ama medya uyuşturucuları sebebiyle islamı evimizde gereği gibi yaşayamıyoruz. Bu medya uyuşturucuları bir nükleer serpinti gibi, nasıl ki bir nükleer serpinti sizi fiziksel olarak felç durumuna getiriyorsa medya uyuşturucuları da sizi zihinsel felç durumuna getiriyor" dedi.
Ünlü yazar Atasoy Müftüoğlu Orta Nokta kitapevinin organizasyonuyla Şanlıurfa Urfacity AVM konferans salonunda Küresel Çağda Var Olmak adlı bir konferans verdi.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ!...
Konferansa çok sayıda davetli misafir katıldı. Konferansta konuşan Ünlü yazar Atatsoy Müftüoğlu şunları kaydetti, Bizler Müslümanlar olarak tahkim üreten bir dilin bir dünya görüşünün, hayat tarzının, sistemin sürekli baskısına yönelik hayatımızı sadece bir sınır içerisinde sürdürüyoruz. Bu sınırların dışına çıktığımızda adımız teröriste çıkıyor. Bu tahkim üreten dil Avrupanın tarihi ele geçirdiği günden beri üzerimizde takibini sürdürüyor. Biz Müslümanlar olarak bu zaman zarfında bu dile, söyleme bu hayat tarzının meydan okumalarına gereği gibi maalesef cevap veremedik. Tarihi gereği gibi tanıklık edemedik, tarihsel sorumluluklar almayı başaramadık, çünkü tarihten çekildik. Tarihi bir dönem Müslümanlar başlatmışlardı şimdi Müslümanlar tarihten çekilmiş durumdalar. Müslümanlar olarak akla veda ettiğimiz günden beri tarihe veda etmiş bulunuyoruz. Avrupanın tarihi ele geçirdiği günden bu yana Avrupa tarafından sömürgeleştirildik, bu süreç halen devam ediyor. Fakat Müslümanlar olarak bu sürecin farkında olmaksızın yaşayışımızı sürdürebiliyoruz dedi.
Avrupa tarihi ele geçirdiği bu yandan Müslümanlar kendi dilleriyle konuşamadığı belirten Müftüoğlu, Bizler ne istediğimizi bilmiyoruz. Tarihin bu döneminde başkaları tarafından istenilenleri istiyoruz. Bizim neyi istememiz gerektiğini temkin edenler onlar, bugünün dünyasına vasiyet eden, şekillendiren bir güç bizim zihinlerimizi de şekillendiriyor. Ancak biz bunu fark etmiyoruz. Medya uyuşturucuları evimizi işgal etti, biz İslamı evimizde temsil ettiğimizi düşünüyorduk, medya uyuşturucuları sebebiyle islamı evimizde gereği gibi yaşayamıyoruz. Bu medya uyuşturucuları bir nükleer serpinti gibi, nasıl ki bir nükleer serpinti nasıl sizi fiziksel olarak felç durumuna getiriyorsa medya uyuşturucuları da sizi zihinsel felç durumuna getiriyor. Zaten bizler zihinsel felç durumunda yaşıyoruz, hiçbir kavramımız özgür değil, kavramsal bir çerçeveye sahip değiliz dedi.
Müftüoğlu, Dinle ilgili bütün bilgimiz, geleneksel sınırlar içinde sürdürüyoruz. Çünkü bizler içinde yaşadığımız tarihin, toplumun, dünyanın ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere bilgi üretmiyoruz, bilinç üretmiyoruz. Muhalefet hiç üretmiyoruz. Çünkü neye muhalefet edeceğimize bizler karar vermiyoruz. Nere muhalefet edeceğimize neye muvafakat edeceğimize bizim zihnimizi sömürgeleştirenler karar veriyorlar. Yani özetle şunu söylemek gerekirse, bizler düşünmüyoruz düşündürülüyoruz dedi.
Küresel bir çağda yerele kapanmak kadar talihsiz bir gelişme olduğunu belirten Ünlü yazar Atasoy Müftüoğlu, Allahın muazzez ve mübarek dini asil bütünlüğünü kaybetti. Hepimiz bir parçaya tutunuyoruz, bir parçayı bir bütün yerine koyuyoruz. Her parça çok kibirli, bencil bütünlük bilincini kaybettiğimiz günden beri bir değere sahip olamadık. Bunun üzerinde çok ciddi düşünsel sorumlamalar yapmamız gerekiyor. Bugün İslam denilince milliyetçilik, gelenekçilik, görenekçilik gibi bir yığın din dışı unsur dinin kendisi gibi selamlanabiliyor, bu kabul edilemez. Bizi hiçbir coğrafya içine alamaz. Biz bütün bir yeryüzüne aidiz. Bütün renkleri temsil ediyoruz şeklinde konuştu.
Ayrıca Atasoy Müftüoğlu Ortak Nokta Kitapevinde okuyucularıyla bulaşarak imza günü etkinliklerine katıldı.
Ömer ASLAN / www.balikligol.com
VİDEO
Ünlü yazar Atasoy Müftüoğlu Orta Nokta kitapevinin organizasyonuyla Şanlıurfa Urfacity AVM konferans salonunda Küresel Çağda Var Olmak adlı bir konferans verdi.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ!...
Konferansa çok sayıda davetli misafir katıldı. Konferansta konuşan Ünlü yazar Atatsoy Müftüoğlu şunları kaydetti, Bizler Müslümanlar olarak tahkim üreten bir dilin bir dünya görüşünün, hayat tarzının, sistemin sürekli baskısına yönelik hayatımızı sadece bir sınır içerisinde sürdürüyoruz. Bu sınırların dışına çıktığımızda adımız teröriste çıkıyor. Bu tahkim üreten dil Avrupanın tarihi ele geçirdiği günden beri üzerimizde takibini sürdürüyor. Biz Müslümanlar olarak bu zaman zarfında bu dile, söyleme bu hayat tarzının meydan okumalarına gereği gibi maalesef cevap veremedik. Tarihi gereği gibi tanıklık edemedik, tarihsel sorumluluklar almayı başaramadık, çünkü tarihten çekildik. Tarihi bir dönem Müslümanlar başlatmışlardı şimdi Müslümanlar tarihten çekilmiş durumdalar. Müslümanlar olarak akla veda ettiğimiz günden beri tarihe veda etmiş bulunuyoruz. Avrupanın tarihi ele geçirdiği günden bu yana Avrupa tarafından sömürgeleştirildik, bu süreç halen devam ediyor. Fakat Müslümanlar olarak bu sürecin farkında olmaksızın yaşayışımızı sürdürebiliyoruz dedi.
Avrupa tarihi ele geçirdiği bu yandan Müslümanlar kendi dilleriyle konuşamadığı belirten Müftüoğlu, Bizler ne istediğimizi bilmiyoruz. Tarihin bu döneminde başkaları tarafından istenilenleri istiyoruz. Bizim neyi istememiz gerektiğini temkin edenler onlar, bugünün dünyasına vasiyet eden, şekillendiren bir güç bizim zihinlerimizi de şekillendiriyor. Ancak biz bunu fark etmiyoruz. Medya uyuşturucuları evimizi işgal etti, biz İslamı evimizde temsil ettiğimizi düşünüyorduk, medya uyuşturucuları sebebiyle islamı evimizde gereği gibi yaşayamıyoruz. Bu medya uyuşturucuları bir nükleer serpinti gibi, nasıl ki bir nükleer serpinti nasıl sizi fiziksel olarak felç durumuna getiriyorsa medya uyuşturucuları da sizi zihinsel felç durumuna getiriyor. Zaten bizler zihinsel felç durumunda yaşıyoruz, hiçbir kavramımız özgür değil, kavramsal bir çerçeveye sahip değiliz dedi.
Müftüoğlu, Dinle ilgili bütün bilgimiz, geleneksel sınırlar içinde sürdürüyoruz. Çünkü bizler içinde yaşadığımız tarihin, toplumun, dünyanın ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere bilgi üretmiyoruz, bilinç üretmiyoruz. Muhalefet hiç üretmiyoruz. Çünkü neye muhalefet edeceğimize bizler karar vermiyoruz. Nere muhalefet edeceğimize neye muvafakat edeceğimize bizim zihnimizi sömürgeleştirenler karar veriyorlar. Yani özetle şunu söylemek gerekirse, bizler düşünmüyoruz düşündürülüyoruz dedi.
Küresel bir çağda yerele kapanmak kadar talihsiz bir gelişme olduğunu belirten Ünlü yazar Atasoy Müftüoğlu, Allahın muazzez ve mübarek dini asil bütünlüğünü kaybetti. Hepimiz bir parçaya tutunuyoruz, bir parçayı bir bütün yerine koyuyoruz. Her parça çok kibirli, bencil bütünlük bilincini kaybettiğimiz günden beri bir değere sahip olamadık. Bunun üzerinde çok ciddi düşünsel sorumlamalar yapmamız gerekiyor. Bugün İslam denilince milliyetçilik, gelenekçilik, görenekçilik gibi bir yığın din dışı unsur dinin kendisi gibi selamlanabiliyor, bu kabul edilemez. Bizi hiçbir coğrafya içine alamaz. Biz bütün bir yeryüzüne aidiz. Bütün renkleri temsil ediyoruz şeklinde konuştu.
Ayrıca Atasoy Müftüoğlu Ortak Nokta Kitapevinde okuyucularıyla bulaşarak imza günü etkinliklerine katıldı.
Ömer ASLAN / www.balikligol.com
VİDEO
