"Grup Dergah" adı ile grup kuran Yakup KESKİN, 4 saat boyunca grup oluşturmakla uğraştığını belirtti. Hedeflerinin milli ve manevi değerleri yükseltmek ve aslımıza dönmek olduğunu belirten Keskin, açıklamasını şu şekide sürdürdü; "Malumunuz olduğu üzere içinde yaşadığımız şu bilgi çağında, kitle iletişim araçları, bin bir türlü yarışma çeşitleri, görsel ve yazılı medya vs. gibi enstrümanlar aracılığı ile bir çeşit medeniyetler çatışmasına, hatta baskıcı, totaliter bir anlayışla kültür asimilasyonuna maruz bırakılmaktayız. Hiç şüphe yok ki İfade etmiş olduğum bu acımasız ve sınırsız kültür asimilasyonu sonucunda, başta çekirdek ailelerimiz olmak üzere, toplum, millet ve devlet olarak yaşadığımız ahlaki, manevi ve sosyo kültürel değişim ile bu değişimin psikososyal sonuçları herhalde hepimizin malumudur.
İşte bu aziz millet, açılım – dağılım, darbe – demokrasi, ekonomik kriz – ekonomik kalkınma, stratejik müttefik ve dost İsrail, Amerika – darbeci Ergenekon, inanç özgürlükleri – laiklik adına uygulandığı ifade edilen yasaklar, Bop projesi – muasır medeniyet yolunda ilerlediği ifade edilen Türkiyem vs. gibi öncelikli konuları tartışa dururken, başarısını hak oluşuna değil de güçlü oluşuna borçlu olan etkin kültür asimilasyoncularının en önemli enstrümanlarından biri olan Eurovision 2010 yarışması yaklaşmakta.
Burada herhangi bir ötekileştirmeye girmeden, 2009 yılı Ramazan ayında tanıdığım ve dün Facebook (ki iradeli kullanılmaması durumunda bu sosyal ağda bir asimülasyon unsurudur) ana sayfamda bir arkadaşımın paylaşımıyla tekrar beni alıp çok uzaklara götüren, bana özümü, benliğimi hatırlatan Şanlıurfa'mızın bağrından çıkmış o müstesna ekibi görünce, bu ekip de vatanımızı vatan, milletimizi millet, bayrağımızı bayrak yapan bizim has mayamızın misyonerliğini, elçiliğini o eşsiz yorumları ile neden yapmasın ki diye düşündüm. Aklıma Eurovision 2010 geldi, 27 Ocak gecesi saat 00:30 sıralarında kurulumuna başladığım grubu saat 04:30 gibi tamamladım.
