şenlik, medresede eğitime başlayan talebenin ilk öğrendiği davranışın edep ve adabı muaşeret olduğunu söyleyerek bu hassasiyetin, talebenin gerek kişiliğinde gerekse de talebelik durumu için olumlu bir gelişme ortaya koyduğunu söyledi.

Molla Şenlik, “ Fakültede, öğretici konumunda olanlar, kürsüden öğrencilerine ders verir ve verdiği dersin anlaşılması ya da anlaşılmaması kendisi için bir anlam ifade etmez. Öğreticinin bire bir ilgilenmesi veya talebesiyle özel olarak ilgilenmesi nadir olarak görülebilen durumlardır ki bu da her öğreticiden beklenemez. Ancak medrese eğitiminde talebe, seydasının önünde diz çöker. Seyda talebesiyle birebir ilgilenir. Seydalar, talebelerine dersini öğretene kadar durmaz. Öğrencinin dersini almasını da kendisi için bir görev olarak telakki eder.” ifadelerini kullandı.

“Açılan medreselerden en iyi Kürdistan’ın ilim aşığı halkı faydalanacaktır”

Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) olarak, yıllarca göz ardı edilen medrese eğitimini canlandıracak adımlar atmayı ve ihmaller sonucu yıllardır kendisini yenileyemeyen Kürdistan Medreselerini, programlı bir eğitim yapacak yeni bir müfredatla, orijinal bir şekilde eğitim verecek düzeye getirmeyi umduklarını ifade eden Molla Şenlik, bu gelişimden en fazla istifade edecek olanların Kürdistan’ın ilim  aşığı halkı olacağını söyledi.

 “Medreselerde ahlak ve kişilik önce gelir”

Medreselerde insanların sadece eğitim ve öğretimine değil, ahlakına ve kişiliğine de dikkat edildiğini belirten Molla Şenlik, medreseye gelen talebenin ilim ehli olup olmadığı ve buna yönelik tavrının da kendileri için önem arz ettiğini belirtti.

Molla Şenlik, “Medresede gerek öğretilen ilmin öğretilmesinde gerekse de öğretilme amacında usül ve esası Kuran ve Peygamber (sas)’in uygulamaları esas alınır. Allah (cc) Kuran- Kerim’de, Peygamber (sas)’in Müslümanlara Allah’ın ayetlerini okuyarak onları ahlaken temizlediğini ve günlük hayatta ihtiyaç duyacakları ilmi de öğrenmelerini, kendilerine farz kıldığını görüyoruz. Öyle anlaşılıyor ki ilim hayatın bir parçası haline geliyor ve toplum topyekûn cehaletle mücadele edecek bir noktaya çekiliyor. Bunların öncülüğünü ise medreseler ve âlimler yapıyor. En sonunda Kitabı ve Hikmet’i öğretiyor. Günümüz medreselerinde bu konuda biraz eksiklik var. Ancak İTTİHAD Medreselerinde yaptığımız çalışmalar neticesinde hem Âlim hem de siyasi bilince sahip gerçek anlamda topluma öncülük yapacak âlimlerimiz yetişecektir inşallah.” Şeklinde konuştu.  (M. Sıddık Bilge - İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.